Resmi verilerden derlenen istatistiklere göre, 2014-2024 arasında Türkiye genelinde çıkan yangınların yaklaşık yarısı İzmir, Antalya ve Muğla illerinde meydana geldi. Türkiye’de orman genel müdürlüklerinin bölge sınıflandırmasına göre Antalya ve Muğla illeri kendi başlarına göre birer bölge olarak kayda geçiyor. İzmir bölgesinde ise hem İzmir hem Manisa var.
İzmir, Antalya, Muğla ile birlikte, son on yılda Türkiye’de hem en çok yangın çıkan hem de yangınlarda en çok ormanın kaybedildiği üç bölgeden biri oldu. Üç ilin yüzölçümlerinin yaklaşık 60 bin km2 olduğunu ve 777 bin km2 ülke yüzölçümünün yaklaşık yüzde sekizini oluşturan ciddi bitki örtüsüne sahip olmasının önemini göz önünde tutmanın her yurttaş için bir vatan görevi olduğu kesindir.
Tarım ve Orman Bakanlığı rakamlarına göre İzmir, Türkiye’de tüm zamanların en çok orman yangınının yaşandığı, 2024 yılında, en fazla alanın kaybedildiği ikinci il oldu. Türkiye Ormancılar Derneğinin resmi verilerden derlediği rakamlar, son on yılda İzmir’de Antalya’dan daha fazla yangın yaşandığını gösterdi. Ancak yanan alan açısından üçüncü sırada yer aldı. Bu sonucun İzmir’deki ormanların ‘parçalı olması’ ile bağlantılı olduğu vurgulanıyor ki Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri olan İzmir’de ormanların tarım, yerleşim, turizm gibi farklı insan faaliyetleri nedeni ile bölünmüş olmasıdır. Yangın riski en yüksek iller arasında yer alan İzmir, iklim riskleri açısından da hayli kırılgan.
İstanbul Teknik Üniversitesi, İklim Bilimci Prof.Dr. Barış Önol basın değerlendirmesinde öncelikle Akdeniz’in küresel iklim değişikliğinden çok daha şiddetli etkilenmesinin önemli bir faktör olduğuna işaret ediyor. İzmir, aşırı sıcaklardan, kuraklıktan zaman zaman da sellerden ve hortumlardan etkileniyor. Bunların tümü ortak bir havuzda değerlendirildiğinde risk seviyesi yükseliyor.
Yine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi’nden Doç. Dr. Cihan Erdönmez, Antalya, Muğla ve İzmir’in popüler tatil destinasyonları arasında olduğuna dikkat çekerek turizm beldelerinin arttığı ve ormana doğru genişlediğini, yangın sezonunda insan-orman etkileşiminin en yüksek seviyelere çıktığını belirtiyor.
Özellikle tabiata büyük hasar veren orman yangınlarının neredeyse tamamının insan etkisiyle, uygun ekolojik koşulların bulunduğu alanlarda çıktığı
biliniyor. Dünya genelinde yangınları izleyen Global Forest Watch’a göre Türkiye’nin yangın sezonu genellikle Haziran sonunda başlıyor ve yaklaşık 17 hafta sürüyor.
Bu bölgelerde bir taraftan orman köyleri diğer yandan orman içine yapılmış turizm tesisleri, maden ve enerji tesisleri mevcut. Nitekim son on yılın analizi, Türkiye’deki orman yangınlarının en yaygın sebebinin ihmal ve dikkatsizlik olduğunu gösteriyor. Anız yakma, çöplük, çoban ateşi, sigara ve piknik gibi aktiviteler bu kategoriye giriyor.
İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Tolunay, son yıllarda gittikçe popüler hale gelen orman içindeki tapulu arazilerde hobi bahçeciliği yapılması ya da arıcılık gibi faaliyetlerin de yangınlara sebep olduğunun altını çiziyor.
Son günlerdeki Çeşme, Ödemiş, Seferihisar, Foça, Aliağa yangınlarının, İzmir Valiliğinin açıklamasına göre elektrik hatlarından çıkan kıvılcımların yakındaki otları tutuşturması ve şiddetli rüzgarın etkisiyle kısa sürede etrafa ve ormana yayıldığıdır. Keza Tarım ve Orman Bakanının bilgilendirmesinde Sarnıç’ta meydana gelen yangının, bir tesiste kullanılan taşlama, kaynak nedeniyle çıktığıdır.
Yeni olmamakla birlikte yangın dosyasının, ülkenin önemli gündem maddesi olması şarttır. Orman yangınları açısından önümüzde iki kritik ay bulunuyor. O zaman bu meseleyi memleketin en önemli gündemi yapmak elzemdir. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ‘Yangınları Önleyemiyoruz’ başlığı ile kurumların olduğu kadar halkın da sorumlulukları olduğu, bilinçsizce hareket edenlerin varlığının yangınları önleme konusunda arzu edilen düzeye erişilmesine engel olduğunu, “Ormanları kullanmak hepimizin hakkı, ancak bunun ulusal bir kaynak olduğunu da asla unutmamalıyız”. şeklinde uyarıyor.
İçinde bulunulan 2025 yılında henüz yaz mevsiminin birinci ay’ı sonunda İzmir ve ülke genelinde çıkan yüzlerce orman yangını sonucu maalesef binlerce hektarlık orman alanı tahrip olmuştur. Öncelikle orman yangınlarında mücadele eden başta sorumlu kurum çalışanları olmak üzere emeği geçenlere, gönüllülere olumsuz koşullarda gösterdikleri üstün çabaları için teşekkür etmeyi borç biliriz.