Cuma, Eylül 20, 2024

Elektrikli araçlar yeni riskleri beraberinde getiriyor

Aşçı: Benzinli kardeşinden ortalama 250-300 kilogram daha ağır olan elektrikli araçlar kazalarda hem karşı tarafta hem de kendi karoserinde çok daha büyük hasarlara neden oluyor


Çevreci ve ekonomik olduğu belirtilen elektrikli araçların dünya çapında yaygınlaşmasıyla birlikte yeni problemler de ortaya çıkmaya başladı. Geleneksel otomobillerden farklı olan lineer hızlanma ve yüksek ağırlık etkenlerini göz önünde bulundurmak gerektiğini söyleyen Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Benzinli kardeşinden ortalama 250-300 kilogram daha ağır olan elektrikli araçlar kazalarda yüksek ağırlıkları nedeniyle hem karşı tarafta hem de kendi karoserinde çok daha büyük hasarlara neden oluyor” dedi.

Mobilite alışkanlıklarının elektrikli araca dönüşüm hızına yetişemediği yorumunda bulunan Aşçı, “Hepimiz benzinli veya dizel araçlar kullanırken son birkaç yılda hızla hayatımıza elektrikli araç gibi bir gerçek girdi. Basit bir örnekle çoğu elektrikli araç sessizliğiyle övünüyor. Yaya koruması için yapay sesler üretilse bile şehir içinde yayalar olarak nasıl bir refleks vereceğimizi halen bilmiyoruz” diye konuştu.


“Elektrikli araç sürücüleri eğitim almalı”

Daha lineer ve etkin hızlanmaya sahip elektrikli araçların kullanım alışkanlığı gerektirdiğinin altını çizen Aşçı devam etti: “100 beygirlik benzinli aracını satıp yerine 200 beygirlik elektrikli araç alan sürücü, sahip olduğu aracın sorumluluğunun bilincinde olmalı. Elektrikli araçlardaki hemen hemen her kazanın yüksek hız-ani hızlanmalar sebebiyle olduğu söyleniyor. Gerekirse bu araçları satan markalar, sürücüleri bilinçlendirecek kısa bir eğitime tabii tutmalı” ifadelerine yer verdi.


Elektrikli araçlar kaza esnasında daha çok hasar bırakıyor

Batarya sebebiyle elektrikli araçların konvansiyonel araçlardan ortalama 250-300 kilogram daha ağır olduğunu söyleyen Aşçı, “Elektrikli araçlarda yangın riski benzinli araçlara kıyasla daha düşük olsa da olası bir kaza anında benzinli araçlardaki kadar su tüketimi yeterli olmuyor ve batarya tutuşursa söndürmek için 10 kat daha fazla suya ihtiyaç gerekebiliyor.  Yangın anında lityum-iyon bataryalar özel yağlar, solüsyonlar, battaniyelerle etkili bir biçimde söndürülebiliyor” şeklinde dile getirdi.

Öte yandan yüksek ağırlık faktörünün, kaza esnasında karşı taraftaki araçlara ve nesnelere daha yüksek hasar bırakma potansiyelini de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Aşçı, “Aynı şekilde kazaya karışan elektrikli aracın kendisi de daha yüksek hasarla baş etmek durumunda kalıyor. Hasar sonrasında batarya ve elektrikli motorun onarımının mümkün olmaması ise yüksek onarım maliyetlerini ve dolayısıyla yüksek kasko sigortası primlerini ortaya çıkarıyor” açıklamasında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM