Cuma, Eylül 20, 2024

İş gücü yönetiminde yenilikçi yaklaşımlar açığa çıkıyor

iş, ofis

Ernst & Young, (EY) 2024 Mobility Reimagined (İş Gücü Mobilitesinin Geleceği) Araştırması, iş dünyasındaki en büyük değişimlerden birine, iş gücü hareketliliğindeki evrime odaklanıyor. Pandeminin getirdiği dalgalanmalarla birlikte hem şirketlerin hem çalışanların uzaktan çalışma, esneklik ve iş değişiklikleri gibi konularda uyum sağlama zorunluluğu artıyor. İş gücü alanındaki mobiliteyi şekillendiren temel faktörleri inceleyen araştırma, bu değişimlerin derinliklerine inerek, iş gücü yönetiminde ve liderlik stratejilerinde yenilikçi yaklaşımların gerekliliğini ortaya koyuyor.

Kurumsal liderlerin iş gücü hareketliliği stratejilerini nasıl yeniden tasarladığını ve geliştirdiğini de inceleyen araştırma; mobil çalışanlar, iş hedefleri ve kurumsal dayanıklılık için daha iyi sonuçlar sağlayabilecek etkenleri; stratejik uyum, yetenek bağlantısı, dijital odaklanma, esneklik ve dış uzmanlığın kullanılması olarak sıralıyor.

Araştırmada, iş gücü mobilite fonksiyonlarını segmentlere ayırmak için bu etkenler kapsamında alınan aksiyonlar analiz edildi. Dolayısıyla iş gücü hareketliliği stratejisinin kurumsal hedeflerle uyumu, iş gücü mobilitesinin yetenekleri çekmek ve elde tutmak için kullanımı, iş gücü mobilite fonksiyonunun dijital olgunluk seviyesi, belirli süreçler için ortak kaynak veya dış kaynak kullanımı gibi faktörler dikkate alındı.

Buna göre, gelişmiş iş gücü mobilite fonksiyonlarına sahip sektörlerin başında enerji, teknoloji, medya ve telekomünikasyon, finansal hizmetler, tüketici ve perakende sektörleri geliyor. Gelişmekte olan iş gücü mobilite fonksiyonlarına sahip olanlara göre ise ilk sırada otomotiv ve üretim sektörü geliyor.


Geleneksel varsayımlar değiştiriliyor

İş gücü hareketliliği, işletmelerin dayanıklılığı açısından kritik önem taşıyor. Yeni zorluklar, artan karmaşıklıklarla başa çıkmak için bu fonksiyonun stratejik olarak gelişmesini gerektiriyor. İş gücü hareketliliğine daha fazla odaklanılması durumu, daha fazla görünürlük ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Araştırmaya katılan işverenlerin neredeyse tümü yurt içi ve uluslararası çalışan hareketlerini takip ettiklerini söylüyor.

Bununla birlikte, iş gücü profesyonellerinin çoğu ise iş gücü hareketliliğinin; karbon ayak izini azaltmak, kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmak ve çevre dostu ulaşım seçeneklerine öncelik vermek de dahil olmak üzere kuruluşlarının genel sürdürülebilirlik gündemini ve hedeflerini iyileştirdiğini söylüyor.


İş gücü esnekliği ve yetenek yarışı

EY araştırması, bir yıl içinde işlerinden ayrılmaya istekli çalışan sayısının oldukça yüksek olduğunu gösterirken, çalışanların öncelikli endişesinin ücret olduğunu ortaya koyuyor. Mobilite uzmanları, kuruluşların yüzde 82’sinin hibrit çalışmaya yönelik bir yaklaşım geliştirdiğini söylüyor. İşverenler ise uzaktan çalışmanın sınır ötesi olmasına henüz tam olarak ikna olmuş değil. İşverenlerin yalnızca yüzde 41’i, hibrit modelin fiziksel iş gücü hareketliliğinin yerini alabileceğini düşünüyor ve yüzde 49’u bu modelin özellikle kıdemli profesyoneller için aynı düzeyde verim sunmadığına inanıyor.

Üretken yapay zekâ (GenAI) araçlarına doğru hızlanan yolculuk, önümüzdeki 12 ay içerisinde yatırımları ve iş akışlarını etkileyebilir. Şu anda mobilite işlevlerinin yüzde 71’i GenAI’ı kısıtlı olarak, yüzde 22’si ise rutin olarak kullanıyor. İşverenlerin yüzde 79’u GenAI’ın esnek çalışma yolları, çalışan deneyimi ve yeni iş fırsatlarının sağlanması gibi konularda olumlu etkisi olacağını söylüyor. Yanıt verenlerin yüzde 44’ü ise GenAI’ın esnek çalışmaya fayda sağlayacağını düşünüyor.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM