Pazartesi, Kasım 25, 2024

Yeni ihale sürecini yakın zamanda başlatacağız”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Elektrik Sanayi Birliği (TESAB) tarafından Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) düzenlenen Enerji Stratejileri Konferansı’na katıldı. Konferansta konuşan Bayraktar yatırımcıların izin süreçlerine değindi.  Yatırımcıların 4 yılı bulan izin süreçlerini yarıya kadar düşürmeyi hedeflediklerinin altını  çizen Bayraktar, “2035 için iddialı hedeflerimiz var. Reformlarımızın başında özellikle bu izin süreçlerini iyileştirme var. Bu yıl içerisinde Meclisimizin gündemine getirmeyi ve artık bu anlamda yatırımcılarımızın elinde hiçbir bahane kalmayacak şekilde düzenlemeyi hedefliyoruz. Yeni bir ihale sürecini yakın bir zamanda başlatacağız” dedi.


“2053’te Türkiye’nin karbon nötr ekonomi olma hedefi var”

Enerji konusunda temelde üç odak noktasına baktıklarını belirten Bayraktar, “Bunlardan bir tanesi elbette ki arz güvenliği meselesi. Biz, vatandaşlarımıza kesintisiz, kaliteli ve ucuz enerjiyi tedarik etmeyi hedefliyoruz. Elbette ki bu çok kolay değil, özellikle Türkiye’nin enerjideki açmazlarından bir tanesini de beraberinde odak noktası haline getiriyor. Zira Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke. Dolayısıyla arz güvenliğini sağlarken, bir taraftan da dışa bağımlılıkta Türkiye’nin mücadele etmesi gerekiyor. Dolayısıyla iki temel odak noktamız var. Fakat bütün bunların belki de bunlardan daha büyük bir hedefle, daha büyük bir zorlukla karşı karşıya olduğumuz 2053 yılında, yani yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var” ifadelerine yer verdi.


“Yeni bir ihale sürecini yakın zamanda başlatacağız”

Her yıl 2 bin-2 bin 500 megavatlık ilave rüzgar ve güneş devri alacağımız bir süreç önümüzde bizi bekliyor. Bu alanda Türkiye olarak önümüzdeki süreçte çok ciddi fırsatların olduğunu düşünüyorum. Elbette ki jeopolitik kırılmalar, bölgemizde yaşanan, yaşanması muhtemel daha büyük çatışmalar tabii ki enerji sektörüne de etkileri olacak. Biz mümkün olduğu kadar bu etkilerden ülkemizi koruyarak, ülkemizin enerjisine enerji katmaya ve önümüzdeki süreçte Türkiye’nin bu ortaya koyduğu büyük makro hedeflere hep birlikte ulaşmak için gayret edeceğiz. Türkiye’nin önünde çok önemli fırsatlar var. Bu fırsatlar için çok daha fazla çalışmamız, meselelere bütüncül bakmamız, sadece tek bir noktadan bakmamamız gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.


“Türkiye’de 140 binin üzerinde elektrikli araç var”

Yeşil dönüşüm hedefi doğrultusunda Türkiye’nin ekonomik açıdan birçok farklı alanda temelden ve köklü bir değişime uğradığı bir sürece girildiğini belirten Bayraktar, “Türkiye’nin enerji talebine, özellikle elektrik talebine baktığımız zaman, geçmiş 40 yılda olduğu gibi aslında enerji talebimizin önümüzdeki süreçte de 2035’e kadar ve ondan sonraki süreçte de artacağını görüyoruz. Özellikle elektrik tarafındaki bu talebin daha da fazla artacağını, dünyadaki trendlere benzer şekilde görüyoruz. Zira dünyada da büyük bir elektrikleşme söz konusu. Artık ısınmada, binalarda, ulaştırmada nitekim elektrikli araçlar ülkemizde de yollarda. Bugün Türkiye’de yaklaşık 140 binin üzerinde elektrikli araç var. Bu sayının 2030 ve 2035 yıllarında çok daha yüksek seviyelere ulaşacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla ulaştırma köklü bir şekilde elektrikleşiyor. Binalarda değişiklikler var. Sanayide elektrikleşme artıyor. Dolayısıyla bu artan elektrikleşme, aynı zamanda talep artışını da beraberinde getirecek. Bunun yanı sıra Türkiye’nin kendine özgü, özellikle şehirleşme ve refah seviyesinin artmasından kaynaklı alışkanlıklarımız ve elbette ki ekonomimizin büyümesi de enerji talebimizi artıracak unsurlar. Yani Türkiye ürettikçe, ekonomisi ve sanayisi büyüdükçe enerji talebi de, elektrik talebi de artacak” diye konuştu.


“Türkiye 2022 yılında 96,5 milyar dolar enerji faturası ödedi”

Türkiye ekonomisinin ve sanayisinin büyümesiyle birlikte enerji talebinin de arttığını belirten Bayraktar, “Son dönemde özellikle yoğun bir şekilde görmeye başladığımız yapay zeka, yapay zekadan kaynaklı elektrik ihtiyacı, büyük data, büyük veriden kaynaklı elektrik ihtiyacı da önümüzdeki süreçte Türkiye’yi bekleyen en önemli zorluklar ve sınavlar olarak karşımıza çıkıyor. 2022 yılında Türkiye 96,5 milyar dolar enerji faturası ödedi. Bu rakam 2023 yılında 70 milyar dolar civarında oldu. Bu yıl da benzer bir bedeli ödeyeceğiz ve bunun, eğer ekonomimizin çarkları devam etsin, sanayimizin çarkları dönmeye devam etsin, günlük hayatımız devam etsin istiyorsak, mutlaka bu bedele katlanmamız lazım. Bugün maalesef Türkiye kullandığı 3 birim enerjinin 2’sini, yani yüzde 66-67’sini ithal yoldan karşılıyor. Dışa bağımlılığı düşürebilmek için belli alanlara yoğunlaşmış durumdayız. Bunların başında elbette ki yenilenebilir enerji geliyor. Türkiye’nin kendi kaynakları, güneşi, rüzgarı, deniz üstü rüzgarı, jeotermal kaynakları, biyokütlesi, bütün yenilenebilir enerji kaynaklarını biz en kısa sürede, en hızlı şekilde ekonomimize katmak durumundayız” ifadelerini kullandı.


“Güneş ve rüzgar enerjisinde Avrupa’da 5’inciyiz”

Yenilenebilir enerjide, güneş ve rüzgar enerjisinde önemli ilerlemeler yaşandığını söyleyen Bayraktar, “Fakat gelişecek en önemli alanları güneş ve rüzgar enerjisi olarak değerlendirdiğimizde, burada şu anda geldiğimiz nokta yaklaşık 30 bin megavatlık bir kurulu güç. Bu sayede Türkiye dünyada 11’inci sırada. Avrupa’ya baktığınız zaman, Avrupa’da 5’inci sıradayız. Ama potansiyelimiz bence bunun çok daha üzerinde, ötesinde. Dolayısıyla bizim diğer kaynaklarımızı da çevreyle uyumlu bir şekilde, çevreyi asla göz ardı etmeden devreye almamız lazım” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM