İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için, ‘Körfezin Geleceği, İzmir’in Geleceği’ sloganıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) tarafından düzenlen İzmir Körfezi Çalıştayı gerçekleşti
İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için ‘Körfezin Geleceği, İzmir’in Geleceği’ sloganıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) tarafından düzenlenen İzmir Körfezi Çalıştayı, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çalıştayda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Ceptik’in deniz ve çevreyle ilgili sorunlarına dair mutlaka üzerimize düşeni yapacağız” dedi. Tugay, bu sorunun yalnızca İzBB’nin değil, Büyükşehir Belediyesi ve katkı veren tüm kişi ve kurumlarla birlikte çözülecek bir mesele olduğunu belirterek, “Bu noktada en önemli dayanağımız, en güçlü desteğimiz; bilgi sahibi insanlar, bilim insanlarımız ve bu alandaki teknolojiler üzerinde çalışan ulusal ve uluslararası kurumlarımızdır. Onların desteğiyle bu sorunu başarıyla yönetebileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
“Biz suçlayıcı bir yaklaşımda değiliz”
Çözüm sağlama niyetiyle hareket etmeyi hedeflediklerini ifade eden Tugay, “Çoğumuzun da şahit olduğu üzere, bu sorun maalesef bir siyaset yapma aracına dönüştürüldü. Asıl problem, siyasetin, bilgi temelli bir şekilde yürütülmesi gereken bir meseleye dönüştürülmesi ve bu konunun bilimsel duyarlılıkla ele alınmamasıdır. Bugün burada yaptığımız gibi, sorunların nedenlerini anlamaya, mevcut durumun analizini yapmaya ve gelecekte bize neler getirebileceğini değerlendirmeye odaklanmalıyız. Bu süreci, bilim insanlarının perspektifinden ele almak gereklidir. Ancak, bu görüşleri ifade ederken bile zaman zaman zorluklarla karşılaşıyoruz. Çünkü bilimsel bir çerçevede çözüm üretmek yerine, bize yönelik çirkin iftiralarla karşı karşıya kaldığımız durumlar yaşandı. Bilim, yardım eden, yol gösteren bir araçtır. Biz suçlayıcı bir yaklaşımda değiliz. Bununla birlikte, uzaktan katkı sağlayan değerli misafirlerimize minnettarız. Ancak ne yazık ki, yakınlarımızda bulunmasına rağmen davet ettiğimizde buraya katılımı engellenen bilim insanlarının varlığı, bizim için derin bir üzüntü kaynağı oldu. Bugün burada, başından itibaren dinlediğim tüm savunma sorunları ve çözüm önerileri sayesinde tablo benim için çok daha netleşti. Artık, sürekli olarak aynı döngülerin içinde kaldığımızı daha iyi anlıyorum. Bazı şeylerin değerlendirilmesinde çok daha net bir bakış açısına sahibim” ifadelerini kullandı.
“Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız”
Ciddi sorunlarla karşı karşıya olduklarını belirten İZDENİZ Başkanı Dr. Işıkhan Güler, “Sorunlu bir konudur bu. Çalıştayımız bu çerçevede ilk adımlarla kabul edilmelidir. Sayın katılımcılar, öncelikle şu tespiti yapmalıyız: Körfez’in durumu, ne bugün ne de çözümden yerel yönetimler sorumludur. Gediz’den başlayarak, organize sanayi siteleri, arıtma kapasiteleri, Körfez’e akan dış etkenler söz konusudur. Bildiğiniz gibi İzmir’in denizle kurduğu ilişki köklüdür. İzmir’i yaşama bağlayan iki kordon vardır. Bu duyunun bırakın yok olmasını, daha da yaygınlaşması ve işlevsel hale gelmesini amaç ediniyoruz. Kıyı alanlarından deniz taşkınlarının önlenmesi de çabalarımızın ortak noktasında yer alan kordon metaforu bulunmaktadır” dedi.
“İzmir’in çevre problemleri için yol haritaları hazırlıyoruz”
Güler’in ardından kürsüye çıkan İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, İzmir Körfeziyle ilgili süreçte bir başlangıç noktasında olduklarını ve bunu iyi değerlendirmek gerektiğini belirtti. İzmir’in körfezi ve diğer çevre problemleri için oluşturabileceğimiz yol haritalarını hazırladıklarını ifade eden Velibeyoğlu, “İzmir’in körfezi ve diğer çevre problemleri için oluşturabileceğimiz yol haritalarını hazırlıyoruz. 30 yıllık 2054 ufuğu var. İzmir’in planlamasını ve körfez ile etrafındaki yapılaşmayı rahatlatmaktır. Sadece karadan başlamıyor, denizden de başlamak gerekiyor. Deniz alanlarını da planlamak gerekiyor. Ajandamıza da gerekli tüm çalışmalarda kıyı alanlarının ele alınması meseleleri de var. Körfez ve su ekosistemine de bundan ibaret olduğuna bakmıyoruz. Gediz başta olmak üzere kentimizde hem yaşam kaynaklarını hem de havzalarımızı korumak ve ekosistemi korumak temel amacımızdır. Üçüncü olarak daha uzak olan 2074 ufuğudur. Yapacağımız her iş, bu iki jenerasyon arasında bir ufuk niteliğindedir. Körfez’i yeniden ele almak için başlangıç noktasındayız; bunu da çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bütün konularda İzmir 2074 çerçeve belgesi için girişim başlattık. Körfez’le birlikte yapacağımız çalışmalar, 7 Aralık’ta körfez ve havzamız olarak ele aldığımız panelle devam edecek. Buradaki içerikte ise çerçeve belgesini de ele alarak sonuçları takip edip kullanışlı hale getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
“Temizlik ve tarama faaliyetlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz”
İZBB’nin sorunların çözülmesi için sahada olan bir kurum olduğunu belirten İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU olarak şu an Körfez’de temizlik ve tarama faaliyetlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Hâlihazırda yüzde 95 oranında tamamlanmış olan bir arıtma tesisi revizyon çalışmamız bulunmaktadır. Bununla birlikte, Çiğli 4. Faz Atıksu Arıtma Tesisi Projesi’nde, kaba inşaat ve idari bina çalışmaları Aralık 2024’te tamamlanacak ve tesisi Nisan 2025 itibarıyla işletmeye almayı hedefliyoruz. Bu proje, Dünya Bankası kredisi ile yürütülmekte olup, müşavirlik ve kontrol süreçleri de uluslararası standartlarda devam ediyor. Ayrıca, öz kaynaklarımızla yürüttüğümüz projeler de bulunuyor. Bayraklı Pazar Yeri, Alsancak Yağmur Suyu Ayrıştırma Projesi ve Sevgi Yolu düzenlemeleri gibi kent merkezindeki çalışmalarda yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu projeler, şehrin altyapı sorunlarını çözmeye yönelik olup, özellikle yağışlı dönemlerde yaşanan sıkıntıları gidermeyi amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kredi kullanım onayını bekliyoruz”
Bazı projelerin ulusal düzeyde alınması gereken onaylar nedeniyle beklemede olduğunun da altını çizen Erdoğan, “Alsancak Yağmur Suyu Ayrıştırma Projesi, İzmir Körfezi’ndeki akış hızını yüzde 40-45 oranında artırmayı hedeflemekte; ancak Ulaştırma Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ilgili imar planlarını tekrar incelemeye alması, süreci yavaşlatmıştır. Bunun yanı sıra, uluslararası finansman desteği gerektiren bazı projelerde de Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kredi kullanım onayını bekliyoruz. Yaklaşık bir buçuk yıl önce gerekli başvurular yapılmış ve 2023 yılı itibarıyla toplamda 9 milyar TL’lik bir kredi anlaşması hazırlanmıştır. Ancak, bu sürecin sonuçlanması için henüz gerekli nihai onaylar alınamamıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, kentimizin çevre ve altyapı sorunlarını çözmek için tüm kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Gecikmelere rağmen, projelerimizi tamamlayıp halkımızın hizmetine sunmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
