Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci Enflasyon Raporu sunumunda, 2025 yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 24 seviyesinde korunduğunu açıkladı. Karahan, 2026 yıl sonu yüzde 12 ve 2027 yıl sonu itibariyle ise enflasyon tahmininin yüzde 8 olduğunu söyledi.
Sıkı para politikası duruşunda kararlı duruşun devam edeceğinin altını çizen Karahan, “Ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen toplantıda sunum yapan ve sonrasında soruları yanıtlandıran Karahan, “Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz. Dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz. Yaptığımız faiz artışları mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimiz ölçüsünde yansıdı. Mevduat faizlerinin seviyesi TL’ye geçişleri ve tasarrufları destekliyor. Mayısın ilk yarısına ilişkin veriler kredi büyümesinde haftalık bazda yeniden bir yavaşlamaya işaret ediyor. TL ticari kredi büyümesi aylık büyüme sınırları ve kredi talepleriyle uyumlu bir seviyede devam ediyor” diye konuştu.
Zirai don etkisi…
Zirai don sürecinin enflasyon tahminlerine yukarı yönlü baskı yaptığına dikkat çeken Karahan, “Tahmin güncellemesi son dönemde enflasyon patikasını etkileyen birkaç önemli gelişme oldu. Mart ayında kurdaki beklenenin üzerinde artış. Burada geçişkenliğin ne kadar olacağı önemli, yüzde 35-40 aralığında bir geçişkenlik olacağını değerlendirdik. Veriler bunu destekler nitelikte. Mayıs ayı verisinde de öncü veriler bunu destekliyor. Zirai don hadisesi de yukarı yönlü baskı yapıyor. Etkilenen ürünlerin neler olduğu önemli. Küresel talepte bir düşü olacağı bekleniyor. Bu da dezenflasyonist. Ciddi bir ek sıkılaşma yaptık. Bu da etkiyi güçlendirdi. İç talep bir önceki döneme göre daha zayıf olacak. Sağlık uygulama tebliği değişikliği de geldi. Bunların hepsi birbirini dengeliyor” diye konuştu.
“Geçişkenliği görmek istiyoruz”
Para politikası araçlarını sıkılaştırıcı şekilde kullanmaya hazır olduklarını anlatan Karahan, “Faiz kararlarını enflasyon gerçekleşmeleri beklentiler ve ana eğilimleri belirliyor. En önemli gelişme kur artışı oldu. Geçişkenliği görmek istiyoruz. Nisan ayı teyit etti, mayıs ayı öncü verileri de destekledi. Tek bir veriye bakarak öngörüde bulunmak doğru değil. Talep göstergeleri önem kazandı. Bir diğer unsur enflasyon üzerindeki riskler. Attığımız adımlar sayesinde enflasyon görünümü bozulmadı. Risklerin belirgin şekilde yukarı yönlü olduğunu görüyoruz. Yurt içi portföy tercihleri de izleniyor. İzlemeye devam edeceğiz. Para politikası araçlarını sıkılaştırıcı şekilde kullanmaya hazırız” dedi.
“Rezerv biriktirmemiz gerekiyor”
Rezervlerin arttırılmasına yönelik soruların değerlendirildiği toplantıda Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hatice Karahan, “Rezerv yeterliliği bağlamında cevap vermek isterim. Son oynaklıklarda da faydası oldu. MB’nin görevi pilot gibi duruşu ayarlamaktır. Son dalgalanmada da bunu yaptık. Bunu yeterli görüyor muyuz? Gerileme meydana geldi. Uluslararası kabul görmüş düzeyler var. Bazı ölçütlere göre yeterli seviyedeyiz. Piyasa koşulları el verdiğince rezerv birikimini artırmayı düşünüyoruz” dedi.
“Veri odaklı gideceğiz”
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, “Veri odaklı gideceğiz. Gevşemenin ne kadar olacağı, ne kadar göreceğiz” dedi. “Enflasyondaki aşağı yönlü gelişmelerin olmadığını hesap ediyoruz. Yazılara temenni olarak koyduğunuz destek gelmezse etkiyi nasıl hesaplıyorsunuz?” sorusunu da değerlendiren Karahan, “Politika duruşumuzu belirlerken bütün faktörleri hesaplıyoruz. Eşgüdümün tek bir boyutu yok. Bir tanesi yönetilen yönlendirilen fiyatlar. Özellikle enerji fiyatları tarafında. Enflasyon hedefimizle tutarlı gelişmeler. Diğer boyut bütçe açıklarının seviyesi ve bağlı olarak kamu harcamalarının seviyesi. OVP’ye baktığınız bütçe açıkları ve harcamalarının GSYH’ye oranı geriliyor. Bu da bize destek olacak” diye konuştu.