Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantısı 24 Ekim Perşembe günü Washington’da yapıldı. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Küresel Politika Gündemi Basın Toplantısı’nda, küresel ekonominin düşük büyüme ve yüksek borç yolunda sıkışma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ekim 2024 Dünya Ekonomik Görünümüne atıfta bulunan Georgieva, açıklamalarına şöyle devam etti: “Küresel ekonomi olağanüstü bir şekilde dayanıyor; enflasyon, büyük ölçüde merkez bankalarının aldığı önlemler nedeniyle devam eden bir şekilde düşüyor ve birçok ülke için yumuşak bir iniş görünüyor.”
Georgieva, “Aileler hala yüksek fiyatlardan zarar görüyor. Ve küresel büyüme hala zayıf. Bu yıl küresel ekonominin yüzde 3,2 büyümesini bekliyoruz ve beş yıl içinde yıllık büyümenin yüzde 3,1’e yavaşlayacağını, bu durumun on yıllardır en düşük orta vadeli görünüm olduğunu öngörüyoruz” diye ekledi. Kamu borcunun bu yıl 100 trilyon doları aşma yolunda olduğunu belirten Georgieva, bu durumun tarihsel bir zirve olduğunu belirtti.
“Ticarette iş birliğinin devam etmesi önemli”
IMF’nin Küresel Politika Gündemi’ni sunarken, iki önceliğe odaklandığını belirten Georgieva, bunların yumuşak inişi sağlamak ve düşük büyüme, yüksek borç yolundan çıkmak olduğunu aktardı. Georgieva, bu zorluklarla mücadele edilirken, iklim, teknoloji, borç ve ticarette iş birliğinin devam etmesinin de çok önemli olduğunu vurguladı.
Georgieva, perşembe günü küresel ekonomi üzerine yapılan bir tartışmada, politika yapıcılarının borcu istikrara kavuşturmak ve küresel ekonomik büyümeyi teşvik edebilecek yatırımlar için alan yaratmak amacıyla mali politikaya yönelmeleri gerektiğini söyledi. Georgieva, dünyanın, tüketici fiyatlarındaki artışa yol açan enflasyon şokuna karşı hâlâ öfkeli olan insanların olduğu bir dönemde, düşük büyüme ve yüksek borçtan oluşan ‘acımasız bir kombinasyonu’ aşması gerektiğini vurguladı. IMF projeksiyonlarına göre, küresel ekonomik büyümenin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 3,2 seviyesinde sabit kalması bekleniyor, ancak kamu borcunun bu yılın sonunda 100 trilyon doları veya GSYİH’nın yüzde 93’ünü aşması öngörülüyor. Angola Maliye Bakanı Vera Daves de Sousa, nakit sıkıntısı çeken hükümetlerin yaygın siyasi ve sosyal baskılar altında doğru mali seçimler yapması gerektiğini belirterek, “Vatandaşlar cevap bekliyor” dedi.
“Mali kuralların gevşetilmesi gerekiyor”
Brüksel’deki Bruegel düşünce kuruluşunda kıdemli araştırmacı olan Jean Pisani-Ferry, Avrupa’da yatırımı ve büyümeyi artırmak için mali kuralların gevşetilmesi gerektiğini savunarak, “Büyümemiz yok. Bu, karşılaştığımız tüm sorunları daha da zorlaştırıyor” dedi.
Hollanda Merkez Bankası Başkanı ve Finansal İstikrar Kurulu Başkanı Klaas Knot, harcamaların artırılması gerektiği konusunda hemfikir oldu, ancak daha fazla entegrasyon ve ticaret engellerinin kaldırılmasını talep ederek, “Büyüme potansiyelimizi artırabilir ve daha yenilikçi hale gelebiliriz” diye ekledi. Harvard İşletme Okulu’ndan Laura Alfaro, daha önce Kosta Rika’da ulusal planlama ve ekonomik politika bakanlığı yapmış biri olarak, Latin Amerika’nın daha önce krizlere yatkın olan ekonomilerini istikrara kavuşturmada reformların başarısına dikkat çekti. Mali kuralların esnek olduklarında etkili olabileceğini, Jamaika’nın kamu maliyesini düzeltmedeki başarısına örnek göstererek ifade etti.
G20, düşük gelirli ülkeleri destekleme taahhüdünü yeniledi
Brezilya Maliye Bakanı Fernando Haddad, G20’nin finansal istikrar, mali sürdürülebilirlik ve iklim eylemine olan taahhüdünü, düşük gelirli ve yüksek borçlu ülkelere destek vermeye odaklanarak yineledi. Haddad, bir basın brifinginde, bu önceliklerin küresel zorluklara yanıt olarak evrilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Küresel piyasa dalgalanmalarının ve jeopolitik değişimlerin etkisi de önemli bir konu olarak gündeme geldi. Haddad ve Merkez Bankası Başkanı Roberto Campos Neto, ABD seçimlerinin küresel piyasaları, özellikle göç, mali politikalar ve korumacılık açısından nasıl etkileyebileceğini tartıştılar.
Brezilya, aralık ayında G20 başkanlığını Güney Afrika’ya devretmeye hazırlanırken, Haddad G20’nin gündeminde sürekliliğin korunmasının önemini vurguladı. Güney Afrika’nın, özellikle finansal kapsayıcılık, iklim eylemi ve zenginlerin vergilendirilmesi konularında Brezilya’nın öncülüğünde yürütülen girişimleri sürdüreceğine olan güvenini ifade etti. Çok taraflı kalkınma bankalarının reformu ve küresel iş birliğinin artırılması, G20’nin kritik hedefleri olmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
