Tugay, Çanakkale destanının, ezilen halklar ve mazlum uluslar için cesaret kaynağı olduğunu ve Cumhuriyet değerlerinden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümü nedeniyle İzmir Karşıyaka Hükümet Konağı’nda tören düzenlendi. Törene Karşıyaka Kaymakamı Özkan Demir, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza San, Garnizon Komutanı Deniz Kıdemli Albay Ertan Engerek, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Karşıyaka Şubesi Başkanı Halil Taşçı, CHP Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yıldız İşçimenler Ünsal ile siyasi parti ilçe yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.
“Bu destanı iyi anlamak zorundayız”
Tören, çelenk sunumu ile başladı. Daha sonra konuşan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, 18 Mart’ın tarihi önemine dikkat çekti. Başkan Tugay, “Bundan 109 yıl önce 1. Dünya Savaşı’nın en kanlı, en acımasız ve en eşitlikten uzak savaşı 18 Mart Çanakkale Zaferi olarak tarihe yazıldı. Çökmekte olan bir imparatorluğun paylaşılması için son darbeyi vurmayı düşünenlerin ezberleri bozuldu. Kibirleri un ufak oldu. Bugünü anlamak, yarını tasarlamak, tarihi doğru okumakla mümkündür. 18 Mart bu ülkeye dair kaygı duyan, yarınına umut besleyen herkes için en önemli derslerden biridir. Bunu okumak, okutmak, öğrenmek ve öğretmek zorundayız. Bunu gerçeklerle ilgisi olmayan, hurafelerle gerçekleri çarpıtarak başaramayız. 18 Mart’ı doğru anlamak için ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ sözünü şiar ve duruş olarak kabul etmeliyiz” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz”
Emperyalizmin en önemli silahlarından biri olan yurtları, ulusları, ülkeleri birbirine düşman etme politikasına ‘hayır’ demek gerektiğini vurgulayan Tugay, şunları söyledi: “Çanakkale destanı yalnızca bizim için değil yeryüzündeki ezilen halklar ve mazlum uluslar için cesaret kaynağıdır. Bir daha asla demenin yolu her biri pırlanta olan dedelerimizin ve ninelerimizin din, dil, ırk, köken farklılıklarını çöpe atarak bir ulus olma bilinciyle nasıl omuz omuza mücadele ettiklerini bilmekten ve benimsemekten geçer. Türkiye Cumhuriyeti değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Biz Cumhuriyet’in çağdaş, modern, laik, akılcı çocuklarıyız. Bizler çılgın Türklerin ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşları, yoldaşlarıyız. Her onur gününde olduğu gibi 18 Martlarda da bize düşen bu büyük mirasa sahip çıkmak. Bu mirasa en küçük leke sürdürmeyeceğimizi, ülkemizi insanlık bahçesinin ne güzel çiçeklerinden biri olarak gelecek kuşaklara bırakacağımızın sözünü veriyoruz. Bugünler için canını verenleri minnet ve rahmetle anıyorum.”
