(Yönetim ile uzmanlık arasındaki ters orantı)
*İş güvenliği yöneticisi kimdir?
**iş güvenliği yönetimi nedir?
**Yönetim bilmeden yöneticiliğe soyunmanın trajikomik sonuçları nelerdir?
Bir de buradan bakın tabloya…
Yönetim ile uzmanlık arasındaki ters
orantı!
Şunu söylemek lazım ki, alt düzey veya küçük müessese yöneticilerinin yaptıkları işlerin belki yüzde otuzu yönetim, yüzde yetmişi uzmanlıktır. Yönetim düzeyi yükseldikçe, uzmanlığın payı gittikçe azalır.
Örneğin çeşitli bölgelerde ocakları olan bir maden şirketinin yahut bir inşaat firmasının İSG Müdürü/Koordinatörü iseniz bir iskele ile ilgilenmemeli, bu işi uzmanlara bırakmalısınız. İskele ile ilgilenmemeli; fakat üst yönetim ile bir güvenlik yönetim politikası, planı, bütçesi oluşturmalı ve bunları taahhüt altına almalısınız.
Bitti mi?
Bitmedi…
Akabinde denetim, eğitim ve iletişim sistemlerini kurmalı ve uzman personelleri ilgili sisteme yönelik oryante etmelisiniz.
Bitti mi?
Bitmedi…
Daha sonra alt işveren ile ihtiyaçları, kaynakları, yapım yöntemlerini ve işin prosedürlerini belirlemeli, onları sisteme entegre etmelisiniz.
İşte bunun adı İSG yöneticiliğidir!
Böyle olmazsa ne olur?
Üst yönetim ile alt işveren kendi aralarında temel bir sözleşme yapar. Alt işveren şantiyeye gelir, işe kendi bildiği gibi eksiklik ve aksaklıklar ile başlar.
Sonrasında ekibinizdeki iş güvenliği uzmanı saha kontrolü yaparken hasbelkader bu dış cephe firmasına rast gelir. Uygunsuz iskele ve çalışmaları tespit edip işin durdurulması için İSG Müdürü/Koordinatörüne bilgi verir. O da durumun düzeltilmesi için konuyu alt işveren ile görüşür ve bu uygunsuzluğun düzeltilmesini ister. Alt işveren buna karşılık; sözleşmesinin böyle olduğunu ve isteklerini yerine getiremeyeceğini söyleyip çalışmasına bildiği gibi devam eder.
Ta ki konu işverene ve üst yönetime kadar taşınır.
Peki, işveren bu durumda ne yapar?
Elbette tavşana kaç, tazıya da tut politikasını ilmek ilmek işlemeye başlar…
Gerisi ne mi?
Gerisi yalan, gerisi talan, gerisi kaos…
Bunun adı da kendini İSG yöneticisi zanneden uzmandır!
Çok basit değil mi? Sürece bir parça yönetimsel katkı sağlamadan uzmanların başına yönetici diye bela olmak… Uzmanı gönder sahaya, ateşin kavganın, kaosun ortasına; sen ofiste keyif yap. Bir de yöneticiyim diye caka sat…
Bu senaryo bir yerlerden tanıdık geldi mi?
Ve ne olur artık yönetici ile uzmanı birbirinden ayırt edelim!
*Her gördüğünüz sakallı, annenizin ya da babanızın babası olmayabilir…