Cumartesi, Temmuz 27, 2024

Mobil cihazlar şirketlerin siber güvenliğini tehdit ediyor

SPK telefon dolandırıcılığı

Pandemi, şirketlerin mobil cihazlarla çalışmasını önemli ölçüde artırdı. Ancak bu durum güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Mobil cihaz kullanımı arttıkça, çevresel tehditler de artış gösteriyor. Birçok güvenlik ekibinin karşılaştığı erişilebilirlik zorluklarıyla birlikte, bu ekiplerin şirket ağına bağlı cihazların tam sayısını belirlemesi zorlaşıyor. Çalışanlar, yetkisiz ağlarda kendi cihazlarını kullanarak oluşturdukları yüksek riskin farkında olmadıkları için kuruluşların geleneksel mobil cihaz yönetimi (MDM) araçlarının ötesinde mobil güvenlik tehditlerini doğrudan ele almaları önem taşıyor. Bu araçlar bir ağdaki cihazları yönetiyor, ancak daha karmaşık tehditlere karşı koruma sağlamıyor.


“Siber güvenlik stratejisinde mobil güvenliğin önemi görmezden gelinmemeli”

Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu “Çoğu şirket tarafından önemsenmeyen mobil cihazların güvenliği, önlem alınmadığı takdirde beklenmeyen tehlikelere yol açan zayıf halka haline dönüşebiliyor” dedi.

Masaüstü bilgisayarların, dizüstü bilgisayarların ve sunucuların güvenliğini sağlamak için uygulanan stratejinin ve çabanın mobil cihazları da kapsaması gerektiğini vurgulayan Akkoyunlu, “Şu anda belirsiz bir zeminde bulunmasına rağmen, kapsamlı bir siber güvenlik stratejisinde mobil güvenliğin önemi görmezden gelinmemeli” dedi.


“Uyumluluk sorunlarına yol açabilecek uygulamalara karşı koruma sağlanmalı”

Mobil cihazlarının güvenliğinin sağlanması için önerilerde bulunan Akkoyunlu, “Kuruluşların, özellikle mobil güvenliği ele alan sağlam güvenlik önlemleri uygulaması gerekiyor. Bu önlemler politikalar, süreçler ve temel mobil tehdit savunma çözümlerinin bir karışımı yoluyla yapılabiliyor. Etkili bir mobil tehdit savunma (MTD) çözümü ararken kuruluşların bazı hususlara dikkat etmesi gerekiyor. Kötü amaçlı uygulamalara karşı korumak için, kapsamlı bir mobil güvenlik stratejisinin, uygulama inceleme yeteneklerini içermesi ve yalnızca bilinen kötü amaçlı uygulamalara karşı değil, uyumluluk sorunlarına yol açabilecek riskli uygulamalara karşı da koruma sağlaması gerekiyor” diye konuştu.


“Bilinmeyen ortamlardaki Wi-Fi altyapılarını kullanmak gerekiyor”

Mobil cihazların sık sık ağ saldırılarının hedefi olduğunu aktaran Akkoyunlu, “Ağ saldırılarını azaltmak için kullanılacak güvenlik uygulamasının etkili olması için tehditleri belirleme ve etkisiz hale getirme odaklı olması önem taşıyor. Özellikle bilmediğimiz ortamlardaki Wi-Fi altyapılarını kullanmamız gerekiyor. Gerekli olduğu taktirde güvenlik çözümü kullanarak Wi-Fi kullanımında cihazımızı korumalıyız” ifadelerini kullandı.

Mobil cihazları hedef alan kimlik avı tehditlerinin yaygınlığı göz önüne alındığında internet korumasının, kapsamlı bir mobil güvenlik stratejisinin önemli bir bileşeni olduğunu belirten Akkoyunlu, “Hızlı hareket eden saldırganların potansiyel Zero-Day tehditlerine ve yeni keşfedilen güvenlik açıklarına karşı proaktif bir çözüme sahip olmak, kuruluşların bir adım önde olmasına yardımcı olabiliyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM