Geçen yıl Türkiye’ye sağlık hizmeti almak için gelen kişiler, yaklaşık 4 milyar dolar gelir sağladı
Dünyada sağlık turizmi 100 milyar dolara ulaştı. Türkiye’ye geçen yıl yaklaşık 3 milyon kişi sağlık hizmeti almak için gelirken; bu hastaların bıraktığı gelir ise yaklaşık 4 milyar dolara ulaştı. Bununla beraber sağlık turizmi alanında kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 40’a ulaşmış durumda. Bu ise yıllık yaklaşık 4 milyar dolar getirisi olan sağlık turizminde 1,6 milyar dolar kayıt dışı gelirin olduğu anlamına geliyor. Bu ekonomik kaybın yanı sıra sektördeki kayıt dışılığın yol açtığı pek çok sorun bulunuyor ki bunlar arasında hastaların sağlığını tehlikeye atma ve ülke imajının, itibarının zedelenmesi ilk sıralarda yer alıyor.
Güvensiz ortamda gerçekleşen ameliyatlar, hastalar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hastalar, yeterli tıbbi donanıma sahip olmayan tesislerde tedavi edildikten sonra enfeksiyon nedeniyle geri dönüşü olmayan şekil bozukluklarına ve işlev kaybına uğrayabiliyor; bu prosedürler ölümle bile sonuçlanabiliyor. Yasal güvencenin olmaması da hastaların haklarını savunamaz hale getiriyor.
“Kayıt dışı sağlık hizmetleri, uluslararası itibar zedeliyor”
Dünyanın her yerinden doktorlar ile hastaları bir araya getirmek için geliştirilen yeni nesil sağlık platformu Hop Health Kurucusu ve CEO’su Dr. Eren Ünal, sağlık turizmindeki kayıt dışılığın sektörün sürdürülebilirliği ve ülke ekonomisi açısından ciddi sorunlara yol açtığının altını çizdi. Dr. Ünal, kayıt dışı sağlık hizmetlerinin güvenlik ve kalite standartlarına uygun olmayan ortamlarda sunulmasının, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki uluslararası itibarını zedelediğini belirtti.
Sağlık turizminde güven kaybı yaşanmasının uzun vadede hastaların Türkiye’yi tercih etme oranlarını düşürebileceğini kaydeden Dr. Ünal, “Ayrıca, kayıt dışı çalışanların ve kuruluşların, yasal yükümlülüklerini yerine getiren sağlık merkezlerine karşı adil olmayan bir rekabet ortamı yarattığını düşünüyoruz. Bu durum, sektörde hizmet kalitesinin düşmesine ve etik dışı uygulamaların yaygınlaşmasına yol açar” diye konuştu. Dr. Ünal, kayıt dışılığın ekonomik kayıpların yanı sıra hasta güvenliği, sektörün itibarı ve haksız rekabet gibi hayati alanlarda önemli sorunlar doğurmaya devam ettiğini belirtti.

“Sistemimiz mali işlemleri şeffaf hale getiriyor”
Bu noktada HOP Health olarak sektördeki kayıt dışılığı azaltmak ve daha şeffaf bir yapı oluşturmak için yenilikçi çözümler geliştirdiklerini vurgulayan Dr. Ünal, HOP Health’in hasta kayıtları, tedavi süreçleri ve ödeme işlemleri gibi kritik verileri güvenli bir şekilde saklayan ve takip eden GDPR’ye (Genel Veri Koruma Yönetmeliği) uyumlu bir altyapıya sahip olduğunu kaydetti. Dr. Ünal, HOP Health olarak sundukları dijital ödeme sistemlerinin, kayıt dışı ödeme yöntemlerinin önüne geçerek gelirlerin resmi olarak kayıt altına alınmasını sağladığını ifade etti. Bu sistemin hem vergi takibini kolaylaştırdığını hem de sağlık merkezleri ile hastalar arasındaki mali işlemleri şeffaf hale getirdiğini vurgulayan Dr. Ünal, “Dijital takip çözümleri sayesinde tüm süreçler izlenebilir, denetlenebiliyor ve raporlanabilir hale geliyor” dedi.
Dr. Ünal, HOP Health olarak sağlık turizminde güvenilirlik ve kaliteyi ön planda tuttuklarını ve bu doğrultuda yalnızca Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ne sahip doktorlar, sağlık kurumları ve kuruluşlarla iş birliği yaptıklarını söyledi. Bu yaklaşımın hastaların uluslararası standartlarda hizmet almasını sağladığını belirten Dr. Ünal, “Aynı zamanda yasal düzenlemelere tam uyum göstererek Türkiye’nin sağlık turizmindeki güvenilirliğine katkı sunuyor. Hastaların tedavi süreçlerini şeffaf ve güvenilir bir platform üzerinden yönetirken, aynı zamanda Türk sağlık hizmetlerinin ve Türk doktorlarının küresel itibarını güçlendiren bir marka olmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Dr. Ünal, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki başarısını en iyi şekilde yansıtarak, Türkiye’yi global arenada öncü bir sağlık destinasyonu haline getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.