Pazar, Aralık 22, 2024

Gıdalarımız ve Demans

Demansın genetik, çevresel ve beslenme gibi yaşam tarzı faktörler kombinasyonundan kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker ve obezite gibi sağlık sorunları da bilişsel gerilemeye katkıda bulunurken, demans ağırlıklı olarak alınan gıdalardan etkilenir. İyi beslenmenin ve bol miktarda sağlıklı yiyecek tüketmenin yaşlandıkça demans riskini azaltmaya yardımcı olduğu izlenmiştir.

Demans, beyin hücrelerinin birbirleri ile iletişim kurma yeteneğinin kaybolması sonucu, düşünce, davranış ve duyguların etkilendiği semptomlar bütünüdür. Kişinin hafıza, dikkat, konuşma, sorun çözme ve düşünme gibi bilişsel yeteneklerinin kaybını ifade eder.

Demansın birçok türü bulunmaktadır. En sık gözlenen ve demansların yüzde 60 ile 80’ini oluşturan Alzheimer demansıdır. İkinci demans türü ise, bir inme sonucu beyne kan akışını sağlayan damarların zarar görmesinden kaynaklanan vasküler demanstır. Bu nörolojik hastalık bir anda oluşmaz; hücre içi ve hücre dışında biriken bazı proteinler nedeniyle, beyin dokusunda hücre (nöron) kaybı gelişir; bu birikim giderek artar ve beynin küçülmesi ile sonuçlanır. Belirtiler yavaş yavaş ortaya çıkar ve ilerleyicidir. Özetle demans, çeşitli etmenlerin beyin hücrelerine verdiği zararın bir sonucu, hafıza, muhakeme ve hareket etme kabiliyetinin yitirilmesidir.

Şu anda Dünya çapında 50 milyon civarında olan demans hastası sayısının 2030’da 82 milyona, 2050’de ise 152 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Demansın kesin bir çözümü yoktur. Okuma, bulmaca çözme gibi faaliyetlerle zihnin aktif tutulması, aktif bir yaşam, içki ve sigaradan uzak durmak, yeterince vitamin alma, şeker, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi risklerin yönetilmesi gibi yaşam standartlarında değişiklikler, demansın başlamasını geciktirebilmekte, ilerleme hızını yavaşlatabilmektedir. Fakat, bilinçli bir beslenme, sorunun çözümünde en fazla üstünde durulan konudur.

Bilişsel gerilemeyle savaşımda bazı bitkilerin özel yeri olduğu ispatlanmıştır. İçerdikleri biyokimyasalların beyin hücrelerindeki fonksiyonları nedeniyle öne çıkan bu bitkiler, birkaç grupta toplanmaktadır.

Depresyonu azaltmaya yardımcı olabilen, bilişselliği de artırabilen B9 vitamini olarak bilinen folat, kara lahana, ıspanak ve pazı gibi yeşil yapraklı bitkilerde bulunmaktadır.

Beyin hasarının ilerlemesini durduran ve flavonoid içeren antosiyanin ahududu, yaban mersini, böğürtlen ve kirazlar özel bir meyve grubunu oluşturur. Bunlar iltihabı azaltmaya ve beyin sağlığınızı korumaya yardımcı olan antioksidanlar ve vitaminle doludur.

Ceviz, badem ve fıstık sağlıklı yağlar, magnezyum, E ve B vitaminleri ile doludur. Bunların tüketimi iyi bilişselliği desteklediği ve bunama belirtilerini önlediği bilinmektedir. Haftada en az 5 porsiyon kuruyemiş tüketen 70 yaş üstü kadınların, aynı yaş grubundaki ve kuruyemiş yemeyen kadınlara göre önemli ölçüde daha iyi beyin sağlığına sahip olduğu deneysel olarak ispat edilmiştir. Başka bir çalışmada, cevizlerindeki bazı fitokimyasalların, yaşlanma süreci boyunca optimum beyin sağlığını korumak için beyin hücrelerinin iltihabını azaltabileceği konu edilmiştir.

Bunama ile bağlantılı bir amino asit olan “homosistein” seviyelerini azaltma yeteneğine sahip B vitaminleri ve karotenoidler açısından zengin olan brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası gibi turpgiller, diğer bir bitkisel grubu oluşturmaktadır.

Zeytinyağı ve keten beyninizin sağlıklı kalmasına yardımcı olan önemli bir omega-3 yağ asidi (DHA-dokosaheksaenoik asit) açısından zengin besinlere örnektir. Birçok çalışma, omega-3’lerin bunamayla savaşmada ve onu önlemede etkili olduğunu kanıtlıyor ve iyi bir beyin sağlığına kavuşmak için günde 200 m DHA alınmasını öneriyor. Bu yağ asidi ayrıca somon ve uskumru gibi yağlı balıklarda da bulunmaktadır.

Adaçayı, kimyon ve tarçın gibi baharatlar, hafıza ve beyin sağlığı için sayısız fayda sağlayan çok sayıda polifenol içerirler. Bu tür baharatlar beyin plağını eritme ve bilişsel bozukluğu ve Alzheimer’ı önlemek için iltihabı azaltma yeteneğine sahiptir.

Bilişsel gerilemeyi azaltan E vitamini, çinko, omega-3 ve kolin gibi antioksidanlar içeren ayçiçeği tohumları, keten tohumları ve kabak çekirdekleri de başka bir bitkisel grup oluşturmaktadır. Ayrıca ton balığı, somon ve uskumru gibi yağlı balıklar, beyninizin sağlıklı kalmasına yardımcı olan DHA ile omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinlere örnektir.

Bu kategoride turşu, ev yoğurdu gibi probiyotikler bağışıklık sisteminin ana savunma duvarlarıdır. Bağışıklık sistemi Alzheimer’den kanserde, kovide ve tüm hastalıklarda koruyucu görev üstlenmiştir. Hastalık meydana geldiği zaman iyileştiren de yine bağışıklık sistemimizdir.

Alzheimer için riskli yiyeceklere de burada değinmekte yarar olsa gerek. Batı diyetindeki birçok yiyecek, kırmızı ve işlenmiş etler, rafine tahıllar ve tatlılar dahil olmak üzere demans ve Alzheimer için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Aşırı alkol alımı, doymuş yağ asitleri ve yüksek kalorili yiyecekler Alzheimer için risk faktörleridir.

Nazimi Açıkgöz

Diğer Yazarlar