Pazartesi, Eylül 16, 2024

Tarım teknolojiyle güçleniyor

Tarım

Fark Labs ve Sente Ventures tarafından düzenlenen ‘Better.Future.Circles’ etkinliği İzQ Girişimcilik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde tarımda faaliyet gösteren teknoloji alt yapılı ürünlerin start-up temsilcileri; ürünlerini ve tarımsal alanda yarattıkları katkıyı anlattılar. Start-up temsilcileri, tarımın gelişmesinde ve güçlenmesinde teknolojik yatırımların önemine dikkat çektiler. Öte yandan katılımcılar karşılıklı görüşmelerle network oluşturma imkanı bularak, yeni iş birliklerinin de yolunu açtılar.


“Türkiye’deki başarı hikayelerini globale götürmeyi amaçlıyoruz”

Etkinliğin açılışında konuşan Fark Labs Kurucusu Ahu Serter, “Düzenlediğimiz etkinlikle bir sürü networkü bir araya getiriyoruz. Bu networkleri ayrı ayrı tutmak yerine birleştirseydik neler yaratabileceğimizi düşündük. Better.Future.Circles etkinliğiyle yapmaya çalıştığımız şey aslında bu.  Hep söylediğimiz ve devamlı tekrar ettiğimiz şeyler yerine yeni şeyleri nasıl türetebileceğimizi, tartışabileceğimizi ve birlikte neleri yapabileceğimizi konuşmak için bu ortamı oluşturduk. Her şeyi aramızda konuşmanın ötesine geçmenin zamanı geldi. Girişimcilere hep globale gitmelerini söylüyoruz. Amaç Türkiye’deki başarı hikayelerini alıp globale götürmek” dedi.


Başarının anahtarı; beraber çalışmak ve bilgiyi paylaşmak

Sente Ventures Kurucusu Serhat Çiçekoğlu ise “Etkinlikte bulunan start-uplardan bir şey öğrenebilirseniz ve siz onlara bir şey öğretebilirseniz İzmir, Türkiye ve daha sonra dünyayı çok başarılı bir hale getirebiliriz. Bunun özü aslında bu. Bu iş para değil el birliği işi. Başarılı olabilmek; beraber çalışmak, bilgiyi paylaşmak ve destek olabilmekle alakalı bir ekosistem. Bunu Türkiye’de iki yerde gördüm. Birisi İzmir diğeri ise Ankara oldu. Bu yüzden yaptığım yatırımların da ağırlığı bu iki şehirde bulunuyor. Girişimcileri hep beraber bir yere getirelim ki toplumumuz bundan fayda görsün” diye konuştu.


Çiftçiye otonom kontrol imkanı

Droneqube Kurucu Ortağı ve CEO’su Murat Merdin, “Bitkilerin hem sağlığını izlemek hem de onları korumak için otonom ve teknolojinin gerektirdiği seviyelerine getiren bir platform geliştiriyoruz. Çiftçiler, bu platform üzerinden droneları ve robotları hiç müdahale etmeden otonom kontrol edebiliyorlar. Bu sayede bitkinin sağlığı, beslenmesi, altındaki zararlılıklar veya diğer problemlerle erken tespit, bunun üzerine uygulama ve aynı zamanda bunlarla alakalı veri ortaya çıkartan bir ürünümüz var. Bu ürün üzerinde özellikle tarımda hem azalan hem de yaşlanan iş gücünü, onları sadece daha iyi bildikleri işe konsantre edebilmek için, üzerlerinden iş yükünü alarak bunu da daha geniş olanlara erişilebilir hale getireceğiz” ifadelerine yer verdi.


“Yatırımlara ilgi artırılmalı”

Teknolojik yatırımların önemine değinen Merdin, “İş birlikleriyle firmaların teknolojisini satabilelim ki onlar da bu ürünler sayesinde başka teknolojiler geliştirebilsin. Böylece yatırımda da inovasyon imkanı oluşabilsin. Bu nedenle teknoloji yatırımlarına ilginin artırılması gerekiyor. İklim krizi problemine baktığımızda, IPCC açıkladığı raporda sıcaklıkların 2 derece yükselmesinin, üzüm bağlarında rekolteyi yüzde 40- 50 düşüreceğini öngörüyor. Sıcaklıklar yükseliyor, üreticiler ürünlerini yüksek yerlere taşımaya başladı. Biz yine farklı sektörlerle, teknoloji tecrübesini uygulamaya başlayıp, insanlara nasıl yatırım kuracağını hayal ettirmeye başlayabiliriz. Diğer taraftan daha temel problemler de var. Ama bunları ne yazık ki kısa zamanda çözmek mümkün olmadığı için yolumuza teknolojik ürünlerle ilerlememiz gerekiyor” ifadelerinde bulundu.


Dynamis Bio’nun odağında fonksiyonel beslenme var

Dynamis Bio Kurucu Ortağı Şükrü Güleç, “Geçiş noktasında tarımda belli bir şeyler üreteceğiz ve tarımı belli bir yere getireceğiz. Bu noktada bütün canlıların ortak faydası olan beslenmeyi de göz önünde bulundurmamız gerekmiyor. Dolayısıyla bu beslenme dediğimiz şey herkesin hayatta kalması için ortak, tüm canlıların paylaştığı bir fizyolojik olgu. Dolayısıyla beslenmenin sağlıklı olması, beslenmeyi zamanında sektörel, fonksiyonel oluşturabilmek günümüzde oldukça popüler. Dynamis Bio artı bir özellik olarak fonksiyonel beslenmeye odaklanacak. Bu kavram bizim en önem verdiğimiz şeylerin başında geliyor. Ürünlerin fonksiyonelliğini Türkiye’de ve dünyada irdeleyen çok az bir bakış açısı ve firma var. Ancak sonuçlar ortaya çıktıkça işin rengi değişecek. Herkes yediği şeyin ne kadar güvenli olduğunu bilmek ister. Güvenli olduğunu bildiği şeyi de almak ister. İnsanlar ilaç ve tedavi için para harcamak yerine sağlıklı olabilmek için para harcıyor” diye kaydetti.

Ürün geliştirme sürecinde yapay zekanın önemini vurgulayan Güleç, şunları söyledi: “Bu kadar farklı ürün olduğu yerde, bir algoritmaya, bizi belli bir yolda, 100 ürün denemek yerine 10 ürün deneyebilecek kombinasyonlar oluşturmaya hizmet edecek bir yapı gerekiyor. Bu noktada yapay zekayı kullanmaya başladık. Zaten şu anda çalışmalarımızdan çıkan datalar bu şekilde şekilleniyor.”


“Sütün temiz olması çok önemli”

Milkwinner Kurucu Ortağı Sumer Tömek Bayındır ise konuşmasında Laktowash ürününün kullanımını ve önemini anlattı. Bayındır, “Laktowash küçük işletmelerin çoğunlukla alternatifsiz kullandığı büyük işletmelerinde kullandığı makinelere bir çözüm getiriyor. Türkiye’de sütün, çok büyük bir işletme sistemi ve arz zinciri var. Süt, ineğin memesinden mükemmel temizlikte ve besleyicilikle gidiyor. Sonra bir yerde toplanıyor. Oradan soğuk zincire aktarılıyor. Sanayiye gidiyor ve işleniyor. Burada sanayiyi çok idrakli kişisel düşünmemek gerekiyor. Küçük ve butik işletmelere de gidiyor” dedi.

Laktowash’ın küçük makinelerle sağım yapan işletmelerin temizlik sorununa çözüm getirdiğine değinen Bayındır, “Sütün temiz olması çok büyük önem taşıyor. Çünkü sütün içindeki bakteri sayısı ve somatik hücre sayısı önemli. Somatik hücre savaşan hücre anlamına geliyor. Bütün canlılar yabancı organizmayla karşılaştığında bu savaşan hücreleri, devreye sokar. Bu hücreler sütün içinde çoğaldığı zaman sütün değeri kaybolmaya başlar. Bozulan değer 10 kat fazla kirli değeri oluşturuyor. Süt sanayisinde temiz süte teşvik verilmesi 20-25 yıl önce bırakıldı. Temiz süt üretmenin bir cazibesi kalmadı. Sütü yıkamamak ise daha büyük bir kayıp ve daha israf oluşturuyor. Bu da bize yüksek katma değer kaybettiriyor. Laktowash otomatik bir şekilde, tek tuşla makineyi yıkıyor” ifadelerinde bulundu.


“Dünya tohum kaplamaya yöneldi”

Supersol Kurucu Ortak ve CEO’su Rafael De Toledo ise “Konvensiyonel tarım diye bir sistem var. Verimi çok artıran fakat zamanla verimi tekrar düşürüp 40-50 sene sonra da toprağı zayıflatan ve suyu kirleten bir sistem. Konvensiyonel tarım kullanıldığında attığımız şeylerin daha iyi alınabilmesini sağlayan bir bakteri bankamız var. Bu bakterilerle biz azotu daha az kullanıyoruz. Çitçi zor durumdayken ona açık alanda yapılan tarımda bir uygulama daha fazla yaptıramazsınız. Dünyada bizimle aynı işi yapan firmaların hepsi tohum kaplamaya yöneldi. Çünkü tohumları kaplamak ayrıca bir uygulama gerektirmiyor. Organik tarımda da bizim ürünlerimiz kullanılıyor. Çünkü kimyasal kullanım yüzde 78’i azot bizim tohumun azotunu aldıran bakterilerimiz var” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM