Yeşil girişimciler temel olarak çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmeye odaklanan işletmelerdir. Bunun yanı sıra yüksek belirsizlik ortamında hızlı büyüme potansiyeline sahip yenilikçi ve esnek işletmeler start-up’lardır. Bu birlikteliği, iki yaklaşımı birleştiren yeşil start-up; çevresel sürdürülebilirliği ana iş stratejisi haline getiren yenilikçi girişimlerdir.
Sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini teşvik eden bu girişimler, yeşil ekonomiye geçişin öncüsü olurken; yenilenebilir enerji üretiminden enerji verimliliğine sürdürülebilir tarımdan atık yönetimine kadar geniş sektörel alanda faaliyet göstermektedirler.
Karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik somut çözümler üretmenin yanında yeni iş alanları ve istihdam fırsatları yaratarak ekonomik dönüşüme ivme kazandırırlar. Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi henüz küresel nitelikte kapsayıcılığı olmasa da uluslararası politika çerçeveleri ile uyumlu yapılan, özel sektördeki çevresel dönüşüm süreçlerinin hızlanmasına katkı sağlarken; çevre dostu yenilikleri hızla uygulamaya geçirebilme esneklikleri ile de fark yaratmaktadırlar.
Başlıca özellikleri ile farklılaşmayı yaratan girişimleri özetlersek; tasarım itibarı ile üretimden tüketime kadar ürün/hizmet döngüsünde çevreye zarar vermeyen çözümler sunar, atık ve emisyon azaltımı ile kaynak etkinliğini arttırır. Kaynakların verimli kullanımı ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda tüm iş süreçlerinde sürdürülebilirliği gözetir. Performans arttırıcı inovatif yaklaşımlar teknolojik ve organizasyonel yeniliklere açık olarak çevresel sorunlara çözüm odaklı ürün ve iş modelleri geliştirirler.
İlgili ekosistem tek bir aktörden ibaret olmayıp, birbirleriyle iletişim içinde olan bir çok paydayı içine alır. Girişimciler ve onların kurduğu start-up’lar sistemin merkezinde yer alır. Onlara destek sağlayan yatırımcılar, hızlandırma programları onlara mentorluk, ofis alanı ve ilk finansman desteği gibi kritik kaynaklar sağlarlar. Ayrıca Üniversiteler ve Araştırma Merkezleri bilimsel bilgi ve yetenek havuzu oluştururken, özel sektör kurumsalı start-up ile işbirliği ve yatırım yolu ile ekosistemin büyümesine katkıda bulunurlar.
Start-up’ların ekonomiye olan katkılarının farkında olan devletler, bu genç şirketlerin gelişimini desteklemek üzere çeşitli politikalar ve programlar ortaya koyar. Bu destekler finansal ve finansal olmayan destekler olmak üzere ikiye ayrılır.