Göztepe, bu yazının kaleme alındığı gün henüz iki hazırlık maçı oynamıştı ve ertesi gün de 10 günlük kamp için İtalya’daki geçti. Muhtemelen bu yazının yayınlandığı günden önce orada bir hazırlık maçı daha oynamış olacak. Takım 10 gün daha Urla’da çalıştıktan sonra da 13 Ağustos’ta evinde ilk lig maçında Sakaryaspor ile karşı karşıya gelecek.
Southampton karşısında Göztepe’yi rahatsız olduğum için televizyondan izledim. İki yarıda iki ayrı tertip denendi 1-1 sona eren maçta.
2.Lig’den Somaspor karşısındaki ikinci hazırlık maçı Urla Adnan Süvari Tesisleri’ndeydi. Bu kez maçı Urla’da izledim. Yine iki yarıda iki ayrı takımla sahadaydı Göztepe. İlk yarıda yedeklerle oynayan takım ikinci yarıda aslarla devam etti. Sadece Palmer ve yeni transfer Mame Diouf yoktu. Yedeklerden oluşan takım ilk yarıyı yeni transferlerden sol stoper Taha’nın golüyle 1-0 önde bitirdi. Genelde tutuk olan Taha, Kvasina’nın kaleciden dönen kafa şutunu iyi takip etti ve topu ağlara gönderdi. İkinci yarıda da Ngalina’nın kaydettiği golle Göztepe maçı 2-0 önde bitirdi.
Göztepe kalesi sağlam; Lis oynayacak ama geçen sezon Ekrem’den formayı kapan Arda da onu zorlayacak. Yeni transferlerden sağbek Ogün, ikinci 45’in son 15 dakikasında açıldı. Üçlü defans kurgusuna alıştığında daha verimli olacağı izlenimi edindim. Topu istemesi, topla buluşması iyi. Bundesliga ve Süper Lig patentli Tarkan sağ stoperde güven veriyor, Atınç ile iyi anlaştılar, topu oyuna iyi soktu ve soğukkanlı. Henüz ileri çıkmada cesur değil ama zamanla özgüven kazandıkça bunu da yapacaktır. Emir’in FB’den tekrar kiralık gelmemesi durumunda Ali ve Taha forma savaşı yapacak, öyle gözüküyor. 3-5-2’nin soldaki beki kaptan İsmail ve Yunus sağlam.
Orta alanda Yalçın’ı diri, ikili mücadelede güçlü gördüm. 11’deki yeri garanti. Traore daha çok süre alır bu sezon. Tijaniç büyük olasılıkla gönderilecek. Mamah ve Ngalina çok etkili değildi. Ngalina üç çok net gol pozisyonuna girdi; birinde boş kaleye çektiği şut üst direkte patladı. İkisinde şutlar kaleciye nişanlandı. Gol, bu pozisyonlarda birinde ikinci vuruşta geldi. İbo, hareketli bir oyuncu, ancak kalabalık defans ortamında kayboluyor, boş alanda yararlı olacak fuleli ve çabuk bir oyuncu. İlk yarıda forma giyen Dennis fizik olarak güçlü ama teknik olarak zayıf. Sonuçta Palmer ve Diouf’un da takıma katılmasıyla Göz Göz, artık sahasında asla hiç mahkum oynamaz, deplasmanda ise kontratak oyunuyla korku salar rakibe.
Kokoviç’in 11’i gördüğüm kadarıyla şimdilik şöyle şekillenecek: Lis-Tarkan, Atınç, Emir (Ali-Taha)- Ogün, Traore, Palmer, Yalçın, İsmail- Mamah, Diouf.
Bu 11, geçen sezona göre güç ve kalite olarak çeyrek tık önde. Kale daha güvende. Santrforda ise Kvasina ve Diouf farkı var. Göztepe’nin bir avantajı da bu sezon birçok oyuncunun ikinci sezonu beraber oynayacak olması, keza teknik ekibin de devam ediyor olması. Yalnız Mamah ve Ngalina’nın geçen sezonki Yasin’in performansını yakalamaları şart.
Bu arada Urla’da şunu gördüm; futbolcular arasındaki saygı ve sevgi bağları dikkat çekiyor. Tarkan sanki birkaç yıllık Göztepeli. İki kaptan İsmail ve Atınç’a diğer oyuncular çok güveniyor ve saygı duyuyor. Bu çok değerli. Kokoviç’in de tribünden kulübeye inmesi çok yararlı olacak. Burası Türkiye, oyunculara maç öncesinde, girip çıkarken ve maç sonrasında dokunmak iyi gelir.
Kısacası, Urla’da yakından ‘kokladığım’ Göz Göz, bu sezonu bu kadro ile ilk ikide tamamlayıp 100. yılında Süper Lig’de yerini alır. Daha transferin bitmesine çok var, belki bir iki takviye daha gelir ve birkaç oyuncuyla da kiralık ya da fesih yoluyla yol ayrımına gidilecek gözüküyor. Çünkü kadro oldukça geniş halihazırda.
Not: Urla’daki maç günü Ege ile yollar karşılıklı anlaşılarak ayrıldı. Ege, umarım oynayacağı bir takıma katılır ve birgün belki de 11’de oynayacak hazır bir oyuncu olarak yeniden çocukken gelip büyüdüğü takımda forma giyer.