Asya kıtasında yaşanan son gelişmelere dikkat çekmek ve bu gelişmeleri bilimsel bir platformda ele almak amacıyla Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü ve Buhara İnovasyon Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen ‘21. Yüzyılda Ekonomi, Politika ve Teknolojide Asya Rönesansı’ sempozyumu büyük ilgi gördü. 31 Ekim-1 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen sempozyum, sekiz ülkeden 82 uzmanın katılımıyla gerçekleşti.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, “Hakkın üstün tutulması ve hakkın korunması” temalı konuşmasında, Asya Rönesansının güç odaklı değil, hak-hukuk merkezli olmasının gerekliliğini ifade etti. Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamit Özman ise katılımcılar arasında yer alan Özbekistan’ın yurtdışına gönderdiği 150 bin öğrenci ile dünya çapında ülke dışına en çok öğrenci gönderen 3. ülke konumunda olduğuna dikkat çekti. Asya’nın yükselişini karakterize eden iş birliği ve yenilik ruhu bölgemiz için daha refah dolu ve sürdürülebilir bir gelecek inşa edeceğine dikkat çeken Buhara İnovasyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dilnoz Ruziyeva ise böyle bir organizasyonun bir parçası olmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Bölgesel risk ve fırsatlar üzerine sunumlar sempozyumda yer aldı
Siyaset, ekonomi ve teknoloji alanında doğu ve batı arasında güç mücadelesinin sürdüğü 21. yüzyılda ‘Atlantik Yüzyılı’ söyleminin geçerliliğinin tartışıldığı sempozyumda, Asya merkezinde yoğunlaşan küresel ticaret ağlarının dünyayı sadece iktisadi güç açısından değil aynı zamanda siyasetin ve rekabetin artık daha fazla ön planda olduğu çok kutuplu bir dünya düzenine doğru götürmekte olduğu vurgulandı. ABD merkezli liberal dünya ekonomisi, yükselen Asya karşısında giderek daha sert bir rekabetin içinde kendini savunmak durumunda kaldığına dikkat çekilirken, siyaset, güvenlik, ekonomi, eğitim, bölgesel risk ve fırsatlar üzerine sunumlar da sempozyumda yer aldı. Dijitalleşmenin önemi, sosyal medya ve yeni sinema olgusu, kamusal alan kavramları bağlamında değerlendirilirken, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2040 Vizyonu, Türk Yüksek Öğretim Alanının oluşturulması konularında gelecek stratejileri de ele alındı.
