Necdet Çerkeşli, klimaların doğru kapasitede seçilmesi, düzenli bakımının yapılması ve yetkili servisler aracılığıyla kullanılması hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıdığına dikkat çekti
ŞURA NUR SAVRANOĞLU
Son yıllarda artan enerji maliyetleri ve çevresel kaygılar klima kullanımında bilinçli tüketimi gündeme taşıdı. Yaz aylarında serinlemek amacıyla tercih edilen klimaların doğru kapasitede seçilmesi, düzenli bakımının yapılması ve yetkili servisler aracılığıyla kullanılması hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor. Ankara Klimacılar, Buzdolapçılar ve Tamircileri Odası Başkanı Necdet Çerkeşli konuya dair önemli açıklamalarda bulunarak, tüketicileri sadece ürün değil, aynı zamanda ithalatçı firma, servis altyapısı ve bakım süreçleri konusunda da bilinçli hareket etmeye çağırıyor. Merdiven altı üretim ve yetkisiz servislerin sektörü olumsuz yönde etkilediğine değinen Çerkeşli, “Merdiven altı tamircilerle ne yazık ki çok sık karşılaşıyoruz ve bu durum vatandaşlarımızı ciddi şekilde mağdur ediyor. Özellikle internet sitelerinde, kendilerini ‘yetkili servis’ ya da ‘uzman servis’ gibi tanıtarak reklam veriyorlar. Vatandaşların beyaz eşyasını, klimasını, kombisini tamir etmek bahanesiyle alıp götürüyorlar; ancak daha sonra o kişilere bir daha ulaşmak mümkün olmuyor. Benim tek isteğim hem bakanlıklarımızın hem de vatandaşlarımızın bu konuda daha duyarlı olması. Bu işin yetkili kurumları var. Örneğin; Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne bağlı Klima Soğutma Sistemleri Odası olarak, vatandaşlarımıza teknik servis ve ürün alımı konularında ücretsiz destek vermeye hazırız. Yeter ki insanlar, merdiven altı kişilere güvenmek yerine bu tarz işlerde yetkili satıcılara, bayilere ya da meslek odalarına danışsınlar. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteriyoruz. Vatandaşlarımız, meslek odalarımızdan veya Sanatkârlar Odaları Birliği’nden ücretsiz bilgi ve destek alabilir. Bu tür dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için mutlaka işin ehli ve kayıtlı servislerle çalışılmasını tavsiye ediyoruz” diye açıkladı.
“Hizmet sunan kişiler yetkili ve kayıtlı olmalı”
Hizmet sunan kişilerin gerçekten yetkili ve kayıtlı olup olmadığını kontrol etmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Çerkeşli, “Şu anda başkanlık görevimde üçüncü yılımı bitiriyorum ama hâlâ merdiven altı tamircilerle mücadele ediyorum. Bu süreçte zaman zaman tehditler ve baskılarla da karşılaşıyorum. Ne yazık ki devletimizin bu konuda net ve caydırıcı bir yaptırımı yok. Özellikle internet ortamında verilen reklamlarda, en azından bu kişilerin bir meslek odasına kayıtlı olup olmadıkları ya da bağlı bulundukları yetkili servisten belge alıp almadıkları mutlaka sorgulanmalı. Google bu konuda bazı yeni uygulamalar başlatıyor gibi görünüyor, fakat aynı duyarlılığı Instagram, Facebook gibi diğer platformların da göstermesi gerekiyor. Bu tür reklamları yayınlamadan önce hizmet sunan kişilerin gerçekten yetkili ve kayıtlı olup olmadığını kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Aslında bu problem sadece bizim sektörümüzde değil; birçok sektörde benzer sıkıntılar yaşanıyor. Porselen taahhütçülerinden tutun, bilgisayar sistemleri, beyaz eşya, klima ve kombi tamircilerine kadar pek çok alanda merdiven altı çalışanların yarattığı sorunlarla karşı karşıyayız. Bu konuda hem devletin hem de dijital platformların daha sıkı denetim ve düzenleme getirmesi gerektiğine inanıyorum” diye belirtti.
“Klima alırken mutlaka alan hesabı yaptırılmalı”
Klimada bilinçli tüketimin önemli olduğunu vurgulayan Necdet Çerkeşli, kullanıcıların klima alırken alan hesabı yaptırmaları gerektiğine dikkat çekerek, “Örneğin, 30 metrekarelik bir alana 9.000 BTU kapasiteli bir klima almak yanlış bir tercih olur. Bu nedenle klimanın kullanılacağı alan dikkate alınarak satıcı bayii ya da yetkili servis tarafından doğru kapasite hesabı yapılmalı. Bu hem klimanın verimli çalışmasını hem de enerji tasarrufunu sağlar. Ev tipi klimalarda genellikle ‘split’ olarak adlandırılan, duvara monte edilen modeller kullanılır. Bu modeller; 9.000, 12.000, 18.000 ve 24.000 BTU olmak üzere dört ana kapasitede üretilir. Bu kapasiteler dünya genelinde standarttır. Uygun kapasite seçimi, mutlaka uzman kişiler tarafından alan hesaplaması yapılarak belirlenmeli. Bu hem kullanıcı memnuniyetini artırır hem de uzun vadede ekonomik fayda sağlar” diye konuştu.

“Klimaların bakımı yılda iki kez yapılmalı”
Zamanında yapılmayan bakım ve temizliklerin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı biliniyor. Lejyoner hastalığı gibi rahatsızlıkların önüne geçebilmek için kullanıcıların düzenli aralıklarla bakım yaptırmaları gerektiğini söyleyen Çerkeşli, tüketicilerin bu konudaki bilinç düzeyinin yeterli olmadığına da dikkat çekiyor. Çerkeşli, “Şu anda tüketicilerimizin bu konuda bilinç düzeyi ne yazık ki yeterli değil. Belki de maliyet kaygısı ya da ‘bozulmadan uğraşmayayım’ düşüncesiyle hareket ediyorlar, tam olarak bilemiyorum ama çoğu vatandaşımız, klimaları bozulana kadar bakım yaptırmıyor. Oysa klimaların bakımı yılda iki kez yapılmalı: biri yaza girerken, diğeri ise kış öncesinde. Bu bakımlar yapılmadığında klimalar; astım, bronşit gibi ciddi solunum yolu hastalıklarının yanı sıra nezle, grip, sinüzit ve boğaz enfeksiyonlarına da yol açabilir. Çünkü bakım yapılmayan cihazlar mikropları üfleyerek havaya yayar. Toplumun bu konuda hem yeterince bilinçli olmadığını hem de yüksek bakım maliyetleri nedeniyle geri durduğunu düşünüyorum. Bu noktada Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne bağlı Ankara Pimapenciler Esnaf Odası olarak bizler vatandaşlarımıza destek sunabiliriz. Odamızla iletişime geçenlere, güvenilir, odamıza kayıtlı yetkili ustalardan teknik destek sağlanabilir. Hem fiyat hem de hizmet konusunda bilinçli yönlendirmeler yaparak vatandaşlara yardımcı olmaya hazırız” diye açıkladı.
“Klima bakımı için sadece yaz ayları beklenmemeli”
Servis hizmetlerinde randevu almakta yaşanan zorluklar ve gecikmeler konusunda vatandaşların klima ihtiyaçlarını gidermek için sadece yaz aylarını beklememeleri gerektiğini belirten Çerkeşli, “Servislerde ve montajlarda özellikle yaz aylarında yoğunluk yaşanıyor çünkü klima sezonu genellikle yaz dönemine denk geliyor. Normalde bir servis günde ortalama 10 montaja bakarken, sezon yoğunluğunda bu sayı 100’e kadar çıkabiliyor. Bu durumda servisler işleri sıraya koymak zorunda kalıyor ve yetişmekte zorlanıyorlar. Elbette daha fazla işçi çalıştırmak bir çözüm olabilir ama bu da firmalar için ciddi bir maliyet anlamına geliyor. Bu nedenle vatandaşlarımızın klima ihtiyaçlarını sadece yazı beklemeden, ilkbahar ya da sonbahar gibi sezon dışı dönemlerde karşılamaları çok daha avantajlı olur. Bu şekilde hem daha uygun fiyata ürün alabilirler, hem de daha kaliteli bir montaj ve ustalık hizmeti almış olurlar. Klima ihtiyacını sezon ortasında karşılamaya çalışanlar ise hem yüksek fiyatla karşılaşıyor hem de servis ve montaj sıkıntısı yaşıyor. Vatandaşlarımız bu konuda biraz daha planlı hareket ederse bu tür zorluklarla karşılaşmazlar” dedi.
“Yetkili merciler ve bakanlıklar bizi dinlemeli”
Meslek odalarının yaşadığı birçok sorununun aşılabilmesi adına yetkili mercilerin ve bakanlıkların düzenli aralıklarla sektörün yetkili kişilerinin dinlemesinin daha doğru bir yol olacağının altı çizen Çerkeşli, “Örneğin ayda bir, iki ayda bir ya da üç ayda bir görüş ve değerlendirme alsalar, hem biz kendimizi daha iyi ifade etmiş oluruz hem de sektörle ilgili daha sağlıklı adımlar atılabilir. Bu şekilde yaşanan sorunlara daha hızlı çözümler bulunabilir. Son olarak geleceğe dair en büyük hedefimiz, vatandaşlarımızın beyaz eşya ve klimalarını daha bilinçli kullanmaları. Özellikle cihazlar arıza yaptığında, internetten rastgele servis aramak yerine, Ticaret Bakanlığı’na bağlı olan Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne veya ilgili meslek odalarına başvurmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sayede hem dolandırıcılıkların önüne geçilmiş olur hem de vatandaşlarımız güvenilir, kayıtlı ustalardan kaliteli hizmet alabilir” diye belirtti.

“Klimaların %90’ı ithal üründen oluşuyor”
Klimaların büyük çoğunluğunun yabancı menşeili olduğunu belirten Çerkeşli, “Türkiye’de satılan klimaların yaklaşık yüzde 90’ı ithal ürünlerden oluşuyor. Yerli üretim yapan çok az sayıda marka bulunuyor. Bu durum sadece klima için değil, beyaz eşya ve otomotiv sektörleri için de geçerli. Bu nedenle, ürün alırken sadece markaya değil, ithalatçı firmanın güvenilirliğine ve servis altyapısına da dikkat edilmeli. Firmanın sağlamlığı, ürünün uzun vadeli kullanımı açısından oldukça önemli” ifadelerinde bulundu.
“Sabit bir fiyat politikası yok”
Klima fiyatlarında son dönemlerde yaşanan fiyat artışlarını değerlendirme altına alan Çerkeşli, “Sektör genel olarak iyi seyrediyor ancak fiyatlar oldukça yüksek. Özellikle ikili split sistemlerde durum daha da dikkat çekici. Yasal şartlar gereği bir ustayı çalıştırmanın maliyeti bugün en az 50 bin TL’den başlıyor. Ayrıca bakır borular, montaj kabloları gibi malzemeler dövizle alındığı için maliyetler sürekli değişiyor. Bu nedenle tüketiciler her an artan fiyatlarla karşılaşabilir. Sabit bir fiyat politikası yok, piyasa koşullarına göre fiyatlar sürekli dalgalanıyor” diye aktardı.