İzmir Ticaret Borsası (İTB), Ege Bölgesi için 2023-2024 sezonuna dair pamukta rekolte beklentisini açıkladı. İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, bir önceki sezona göre bölgede pamuk ekim alanlarının yüzde 12,3 oranında azalarak 104 bin hektara düştüğünü açıkladı. İTB’nin açıklamasında, ortalama kütlü veriminin dekar başına 440 kilogram olması beklenirken, kütlü üretimin 460 bin ton olacağı öngörüldü. Yeni sezonda çırçır randıman oranının ise yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile 179 bin ton mahlıç pamuk üretileceği tahmin edildi.
“Üretim maliyeti kilogram başına 25 TL”
Dünya pamuk fiyatlarının kilogram başına 60 TL’ye ulaşırken yerli pamuk fiyatının 45-46 TL seviyelerini geçmediğini belirten Uçak, “Üretim maliyetleri 25 TL/kilograma ulaşmışken, çekirdekli pamuk fiyatları 18-20 TL/kilogram seviyelerinde seyrediyor. Böylesi bir fiyat yapısı sürdürülebilir üretimi ve doğal olarak ticareti olumsuz etkiliyor. Özetle, pamuk üretiminde Türkiye’nin geleceğinin belirsiz olduğunu söyleyebilirim. Ancak karalar bağlamaya gerek yok, çözülemeyecek ve aşılamayacak engelimiz yok. İhtiyacımız olan tek şey uzun vadeli doğru politikalar” dedi.
“Prim desteği en az 5 TL/kg’a yükselmeli”
Ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasının kritik önem taşıdığına değinen Uçak, “Bunun için üreticinin ve sanayicinin finansmana erişimi sağlanmalı ve özellikle tarımsal üretim maliyetleri döviz kurlarındaki artışa karşı korunmalı” diye konuştu. Pamukta sürdürülebilir üretim için üreticilerin yeterli kazancı elde etmesini bir zorunluluk olarak gördüklerini söyleyen Uçak, “Bugünkü fiyat koşullarının üreticimize olumsuz etkisinin ortadan kaldırılması amacıyla prim desteğinin kilogram başına en az 5 TL seviyesine yükseltilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Pamuk sektörünün içinde bulunduğu sorunlara hızlı ve uzun vadeli çözümler sunulmadığı takdirde ekim alanlarının ve üretiminin bir sonraki yıl daha da gerileyeceğini vurgulayan Uçak, bu durumun 30 milyar doların üzerinde bir ihracat gelirine sahip olan tekstil ve konfeksiyon sektöründe hammadde açısından dışa bağımlılığı artıracağının altını çizdi.
“Kapasite kullanımı 1 milyon 400 bin ton”
Tekstil sektörünün Türkiye için can alıcı bir noktada olduğunu söyleyen Uçak, “Tekstili konuşurken hayvancılığı da konuşuyoruz. Sosyal bir kitleye hitap ettiği için önem arz ediyor. Son 1,5-2 yılda ekonomik sıkıntılar, döviz baskısı yurtdışındaki tekstil yatırımlarına kaydı. Bunlarla ilgili irade ortaya koymamız gerekir” dedi. İthalat konusunda fazla miktarda talep olmadığını açıklayan Uçak, “Fiyatların aşağıda seyretmesinin nedeni bu. 10-15 TL’den pamuk satılıyor olması normal değil. Kapasite kullanım oranlarımız yüzde 30 arttı. Geçen sene 800 bin ton ithalat yaptık. Bu yıl aynı oranda olmaz. Kapasite kullanımımız 1 milyon 400 bin ton” diye konuştu.
“Pamuğu yerli üretimdeki talep kurtaracak”
Yerli pamukta ihracatın başladığını da dile getiren Uçak, “Bu yıl 150-160 bin ton pamuk ihracatı yapıldı. Yıllık ihracatımız Türkiye’deki aylık kapasite kullanım oranıyla aynı. Pamuğu, yerli üretimdeki talep kurtaracak. Yerli üretim şart” diye ifade etti.
“Deprem bölgesi sektörün %40’ını temsil ediyor”
Tarımsal üretim ve emtia piyasalarının savaşlardan, deprem ve iklimsel olaylardan en hızlı ve en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini belirten Uçak, “Kahramanmaraş ve Hatay merkezli deprem felaketinin olumsuz etkilerinin hala devam ettiğini görüyoruz. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren üreticiler ve sanayiciler pamuk sektörünün neredeyse yüzde 40’ını temsil ediyor. Bölgede birçok işletme deprem nedeniyle hasar gördü ve eksik kapasiteyle çalışıyorlar. Bu nedenle yaklaşık son dokuz aydır pamuk piyasası beklenen ve istenen yapıda değil. Hatta son yirmi yıldır şahit olduğum en kötü ticari dönemin içinde olduğumuzu ifade edebilirim” dedi.
