Yalan, dolan, talan: Çalmaya, ranta yolsuzluğa devam
Sevgili okurlarım,
Bir önceki yazımdan devam ediyorum.
Toplam ekonomileri bakımından dünyanın ilk gelişmiş 10 ülkesi içinde 5. olarak kabul edilen, Hindistan ekonomisinin itici güçleri olarak, bilgi teknolojileri, hizmet, tarım ve imalat sektörleri sayılabilmektedir. Toplam ekonomisi 3,76 trilyon USD olan Hindistan’ın ihracatının 421,88 milyar USD olduğu ve toplam ekonomisinde %11,22 oranı ile bulunduğu verilerden takip edilmektedir. 2023 yılı itibariyle ithalatın ihracattan 190,725 milyar USD fazla olarak 612,608 milyar USD seviyesinde gerçekleştiği, böylece ülkenin dış ticaret açığı olduğu net olarak hesaplanmaktadır. Bu durumda, ithalatın toplam ekonomi içinde %16,29 oranındaki yeri sabitlenmektedir. Hindistan’ın ithalatının ihracatından fazla olmasına rağmen toplam borcun 456,06 milyar USD olarak GSYİH miktarının %12,23 oranında olması ise ülkeye likidite ve borçlarının ödeme kabiliyeti açısından önemli bir rahatlık sağlamaktadır. Hindistan’ın OECD nezdindeki istatistik verilerinden cari açığın %2.6 ve enflasyonun da % 6.83 olduğu izlenmektedir.
Avrupa Birliğinden son zamanda ayrılan Birleşik Krallık yani İngiltere ekonomisinde, dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde 6. sırasını 2023 yılı itibariyle muhafaza etmektedir. Toplam ekonomisi 3.15 trilyon USD düzeyinde olan Birleşik Krallığın ihracatının da 837 milyar USD ithalatının ise 876,6 milyar USD seviyelerinde olduğu belirlenmektedir. Bu veriler ışığında ihracat %26,57 ithalat ise %27,83 oranları ile gayri safi yurt içi hâsıla (GSYİH) bünyesinde yer almaktadır. Buradan da izlenebileceği üzere, ithalat ihracattan 39,60 milyar USD daha fazla olmaktadır ki birleşik krallığın dış ticaret açığı olduğu gündeme gelmektedir. İngiltere’nin toplam borç miktarı da incelenmesi gereken parametrelerden birini teşkil etmektedir. Veriler çerçevesinde 2023 yılı itibariyle, İngiltere’nin 2,59 trilyon USD toplam borcu olduğu açıkça izlenmektedir. Bu borç miktarının ödenebilme kabiliyetinin görülmesi açısından ele alındığında, toplam ekonomisi içinde %82.22 oranı ile olduğu hesaplanmaktadır. Diğer istatistik veriler çerçevesinde, Birleşik Krallığın cari açık oranı %5,6, enflasyonun ise %6,7 düzeylerinde olduğu tespit edilmektedir.
OECD verileri dikkate alındığında, gayri safi yurt içi hâsıla tutarları esas alınarak 7. gelişmiş ülke olarak incelediğimiz, Fransa’nın ekonomisinin ana dinamiklerinin, turizm, ihracat, lüks tüketim, moda, gıda, teknolojik üretim, savunma sektörleri sağlamaktadır. Toplam ekonomisi 2,92 trilyon USD olan Fransa’nın ihracatı 505,9 milyar USD seviyesinde olup toplam ekonominin %17,33 oranındadır. 2023 yılındaki ithalat rakamları incelendiğinde, toplam ekonomi içinde %22,57 oranıyla 658,9 milyar USD olarak yer aldığı izlenir ki, ihracat ile arasında 153 milyar USD fark olduğu belirlenmektedir. bu veriler ışığında Fransa’da dış ticaret açığı olduğu görülmektedir. Bilindiği ve uygulandığı gibi, ekonomide mukayese parametrelerinden birisini toplam borç teşkil etmektedir. Fransa’nın OECD verileri çerçevesinde toplam borcu 2,6 trilyon USD olarak açıklanmakta olup toplam ekonomisinin % 89.04 oranında olduğu görülmektedir. Bu borç yükünün rahatlıkla ödenebilir seviyede olduğu izlenmektedir. Fransa’nın cari açık oranının % 2.1 ve enflasyonun da % 4.9 olduğu istatistik verilerden anlaşılmaktadır.
Fransa’dan sonra gelişmiş ülkeler içinde 8. sırayı işgal eden İtalya ile ilgili bilgiler verilmek istenirse, bu ülkede, makine üretimi, otomotiv, araç, gıda, giyim, lüks tüketim sektörlerinin itici dinamikler olarak ekonomi bünyesinde önemli bir yere sahip olduğu ve etkin bir şekilde dominant gücü olarak hareket ettiği izlenmektedir. Dünyanın 8. ve Avrupa Birliğinin de 3. ekonomisi olan İtalya’nın, istatiksel değerlerine bakılırsa, toplam ekonomisinin 2,16 trilyon USD miktarında olduğu ve bunun içinde %27.85 oranındaki ihracat miktarının 601,6 milyar USD ile yer aldığı, ithalatın ise, ihracatın gerisinde kalarak 557,2 milyar USD miktarı ile %25.80 oranını gerçekleştirdiği hesaplanmaktadır. İtalya’nın ihracat ile ithalat arasındaki fark miktarına bakıldığında bu tutarın 44,400 milyar USD olduğu hesaplanmaktadır ki bu gelişimde ülkenin dış ticaret fazlası olduğu tespit edilmektedir. Bir değerlendirme parametresi kabul edilen toplam borç miktarının da mukayese parametrelerinden birisi kapsamında, İtalya’nın toplam borç miktarını OECD verileri ışığında 2,45 trilyon USD olarak toplam ekonomisinin içinde %113.43 oranında toplam gayrisafi yurt içi hasılasından fazla anlaşılmaktadır. Ülkedeki cari açık oranı % – 1.3 ve enflasyon ise % 5.3 olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Değerlendirmeler içeriğinde, toplam gayrisafi yurt içi hasılaları dikkate alındığında, dünyanın ilk gelişmiş 10 ülkesi içinde 9. olarak yer alan, Kanada ekonomisinin itici güçleri olarak, enerji, hizmet, petrol ve doğalgaz ticareti, tarım ve imalat sektörleri sayılabilmektedir. Toplam ekonomisi 2,08 trilyon USD olan Kanada’nın ihracatının 485,7 milyar USD olduğu ve toplam ekonomisinde %23.35 oranı ile bulunduğu verilerden görülmektedir. 2023 yılı OECD verileri itibariyle ithalatının ihracatından 5,6 milyar USD az olarak 380,1 milyar USD seviyesinde gerçekleştiği, böylece ülkenin dış ticaret fazlası olduğu hesaplanmaktadır. Bu durumda, ithalatın toplam ekonomi içinde %23.08 oranındaki yeri olduğu ortaya çıkmaktadır. Kanada’nın toplam borcunun istatistik veriler içeriğinde 1,75 trilyon USD olarak GSYİH miktarının %84.13 oranında olması ise ülkeye likidite ve borçlarının ödeme kabiliyeti açısından belli bir rahatlık sağlayacağı değerlendirilmektedir. Kanada’nın OECD nezdindeki istatistik verilerinden cari açığın % – 0.4 ve enflasyonun da % 4 olduğu izlenmektedir.
Avrupa birliğinden uzak olup Amerika kıtası içinde yer alan dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde son sırada sayılabilecek Brezilya’nın 2023 yılı itibariyle incelenmesi belli kriterler çerçevesinde yapılmıştır. Toplam ekonomisi 2,08 trilyon USD düzeyinde olan Brezilya ekonomisinin dominant karakterdeki sektörleri tarım, madencilik, gıda, turizm olarak öne çıkmaktadır. İhracatının da 334 milyar USD ithalatının ise 273 milyar USD seviyelerinde olduğu verilerden anlaşılmaktadır. Bu gelişmeler kapsamında ihracat %16.06 ithalat ise % 13.13 oranları ile gayri safi yurt içi hâsıla (GSYİH) bünyesinde yer almaktadır. Buradan da izlenebileceği üzere, ihracat ithalattan 61 milyar USD daha fazla olmaktadır ki Brezilya’nın dış ticaret fazlası olduğu hesaplanmaktadır. Brezilya’nın toplam borç miktarı da incelenmesi gereken parametrelerden birini teşkil etmektedir. Veriler çerçevesinde 2023 yılı itibariyle, Brezilya’nın 671,6 milyar USD toplam borcu olduğu açıklanmaktadır. Bu borç miktarının ödenebilme kabiliyetinin görülmesi açısından ele alındığında, toplam ekonomisi içinde % 32.29 oranı ile bulunduğu görülmektedir. Bu durumda Brezilya’nın borçlarını rahatlıkla ödeme kabiliyetinde olduğu ve likidite sıkıntısı çekmeyeceği de ortaya çıkmaktadır. Diğer istatistik veriler çerçevesinde, Brezilya’nın cari açık oranı %- 2,9 enflasyonun ise %4,6 düzeylerinde olduğu tespit edilmektedir.
Dünyanın ilk 10 ekonomisinin, ihracat ve ithalat miktarları açısından bir sıralaması söz konusu olursa, bunlar Çin, ABD, Almanya, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Japonya olarak ilk beş sırayı işgal etmektedirler. Bunun yanı sıra eğer bu ülkeler toplam borç miktarları dikkate alınarak sıralanması gündeme geldiğinde; Çin, ABD, Japonya, Fransa, İngiltere, İtalya, Almanya, Kanada, Brezilya ve Hindistan olarak ifade edilebilecektir. Bir diğer önemli parametre olarak bu dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde toplam borçlarının, toplam ekonomileri içinde en düşük oranda olanların bir sıralaması söz konusu olursa bu durumda; Hindistan, Brezilya, Almanya, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya, Çin ve Japonya olacağı hesaplanmaktadır. Başka bir anlatımla, İtalya, Çin ve Japonya’nın toplam borçlarının toplam ekonomi miktarlarından yani gayri safi yut içi hasılalarından daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır.
İşte sevgili okurlarım, Sayın Erdoğan ve ekibinin 2023 yılında ülkemizi bu dünyanın ilk 10 ekonomisi içine sokacağım diye bağırarak meydanlarda ve medyada söz verip garanti ettiği bu ilk 10 ekonominin verilerini sizlere açıkladım. Lütfen birde siz düşünün bugünkü Türkiye’nin ekonomik durumunu bir de bu dünyanın gelişmiş ilk 10 ekonomisinin konumunu. Acaba Sayın Erdoğan ve ekibi bu gerçekleri ne zaman görüp de ülkenin başından kendi kendisini emekli edecektir diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Gericilikte ve ekonomik krizler ile enflasyonda, ilk sıralarda yer aldığımızı unutmamak gerekir. Ülkede yapılan her adaletsizliğin, fakirliğin, yolsuzluğun, açlık ve sefaletin tek sebebinin sayın Erdoğan olduğu unutulmamalıdır.
Sayın Erdoğan, kendisini galiba ölümsüz kral ilan etti de bizim haberimiz yok, çünkü son söylevlerinde yine Türk halkına 2023 yılında verdiği sahte umut hayallerini bu defa 2053 yılına erteledi ve 2053 yılını hedef göstermeye başladı. Ümit fakirin ekmeği, ye Mehmet ye. Ha unutuyordum, Sayın Erdoğan ileri demokrasi söylevlerinden sonra Avrupa’daki kral ile yönetilen, monarşilerde bile olmayan yetkileri kendi üzerine aldı. Hiç merak etmeyin, kısa zamanda Avrupa’daki önemli bir kraliyet monarşisi ile yönetilen gelişmiş bir devletin anayasasını sayın Erdoğan’ın tek adam rejimi ile maddeler kapsamında mukayese edip sizlerin değerlendirmesine sunacağım. O zaman merak ediyorum acaba kime kral, kime diktatör denilecektir diye.