Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Afyonkarahisar’da Ege Bölgesi Birlik Başkanlarıyla bir araya geldi. Birlik Başkanlarının yanı sıra Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Başkanı ve Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Projesi lideri Prof. Dr. Mustafa Tekerli de toplantıya katılım sağladı. Afyonkarahisar’da çiçeklerle karşılanan Çelik, Birlik Başkanlarıyla yapılan ve 2 gün süren istişare toplantısında Ege Bölgesi küçükbaş hayvancılığında yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığını belirterek küçükbaş hayvan ithalatının söz konusu olmadığını ve kırmızı et açığının küçükbaş hayvancılık ile kapatılabileceğini dolayısıyla da üretimin artırılması gerektiğini ifade etti.
“Fazlasıyla kuzu stoğumuz var, kuzu ithalatı söylemleri asılsız”
Stoklarda fazlasıyla küçükbaş hayvan bulunduğunu ve kuzu ithalatı söylemlerinin asılsız olduğunu ifade eden Çelik, “Cumhurbaşkanı ve Tarım ve Orman Bakanımız da şiddetle ithalata karşı. Ancak kuzulama ve doğum dönemleri olduğu için fırsatçıların et fiyatlarını artırmaması gerekçesiyle ve artan fiyatları baskılama önlemleri kapsamında sınırlı ve geçici olarak büyükbaş hayvan ithalatı yapılıyor. Küçükbaş hayvan stoklarında ve arzında bir sıkıntı olmadığı için ithalatı da söz konusu değil. Kaldı ki biz küçükbaş hayvan ihracatının açılmasını Bakanlığımızdan talep ediyoruz. Bu ithalat söylentileri ithalat lobisine hizmet ediyor. Ancak yine de bizim küçükbaş hayvan sayımızı ve verimliği daha fazla artırmamız gerekiyor. Biz ülkemizdeki kırmızı et açığının ancak küçükbaş hayvancılık ile çözülebileceğine inanıyoruz. Onun için üretim, üretim, üretim diyoruz. Ülkemiz tam bir küçükbaş hayvancılık coğrafyası. Dolayısıyla bu avantajı fırsata çevirerek küçükbaşı ön planda tutmak ve olduğundan daha fazla desteklemek gerekiyor” dedi.
“2024 yılı itibarıyla küçükbaş hayvan sayımız 53 milyon 965 bin baş”
Çelik, Ege Bölgesi küçükbaş hayvancılığı ile ilgili yaptığı açıklamada da bölgenin toplam küçükbaş hayvan varlığındaki payının yaklaşık yüzde 10 olduğunu ve bu oranın mutlaka artırılması gerektiğini belirterek, “2024 yılı haziran ayı itibarıyla küçükbaş hayvan sayımız 43 milyon 394 bini koyun, 10 milyon 571 bini keçi olmak üzere toplamda 53 milyon 965 bin baştır. Ege Bölgemizde ise 4 milyonu koyun, 1 milyonu keçi olmak üzere toplamda 5 milyon baş. Dolayısıyla 8 ilimizi kapsayan Ege Bölgesi yüzde 9,46 yani yaklaşık yüzde 10’luk bir paya sahip. Bu oran koyun sayısında yüzde 9,34 ve keçi sayısında yüzde 9,95. Önümüzdeki süreçte bu sayı ve oranların artırılması gerekmektedir. Hayvan sayısının en az mevcuttan 2 katına çıkarılması diğer bir değişle ülke geneline göre yüzde 20 seviyesine ulaşılması ana hedef olmalı. Ülke genelinde de hem yetiştirici sayımızın hem de küçükbaş hayvan sayımızın artırılarak nüfus başına bir küçükbaş hedefini yakalamak temel görevlerimizden birisi olacak. Bunu sağladığımızda hayvan ithalatının artık tarihe karışacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Kıvırcık koyunu et kalitesi ve lezzetiyle ilk sırada
Ege ve Marmara Bölgesi’nin hakim koyun ırklarından olan kıvırcık koyununun et kalitesi ve lezzeti bakımından ülke genelinde ilk sırada bulunduğunu belirten Çelik, “Kıvırcık koyun ırkının et kalitesi ve lezzeti açısından ülkemizdeki tüm koyun ırkları içerisinde birinci sırada gelmesi Ege ve Marmara Bölgelerimiz için oldukça değerli. Bu manada diğer koyun ırklarımızda olduğu gibi Kıvırcık ırkında da et veriminin daha fazla artırılması için Bakanlığımız, birliklerimiz ve üniversitelerimiz paydaşlığında yürütülen halk elinde küçükbaş hayvan ıslahı projeleri devam ediyor. Diğer taraftan son zamanlarda koyun ve keçi sütünün daha çok aranan ve tercih edilen ürün haline gelmesi nedeniyle bu bölgede entansif ve yarı entansif süt koyunu ve keçiciliği geliştirilmeli” ifadelerini kullandı.
“Bölgedeki göçer hayvancılığın sorunları çözülmeli”
Bölgede göçer hayvancılığın sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Göçerlerin nakil ve merada barınma sorunları çözülerek bölgede kan kaybeden göçer yetiştiriciliği yeniden geliştirilmeli. Bölge göçerlerinin küçükbaş hayvancılığı bırakması halinde, orman arası ve orman içi mera alanlarının sahipsiz kalacağı ve bu alanların değerlendirilmemesi nedeniyle oluşacak kuru ot alanlarının yangınlara davetiye çıkaracağı, nihayetinde binlerce hektar orman alanının yanmasına neden olabileceği unutulmamalı” dedi.