Cumartesi, Eylül 21, 2024

Tohumdan Soğan Eksek, Ne Dersiniz?

Söze “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı” kutlayarak başlayalım. Baharın en güzel günleri başladı, bu bayramla da taçlanıyor. Geçen hafta, arpacık soğanının ekilmesini konuşmuştuk. Bu hafta, belki biraz daha emek ve zaman isteyen tohumdan soğan ekimine bakacağız.

En baştan söyleyelim çok soğuk yerlerde, Kars, Ardahan, Van gibi bölgelerde tohumdan soğan büyütebilirsiniz ama, tohum almayı pek hayal etmeyin. Bitki dayanıklılık skalasına göre “5. zon”dan daha soğuk bölgelerde soğan yetiştirmek zor bir iş oluyor. Zaten çimlenme için toprağın en az 10 derece olması da şarttır. Bu nedenle önce kapalı bir alanda çimlendirip, sonra toprağa almak en akıllıcası olacaktır.

İlkbaharda ekilen tohumlar 5 ya da 6 ay arasında olgunluğa erişirler. Buna karşılık sonbaharda ekilenler, daha uzun sürede 8-9 ayda olgunlaşırlar. O da, çok soğuk olmayan bölgelerde.

Soğan bitkisinde, tohumu biraz tanımak önemlidir. Bazı soğanlar ışığa bağımlı bitkilerdir.  Bu soğanlar ancak belli miktar ışık aldıklarında 9 ile 20 gün arasında filizlenebilirler; 12 saatten fazla ışık alınca ise yapraklanmayı durdururlar. Hepinizin bildiği gibi kuzeye çıktıkça yaz günleri çok uzar. Bunun yanında serin hava yapraklanmayı arttırır. İşte bu yüzden ekeceğiniz soğan tohumunun tanınması, kaprislerinin bilinmesi çok önemlidir. 

Soğan bitkisinin kökleri, toprak yüzeyine yakın seyrettikleri için toprağın istenmeyen yabancı otlardan devamlı temizlenmesi gereklidir. Bir sene önce, kıvırcık ya da kabak ekilmiş ise, soğanlar çok daha iyi gelişirler.

Yapraklar kurumaya başlayınca 1 hafta su vermeyin; daha sonra bir bel aracılığı ile soğanları köklerken, diğer elinizle yapraklardan tutup soğanları çıkarın. Hava güneşli ise 2 gün soğanları açık havada kurutun. Hava yağışlı ise, mecburen kapalı bir yerde beklettikten sonra depolayın.

Soğanları daha önce Allium ailesini ektiğiniz bölgelere 5 sene süresince ekmeyin, dikmeyin. Neden mi? Bu aileye has bitki hastalıklarını, o bölgeye yerleşik hale getirmeyin diye bunu öneriyorlar.

Daha önceki yazımızda refakatçi bitkilerle ilgili de yazmıştık. Soğan konusunu bu haftalık kaparken bir kaç ayrıntıyı söylemeden geçmeyelim. Bunların ilki beyaz soğanlar en şekerli olan, bunun yanında sülfür düzeyi en düşük olan kültivarlardır. Şeker ve sülfür oranları nedeniyle, beyaz soğan raf ömrü en kısa olandır.

Satın aldığınız, ya da topraktan çıkarttığınız zaman bir an önce tüketmenizi tavsiye ederiz. Kırmızı ya da pembe soğanlar biraz daha dayanıklıdır. Bir kaç hafta rahatça dayanır. Sarı soğanlar ise Temmuz, Ağustos aylarında toplanır, uzun süre saklanabilir.

İkinci önemli nokta ise arpacık soğanı terimidir. Biz galiba iki noktayı birbirine karıştırıyoruz. Daha olgunlaşmamış, geçen hafta konu ettiğimiz ufak çaplı soğanlarla, Anglo-Saksonların “shallot”, Fransızların ise “échalotte” dedikleri olgunlaştıkları zaman ufak, ince uzun kırmızı renkli olan soğan cinsini, eski adı ile “A. ascalonicum”u karıştırmamak gerekir. 


Bu hafta Saadet kardeşimiz harika bir lale fotoğrafı, Fadime hocamız ise sarı güller yollamış. Lalenin çapına bir bakar mısınız? Bu bahar günü içimiz açıldı. Kendilerine teşekkür ediyoruz.


Keyifli Bahçeler…..

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar