İzmir’deki 13 oda ve borsada görev yapan 100’ün üzerinde yönetim kurulu üyesi, kentteki ekonomik gelişmeleri ve gelecekteki projeleri değerlendirmek amacıyla bir araya geldi. İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, tamamlandığında İzmir’in ekonomik gücüne büyük katkı sağlaması beklenen Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Dikili Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi, Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi ve Torbalı Karma ve Mobilya OSB Projesi gibi önemli projeler hakkında bilgilendirme yapıldı.
“Orta Vadeli Programa sıkı sıkı tutunmalıyız”
Konuşmasında Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmelere değinen İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “İş dünyası temsilcileri olarak gündemimiz oldukça yoğun. Üyelerimizin gözünün kulağının bizde olduğu hassas bir süreçten geçiyoruz. Küresel gelişmelerin yanısıra, ülkemiz ekonomisini etkileyen farklı unsurlar da bizleri ve iş yapış biçimlerimizi etkiliyor. Bu süreçte enflasyonla mücadeleye vakit kayıplarına izin verilmeden devam edilmesi, reel sektör maliyetlerinin azalması, kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması ile sektörlerimize önemli destekler sağlanacağını düşünüyoruz. Enflasyonla mücadelenin çok hassas dengeler üzerinde devam ettiği bu süreçte, Orta Vadeli Programa sıkı sıkı tutunmamız gerektiği kanaatindeyiz. İş dünyası olarak ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmelerden etkilenmemizi işimizin doğasında olduğunu hepimiz biliyoruz. Zaman zaman bu durum bizi karamsarlığa sürükleyebiliyor. Hep birlikte sağduyu ile bu süreci atlatacağımıza ve 2026 yılına daha iyi bir tabloyla başlayacağımıza inancım tam” diye konuştu.
“İzmir’in ilçeleri özgün yapısıyla ekonomiye değer katıyor”
Kentte oda ve borsalar öncülüğünde devan eden projeler hakkında detaylı bir bilgilendirme yapan Özgener, “Bugün bizleri burada buluşturan ortak nokta: İzmir. Bu güzel kentte hep birlikte çalışıyor, üretiyor, üyelerimize hizmet veriyoruz. Kentimiz sadece merkezdeki ekonomik dinamikleriyle değil, aynı zamanda her bir ilçesinin sahip olduğu potansiyel ve katkılarla bütüncül bir kalkınma modelini benimseyerek büyüyor. Tarımdan sanayiye, turizmden lojistiğe uzanan geniş bir yelpazede, her ilçe kendi özgün yapısıyla İzmir ekonomisine değer katıyor. İzmir için ürettiğimiz projelerimizi, Kardeş odalarımızla ortak akıl ve güçlü iş birliği içinde hayata geçirme kültüründe başarılı olduk” dedi.,
“Eylemler, ticari hayatı da hedef alma noktasına geldi”
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, “Başkanlarımla birlikte İzmir’de kurduğumuz sinerjinin, birlikteliğin ülke genelinde yaygınlaşması en büyük temennim. Demokraside; toplumsal düzenin, toplumun mutluluğunun, toplumun huzurunun, ekonomik sistemin, sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi kurallarının etkin kullanılabilmesi açısından evrensel bir ilke olan hukukun üstünlüğüne, adalete dair soru işaretlerinin giderilmesi gerektiğini buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çünkü yapılan eylemler, ticari hayatı da hedef alma noktasına geldi. Bizler, farklı görüşlerde olabiliriz ama demokrasinin zenginliği, kişilerin ifade özgürlüğü kapsamında, yasal yollar ile tepkilerini göstermesinin en demokratik hak olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.
“Ayrışmamalı, bir olmalıyız”
Toplumda farklı fikir ve düşüncelerin olabileceğinin altını çizen Yorgancılar, “Biz bir mozaik aileyiz. Farklı düşüncelerimizin de olması gayet doğal ama yasa bize şunu veriyor; farklı düşünceleriniz olsa da demokratik bir hak olarak kurallar çerçevesinde kimseyi kırmadan, dökmeden tepkinizi dile getirebilirsiniz. Ayrışmamalı, bir olmalıyız. Bir olduğumuz zaman bu ülke kalkınır” dedi. Türkiye’de son yaşanan gelişmelerde üretici ve ticari kesimin hedef alınmasını doğru bulmadığını söyleyen Yorgancılar, “Unutulmaması gerekiyor ki; İzmir Ticaret Odamızın, Ege Bölgesi Sanayi Odamızın ve borsalarımızın binlerce mensubu, çalışanı, emeklisi, emekçisi, işvereni, tüm vatandaşları, herkesin bir görüşü var. Bizim birlik içerisinde olmamız gerekiyor. Toplumun yarısını ayrıştırmak, üreticiyi veyahut ticaret erbabını farklı bir ortama koymak bana doğru gelmiyor. İnşallah bu günler geride kalır. Huzuru tekrar bulmak mecburiyetindeyiz. Huzurun olduğu yerde başarı, gelecek, umut var. Kavga edip kazanan hiçbir zaman olmamıştır” ifadesini kullandı.
“Bölgedeki en avantajlı ülke Türkiye”
Dünyada ülke bazlı kalkınmanın ağırlık kazanacağı bir sürece doğru gidildiğini dile getiren Yorgancılar “Bölgede, İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna arasındaki savaşlar devam ediyor. Bu iki savaş bittiği zaman, buradaki ekonomik olarak en büyük faydayı görecek olan ülke Türkiye’dir. Bu ülkelerin yeni baştan inşasında kullanılacak olan müteahhitlik hizmetleri, alınacak olan malzemeler gibi süreçlerde en çok rol alacak ülke bizim ülkemizdir” dedi.
“Zamanın ruhuna ayak uydurmamız gerekiyor”
Konuşmasında, dünyanın yeni ekonomik gündemi olan ABD Başkanı Trump’ın açıklamalarına değinen İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirdi. Kestelli, “Güzel şehrimiz İzmir, tarih boyunca önemli bir liman şehri oldu. Ticaret ve ihracat bu şehrin genlerinde var. Bu alanda rakiplerimize göre mukayeseli üstünlüğe sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak, dünya artık çok değişti. Geleneksel ürünlerimiz ve iş yapma şekillerimiz ile bu üstünlüğümüzü korumak mümkün değil. Zamanın ruhuna ayak uydurmamız gerekiyor. İzmir iş dünyasının meslek kuruluşları olarak bizlere de bu anlamda önemli görevler düşüyor. Üye firmalarımızda inovasyon kültürünün oluşturulması, firmalarımızın ihracat kapasitelerini artıracak projelerin hayata geçirilmesi, Melek Yatırımcı Zirvesi’ne benzer, girişimciliği destekleyen faaliyetlerin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi, lojistik ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesi yapabileceklerimizden bazıları” dedi.
“İTMM, İzmir için önemli bir kazanım”
Kestelli sözlerine şöyle devam etti: “İzmir, Menemen, Bergama ve Aliağa Ticaret Odalarımızın da aralarında yer aldığı çok kıymetli ortaklarımızla birlikte hayata geçirdiğimiz ve birkaç ay önce girişimci kabulüne başlayan İzmir Tarım Teknoloji Merkezimizi hem sektörümüz hem de İzmir için önemli bir kazanım olarak görüyoruz. 2023 yılında 27 milyar dolar olan küresel tarım teknolojileri pazarının her yıl yüzde 16,5 büyüme gerçekleştirerek 2032 yılında 108 milyar dolara ulaşması bekleniyor. İTTM bir taraftan tarım sektörümüzün ihtiyacı olan yeni nesil tarım teknolojilerinin geliştirilmesine imkân sağlarken, 1,3 milyar dolar değerindeki tarım makineleri ihracatımızın yeni nesil teknolojilerin entegre edilmesiyle çok daha yüksek seviyelere çıkarılmasına da katkı sunacak”