CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, gıda ürünlerindeki sağlık riskleri, tarım zehirlerinin kullanımı ve denetim yetersizlikleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Ömer Fethi Gürer, tarım zehirlerinin dünya genelinde milyonlarca insanı etkilediğini belirterek, “Dünyada her yıl 385 milyon insan tarım zehirlerinden etkilenerek zehirleniyor. Ülkemizde ise bu konuda net veriler olmamasına rağmen yaklaşık 80 bin kişinin tarım zehirlerinden kaynaklı sağlık sorunları yaşadığı biliniyor,” dedi.
Bu sorunun yalnızca tarım ilaçlarının varlığıyla sınırlı kalmadığını ifade eden Gürer, kimyasalların kullanım zamanı, miktarı ve doğru uygulanma yöntemleri konusunda bilgi eksikliğine dikkat çekti. “Tarım zehirlerinin alanda kullanılmasına yönelik bilgi ve eğitimin gerekliliği de açık. Bu bağlamda yapılması gerekenlerin yapılmadığı ve yalnızca kâğıt üzerinde verilerle bu işin üstesinden gelemeyeceğimiz de bir gerçek. Onun için Meclis tarafından yapılacak böyle bir araştırmanın Bakanlığın da faydasına olduğunu, iktidarın da bu konuda göremediklerinin ortaya çıkmasına vesile olacağını düşünüyorum. Bu nedenle verilen mutlak surette Meclis araştırması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Yurt içi denetimler yetersiz kalıyor”
Avrupa Birliği Gıda ve Yem İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) verilerine işaret ederek, Türkiye’den ihraç edilen gıdaların iadesindeki artışa dikkat çeken Gürer, “2023 yılında Türkiye’den 359 ürün iadesi yapılmışken, bu sayı 2024 yılında 492’ye yükseldi. 2025 yılının yalnızca ilk beş ayında ise 223 bildirim yapıldı. Ayrıca Rusya gibi farklı ülkelerden de ürünlerimizin iade edildiğini görüyoruz. Bu iadelerin temel nedenleri tarım zehirleri ve aflatoksin olarak bilinen küf kaynaklı olumsuzluklar. Bu doğrultuda yurt içindeki denetimlerde yetersiz kalıyor. Bakanlığa soru önergesi veriyoruz, verdikleri yanıt da diyorlar ki: ‘Son üç yılda pestisit kalıntısı oranı yüzde 35 azaldı. Ancak rakamlar ortada” dedi.

“Çin tuzu yasaklanmalı”
Çin tuzu olarak bilinen monosodyum glutamat (MSG) konusuna da değinen Gürer, bu katkı maddesinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, “Çin tuzu denen, monosodyum ve glutamat olarak bilinen ürünün bağımlılık yarattığı, çocuklara zararları olduğu ve bu nedenle Pakistan’da yasaklandığı, Hindistan’da sınırlandığı, Avrupa Birliği’nde Çin tuzunun sıkı denetime alındığı ortada. Bunun çocuklar için yaratacağı olumsuzluklar nedeniyle ülkemizde yasaklanması yönünde Bakanlığa bir çağrıda bulundum. Bu Çin tuzundan başlayalım çünkü bu tükettiğimiz ürünlerin çoğunda var; hazır çorbada, cipste, işlenmiş gıdada, hızlı tüketilen ürünlerde hem bağımlılığa neden oluyor. Bu madde beyin gelişimine zarar verdiği ve dikkat eksikliğine yol açıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yalnızca denetim yapmakla yetinmeyip yasaklama yoluna gitmeli. Yediğimizi, içtiğimizi bilmeden yaşamaya devam ediyoruz. Bu durum hepimizin sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle Meclis tarafından yapılacak bir araştırma, iktidarın da bu alanda göremediği eksiklerin tespit edilmesine katkı sağlayacak” dedi.