Cumartesi, Temmuz 27, 2024

“Hazır giyim sektörünün geleceği dönüşüme ve kamu desteğine bağlı”

dış ticaret açığı

Cumhuriyetin ilk 100 yılında toplam 406 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türk hazır giyim sektörü, dönüşüme odaklandı. Türkiye’nin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü olduklarını söyleyen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Avrupa’daki enflasyon, pandemi sonrasında değişen tüketici eğilimleri ve Türk ekonomisinde yaşanan sorunlar sadece ihracatımızda değil istihdamda da kayıplar yaşamamıza neden oldu ve bu durum sektörümüzde dönüşümü kaçınılmaz hale getirdi. Ancak bu dönüşümü sektör ve kamu el ele yapmalıyız” dedi

Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 12-13 Ekim’de düzenleyeceği İstanbul Hazır Giyim Konferansı öncesinde TGSD Başkanları Ramazan Kaya ve Sanem Dikmen ile Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel’in katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Geçtiğimiz yıl bin fiziki katılımcı ile rekor kıran, 50’ye yakın alım ofisi ve marka ile bin 200 görüşmenin gerçekleştiği Türk hazır giyim sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan konferans ile ilgili bilgi verilen toplantıda, hazır giyim sektörünün ilk dokuz ayı değerlendirilirken, önümüzdeki döneme ilişkin beklenti ve hedefler de açıklandı.


Ramazan Kaya: Adet bazlı düşüş % 15’i buldu

Hazır giyim sektörü olarak 2022 yılında gerçekleştirilen 21,2 milyar dolarlık ihracatın ardından bu yıla 23 milyar dolar hedefiyle başladıklarını hatırlatan TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Ancak dış pazarlarda yaşanan yavaşlama ve içeride maliyet artışları nedeniyle rakiplerimize karşı avantajlarımızı kaybettik. Bu nedenle de yıl sonu ihracat hedefimizi 19-19,5 milyar dolar olarak revize ettik. Sektörümüzdeki bu durum elbette bir günde gerçekleşmedi. Pandemi sonrasında dünya ticaretini ‘tedarik güvenliği ve yakından tedarik’, ‘sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm’ ile ‘ABD ve Batı ile Çin arasında başlayan teknoloji ve ticari savaşlar’ olmak üzere üç eğilim belirlemeye başladı. Bu süreçte tüketicilerin alışverişe yönelmesiyle birlikte sektörümüz önemli başarılar elde etti ve bu durum 2022 yılının son çeyreğine kadar sürdü. Ancak bu dönemden sonra özellikle Avrupa’da yaşanan enflasyon, resesyon ve savaş nedeniyle harcama eğiliminin azalması sektörümüzü ciddi ölçüde etkiledi. Bunun neticesinde bu yılın ilk dokuz ayındaki ciromuz geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 civarında düştü. Adet bazlı düşüş ise yüzde 15’i buldu. Öte yandan talepsizlik, kapasite daralması, deprem bölgesinden yaşanan göç ve EYT nedeniyle bu yıl sonuna kadar, son bir yılda yaşanan istihdam kaybının da tekstil ve hazır giyimde 200 bin kişiye ulaşacağını öngörüyoruz” dedi. 

“Hızlı modanın yerini yavaş moda aldı”

İhracattaki kaybın en önemli nedenlerinden birinin Türkiye’nin rekabet gücünün zayıflaması olduğunu ifade eden Kaya, “2005 yılında ticaretin serbestleşmesi ve kotaların kalkmasıyla hayatımıza giren hızlı moda, pandemiyle birlikte daha rahat, konforlu, sürdürülebilir bir moda anlayışına dönüştü. Hızlı modanın yerini yavaş moda aldı. Ben bunu ‘moda, modayı yedi’ olarak tanımlıyorum. Yavaş modayla birlikte alım gruplarının üzerindeki zaman baskısı kalktı. Daha önce bize büyük avantaj sağlayan hız ve yakından tedarik avantajımız artık eskisi gibi avantaj sağlamamaya başladı. Bu süreçte ülkemizdeki enflasyon ve işçilik maliyetlerindeki artışlar nedeniyle de fiyatlarımız yükseldi. Aslında biz Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerden her zaman daha pahalıydık. Ancak yüzde 15-20’lik fiyat farkını tolere eden alıcılar, bu fark yüzde 40-45’lere çıkınca bunu tolere edememeye başladı. Talebin önemli ölçüde yavaşladığı ve stokların biriktiği ortamda alıcıların fiyat indirme talepleri artarak sürüyor ancak yüksek maliyetlerden dolayı fiyatları aşağı çekemiyoruz”diye konuştu. 

“İş yapış şekillerindeki değişiklikleri paydaşlarımızla konuşacağız”

12-13 Ekim tarihlerinde 16’ncısı düzenlenecek olan İstanbul Hazır Giyim Konferansı hakkında konuşan TGSD Başkanı Sanem Dikmen,  “Konferansın bu yıl Transformative Journey (Dönüştürücü Yolculuk) temasıyla yapılacağını söyledi. Kaya, ayrıca “Önümüzdeki dönüşüm sürecini, kazanmamız gereken alışkanlıkları, iş yapış şekillerindeki değişiklikleri Türkiye’den ve yurt dışından paydaşlarımızla birlikte konuşacağız. İlk gün izlenebilirlik, şeffaflık, döngüsel ekonomi, giyilebilir teknoloji gibi sektörümüzün en önemli konularını ele alacağımız etkinliğimizin ikinci gününü ise her yıl olduğu gibi ‘B2B İkili İş Görüşmeleri’ günü olarak belirledik. Burada başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkeden yüzlerce markayı temsil eden alım gruplarını yerli üreticilerimizle buluşturacak, yeni pazar ve yeni iş bağlantısı kurmaları için ticari bir platform hazırlayacağız” açıklamasında bulundu. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM