İstanbul’da 17 yıldır faaliyet gösteren ve 25 projeyi hayata geçiren Ege Yapı, bu lokasyon dışındaki ilk yatırımını izmir’e yaptı. Urla Keklitepe’de 73 villalık projeye imza atan şirket, İzmir’de 5 projeyle 6 milyar TL yatırım yapmayı hedefliyor. Ege Yapı’nın bölgedeki ilerleyen yıllarda durağı ise Bodrum olacak.
Hürriyet Gazetesi’nden Mete Tamer Omur’un haberine göre, Ege Bölgesi, yıllardır önemli bir çekim merkezi. Hem bu bölgede yaşamak isteyenlerin hem de yatırımcıların gözdesi. Ege’nin başkenti olarak anılan izmir ise özellikle birçok insanın yaşamak istediği önemli bir durak olma misyonunu büyüterek sürdürüyor. Her ne kadar bir dönem yatırımlar yavaşlasa da bölgeye olan talep yine canlandı. Özellikle pandemiyle başlayan konut alışkanlıklarındaki değişiklikle birlikte İzmir’in yazlık bölgelerinde gayrimenkul yatırımları da hayli hareketlendi. Yaklaşık 17 yıldır İstanbul’da başarılı işlere imza atan Ege Yapı da rotasını izmir’e çevirenlerden. Üç yıldır İzmir’le yakından ilgilenen şirket, istanbul dışındaki ilk yatırımının startını İzmir’de verdi. Bu yatırımların ilkini de Urla Kekliktepe’de hayata geçiren Ege Yapı, İzmir’de 5 projeyle 6 milyar TL yatırım yapmayı planlıyor. Ege yapı yönetim kurulu başkanı inanç kabadayı ile hem bu yatırımları hem sektörü hem de girişimcilik üzerine sohbet ettik.
“Ege Yapı Kekliktepe; oksijen zenginliği açısından ülkemizde balıkesir altınoluk hattından sonra en yüksek oksijenin olduğu dünyadaki en değerli 25 hava koridorundan birinde yer alıyor” diyen inanç kabadayı, İzmir’in farklı ilçelerinden ve anadolu şehirlerinden de bu bölgeye düşük yoğunluğu, yatırım değerinin artması ve havası sebebiyle talep olduğunu paylaştı.
100’üncü yılda 7 proje
“Gayrimenkul her zaman en çok kazandıran yatırım aracı olmaya devam ediyor” diyerek söze başlayan İnanç Kabadayı, Türkiye’nin arz sorununa katkı sağlamak ve gayrimenkul yatırımcılarına yatay mimari anlayışıyla, mühendislik alt yapısı sağlam, depreme dayanıklı, sürdürülebilir yaşam alanları sunmak adına vizyoner projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini söylüyor. Bu yılla birlikte iki yıl içerisinde hayata geçirecekleri proje ve hedeflerde Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yakışır şekilde 7 projede, 7 milyar liralık yatırım değeri olarak açıkladıklarını aktaran kabadayı, şöyle devam etti:
Yılın ilk yatırımı Urla’ya
“Bu projeler bittiğinde 25 milyar lirayı aşan bir değer oluşacak. Bu yatırımın ilk projesini İzmir Urla’da ‘Kekliktepe’ ile başlattık. Şu anda projemizde inşaat faaliyetleri başladı, ön talep alıyoruz. Projemize ülkemizin birçok ilinden de önemli ölçüde ilgi var. İstanbul’da Çekmeköy’de yatay mimari anlayışıyla devreye aldığımız Ormanyaka’nın inşaatı başladı. Burada da ön talep aşamasındayız. Yılın son çeyreğinde lansmanını yapmayı planlıyoruz. Bu yıl bitmeden planlama ve ruhsat işlerini tamamlamayı hedeflediğimiz iki projeye daha başlamak istiyoruz. Onlar da; Hasköy’de otel ve konuttan oluşan bir karma proje ile Şile’de otel ve villa konseptinin olacağı proje. Bu iki proje için hazırlıklarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. İstanbul’da Ispartakule’de ‘Modernyaka’ adlı projemizde 525 adet konut inşa ediyoruz. Burada teslimleri de 2024 yılı içerisinde yapmayı planlıyoruz. Yine bu bölgede 2 bin konutluk bir projenin daha hazırlıkları yetişirse 2023 son aylarında bu projeyi de değerli Ege Yapı yatırımcılarının beğenisine sunacağız.”
Kekliktepe’deki projenin 88 bin metrekare alan üzerinde yatay mimari anlayışıyla konumlanan 73 müstakil villadan oluştuğunu ifade eden İnanç Kabadayı, “villalar, özel havuzu ve bahçesiyle inşa edilecek. Projede 370 metrekareden 500 metrekareye varan geniş ve konforlu müstakil villalarda; 5+1, 6+1 ve 7+1 konut tiplerinin tamamı bin metrekareye varan alanda tasarlanıyor” diyor.
Beş projeyle giriş yaptı
Ege yapı olarak 17 yıldır İstanbul’da 25 projeyi ‘zamanında’ teslim ettiklerini anlatan İnanç Kabadayı, “Bugüne kadar edindiğimiz tecrübe ve deneyimle yüksek yatırım potansiyeli olan izmir’e 6 milyar liralık yatırım yapacağımızı açıkladık. Uzun bir süredir yakından takip ettiğimiz bir kentti. Bu bölgede ilk yatırımımızı 1 milyar 100 milyon TL ile Urla Kekliktepe projemizde başlattık. İzmir’de diğer yatırımlarımıza baktığımızda; potansiyeli yüksek olan yağcılar bölgesinde 2 milyar 500 milyon lira bedelle ve yatay mimari anlayışıyla 435 villa inşa edeceğiz. Alsancak’ta iki projemiz olacak, onların da toplam yatırım değeri 1 milyar 350 milyon lira. Yine İzmir Dikili’de 1 milyar 50 milyon liralık değere sahip konut projemizi de planlıyoruz. Ruhsat ve planları yetişirse bu yıl lanse edeceğiz. İlerleyen süreçte bunlara yenileri de eklenecek. Bölgede de yatırım planlarımız bulunuyor. Burada da bodrum gündemdeki lokasyon” diyerek, Ege’deki yatırımlar hakkında bilgi verdi.
Üretim alanlarını sürdürülebilirlik alanına entegre edebilmek için şirketin araştırmalar yapmaya devam ettiğini söyleyen inanç kabadayı, “amacımız ürettiğimiz konutlarda karbon emisyonunu düşürebilmek ve sürdürülebilir bir yaşamı mümkün hale getirebilmek. Üretim tarafında bunu nasıl minimuma indireceğimiz konusunda çalışmalarımız var. Bir start-up ile de bu konuda son aşamadayız” diyor.
Teslimler 2025 yazında
Haziran ayında Kekliktepe projesinin ön satışına başladıklarını anlatan inanç kabadayı, getiri performansıyla dikkat çeken Urla’nın gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini çekmeye devam ettiğini paylaştı ve ekledi: “Endeksa verilerine göre; ocak 2019’dan bu yana yatırımcısına yüzde 879 oranında kazandıran urla bölgesini biz de bunun için radarımıza almıştık. Metropol yaşamından, trafik kaosundan uzaklaşmak isteyen istanbul ve ankaralıların tercihi olan Urla, Çeşme’ye ve denize olan yakınlığı, doğa ile uyumlu düşük yoğunlukta yerleşim dokusu, kent merkeziyle olan güçlü ulaşım bağlantısı, gastronomisi, tarihi, renkli sosyal hayatı, doğası, havası ile ayrıcalıklı bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor” diyerek, Urla Kekliktepe’deki projenin 2025 yazında teslimlerini yapmayı planladıklarını söyledi.
Beş dakikalık şehir konsepti
Bir süredir birçok kesim ve sektör tarafından yüksek sesle dile getirilen bir başlık var. Sürdürülebilirlik. Ege Yapı’da yıllardır bu konu üzerine hem çalışan, hem de çeşitli uygulamaları hayata geçiren bir şirket. İnanç kabadayı, artık karbon ayak izinin hesaplanmasının herkesin gündeminde yer aldığını belirtti ve şöyle devam etti: “Ege Yapı olarak tüm projelerimizi ilkim değişikliğine ve sürdürülebilir tasarım özelliklerine göre dizayn ediyoruz. Biz bu alandaki çalışmalara 12 yıl önce Batışehir projemizi inşa etme sürecinde başladık. 2011’de hayata geçirdiğimiz Batışehir projemizde ‘5 dakikalık şehir’ konseptiyle sürdürülebilir yeşil proje hedefini belli ölçüde uygulamayı başardık. Batışehir projesi 240 dönümlük bir arazide, bir ailenin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek çözümlerle dizayn edildi. Projede konut, ofis, alışveriş alanları, okul, kreş, otel, cami ve spor tesisleri yer alıyor. Sağlık hizmetleri ise projenin karşısındaki hastaneden karşılanıyor. Özetle projede yaşayan sakinler için kendi kendine yetebilen bir şehir inşa ettik. Biz son dönemdeki tüm projelerimizi ‘a sınıfı enerji belgesi’ alabilecek şekilde planlıyoruz. Peyzajda seçtiğimiz az su isteyen bitki seçiminden, yağmur sularının toplanma ünitelerinden, cam duvar oranının hesaplanmasından, fotoselli lambalara kadar uzanan önemli bir süreç. Duvar rengi için seçilen boyanın tasarım sürecinde ortaya çıkan üretim hattında minimum atık oluşturulması, bu atıkların ayrıştırılması, özel atık alanlarına geri dönüşüm için atılması ve üretimle ilgili bütün verimlilik aşamalarının kontrol edilmesi teslimle devam eden süreçte takip ettiğimiz konular.”
Start-up’lara yatırım yapıyoruz
Gelecekte teknolojik çözümlerin her sektör için çok önemli bir kilometre taşı olduğunu gördüklerini ifade eden inanç kabadayı, “Sermayenin artık geleneksel yatırım modellerini geride bırakarak teknolojiye ve yenilikçi çözümlere yatırım yapması gerekiyor” diyor ve ekliyor: “biz bu vizyonla yaklaşık 1 yıl önce, ege yapı teknolojik girişimler a.ş.’yi kurduk. İlk start-up yatırımımızı da misafir’e yaptık. 360 derece hizmet vermek hedefindeki bir gayrimenkul şirketi olarak hem inşaat hem de gayrimenkul teknolojileriyle ilgilenen start-up’lara odaklanıyoruz. Şu an 3 start-up’a yatırım yaptık. İlki misafir, diğer ikisini de bu yılın sonuna doğru süreçler tamamlandığında açıklayacağız. Öncelikli hedefimiz kendi ekosistemimizi beslemek. Gelişen şirket olmaya devam etmenin yolu, yaptığınız işi teknoloji ile entegre ederek global pazarda yer alabilmekten geçiyor. Ayrıca şu an bir lokasyonda hizmet vermeye başlayan ve yıl sonu itibarıyla 540 adet üniteye sahip olacak ‘The Superior Living’ markalı otel hizmetlerini barındıran servisli apartman işletmemizi de büyütüyoruz. Bu işletmemizde orta ve uzun vadeli konaklama sağlıyoruz. İstanbul’da Batışehir’de 174 üniteli ‘The Superior Living Batışehir’ binamızın işletmesi aktif, yıl sonunda Kağıthane’de iki lokasyon ve 2024 sonunda İzmir’de yeni lokasyonlar açacağız. İşletmemizi önce Türkiye’de büyütmek ve akabinde yurt dışına açmak istiyoruz.
Kenstel dönüşüm hızlandırılmalı
İnşaat malzemelerindeki fiyat artışı, kredi finansının maliyetinin yükselmesi, yatırımcının konuta erişim sorunu ve arz sıkıntısının gayrimenkul sektörünü olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyleyen İnanç Kabadayı, bu süreçte siyasi otoritenin alacağı stratejik mali kararalar, vergisel avantaj ve cezai yaptırımların gelecek vizyonda inşaat sektöründe etkili olacağını düşündüğünü aktardı. TÜİK verileri doğrultusunda konut satışlarının Türkiye genelinde yılın ilk 6 aylık döneminde 2022’ye kıyasla yüzde 22,1 azalarak 565 bin 779 olarak gerçekleştiğini söyleyen inanç kabadayı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“2000’de yüzde 67 seviyesinde olan ev sahipliği oranı şu an yüzde 57’lere geriledi. Erişilebilir konut için daha geniş kapsamlı projelerin hayata geçirilmesi önem arz ediyor. Bu noktada yeni konut stoku oluşturmak adına toplu konut üretiminin artırılması faydalı olacak. ‘barınma’, insanın en temel ihtiyaçlarından biri. Fakat ne yazık ki konut arzında yetersizlik, kredi maliyetleri, insanların erişim noktasındaki yetersizlikler, doğal afetler, göç hareketleri, yoksulluk gibi pek çok faktör, insanların güvenilir ve uygun fiyatlı konutlara erişimini günden güne zorlaştırıyor. Bu kapsamda ülkemizde, bakanlık, belediyeler ve gayrimenkul STK’ları başta olmak üzere resmi ve özel tüm alanlarda çalışmalar yapılıyor. Tek amaç var: konut arzını artırıp, erişilebilir konut sayısını artırmak ve kira krizini çözmek. Bu kapsamda gyoder, kiraları düşürecek ve kentsel dönüşümün önünü açacak, yeni bir konut modeli tanıttı. Erişilebilir kiralık konut sorununa çözüm bulmak için kamu-özel iş birliğinde geliştirdiği konut modeli ile arsa maliyetini sıfırlayarak, uzun dönemli kiracılığın mümkün olmasını hedefliyor. Bu sürecin kentsel dönüşüme de katkı yapması bekleniyor. Kentsel dönüşüm kesinlikle hızlandırılmalı ve önündeki engeller kaldırılmalı.”