Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) çatısı altındaki 6 gıda ihracatçı birliğinin katılımıyla, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen ‘Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi’nin tanıtım toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda Gıda Birlik Başkanları ve EİB adına projenin koordinasyonundan sorumlu olan ve Turkish Tastes Ambassador olarak da bilinen Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel ve Şef Reimund Pitz proje sayesinde Türk yemeklerinin tanınacağını vurguladı.
Gürel, “EİB olarak, dünyanın en önemli tüketici pazarı olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de, gıda ürünlerimizin tanıtımını sağlamak amacıyla yürütmekte olduğumuz TURQUALITY Projesi kapsamında 2018’den itibaren çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Projede, Turkish Tastes’ Community olarak ABD’de kalıcı bir yaşayan mekanizma yaratmak hedeflendi. Bu doğrultuda bir yandan sektöre öncülük eden profesyonelleri Türk ürünleri hakkında bilgilendirerek farkındalık yaratırken bir yandan da kurumsal işbirlikleri aracılığı ile uzun vadeli ortaklıklar kurduk” dedi.
“Markalaşma sürecine gireceğiz”
ABD pazarında yaşadıkları en önemli sorunun farkındalıkla ilgili olduğunu vurgulayan Gürel, “Birçok firmamız hemen hemen tüm alt sektörler bazında ABD’ye ihracat gerçekleştirmekte fakat gerek aracılar gerekse son tüketiciler nezdinde tüketilen ürünlerin Türkiye’den geldiği bilinmiyor. Biz öncelikle bu farkındalık sorununu çözmek ardından güçlü bir markalaşma sürecine girmek için çalışıyoruz. Seçilen firmalarımıza bu doğrultuda büyük bir görev düşüyor. Firmalarımızın katılımı ile yürüttüğümüz tanıtım faaliyetlerin etkisinin sonuç almaya önemli katkılar sunacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“Aşçılık eğitimi veren 14 lisede müfredata giriyoruz”
University of Nevada Las Vegas (UNLV) işbirliği ile üniversite seviyesinde eğitim faaliyetlerine 2 yıl önce başladıklarını aktaran Gürel, “Partnerlerimizden Nevada Restoran Birliği’nin sektörün geleceğine katkıda bulunmak adına liselerle başlattığı prostart programı kapsamında işbirliği yaparak aşçılık eğitimi veren 14 lisede de müfredata giriyoruz. Böylelikle programda yer alan öğrenciler dünyanın en sağlıklı beslenme tarzı olan Akdeniz Usulü beslenmenin doğduğu toprakların ürünlerini daha kariyerlerinin başında öğrenmekle kalmayıp tariflerinde kullanmaya başlayacaklar. Bizim açımızdan da geleceğin profesyonellerine kendimizi şimdiden tanıtma fırsatı elde ederek sadece kısa dönemde değil uzun dönemde önemli bir kazanım elde etmiş olacağız. Burada başarılı bir çalışma yürüttükten sonra amacımız tüm çalışmalarımızda olduğu gibi ABD geneline yönelik genişlemeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Ürünlerimizle dünya mutfaklarının tarifleri hazırlanabilecek”
Pazarda yer alan ütün çeşitliliği ve toplam ihracatı artırmak için son tüketiciler nezdinde de farkındalığı artırmanın önem arz ettiğini belirten Gürel, “Bir yandan son tüketiciler nezdinde farkındalığı artırırken bir yandan da ürünlerimize olan talebi artıracağız. ABD’de HoReCa sektöründe Turkish Tastes Corner’leri oluşturuyoruz. Program kapsamında işbirliği geliştirdiğimiz, seçkin restoran, cafe, country club ve caterin şirketleri gibi son tüketiciye doğrudan hizmet veren partnerlerimiz aracılığı ile menülerinde Turkish Tastes ürünleri ile dünyanın tüm mutfaklarından menüler oluşturarak misafirlerine servis edecekler. Böylelikle ürünlerimizle sadece Türk Mutfağı’nın değil tüm dünya mutfaklarının tariflerinin hazırlanabileceğini son tüketicilere deneyimleme fırsatı sunmuş olacağız. Ayrıca söz konusu mekanlara ürün tedarik eden distribütörlerin daha fazla Turkish Tastes ürünü talep etmeleri de sağlanacak. Bu doğrultuda pilot çalışmamızı geçen hafta Las Vegas’ta Turkish Tastes Community’nin ilk katılımcılarından olan bir şefimizin restoranında start verdik. Çalışmayı her yönü ile oturttuktan sonra, ortaklarımızın da desteği ile ABD geneline yayacağız” sözlerine yer verdi.
“Türk ürünlerini tanıtmak bizim de hedefimiz”
Türkiye’de bir haftadaki gözlemlerini dile getiren Şef Reimund Pitz, “50 yıldır bu işin içerisindeyim o kadar şey öğrendim ki, bazı sebze ve meyvelerin sadece burada yetiştiğini gördüm. ABD’de vegan olmak zor. Türkiye’de hiçbir vejetaryen sıkıntı yaşamaz, her şeyi bulabiliyor. Bitkisel proteinleriniz var. Zeytinyağı mükemmel bir ürün, nasıl yetiştirildiğine baktım. Aşçılar burada profesyonel çalışıyor ve inanılmaz yemekler yapıyorlar. Çeşitli toplantılar yaparak Türk ürünlerini yeniden dünyaya sunuyoruz. Buradaki bütün sorumluluk gelecekteki gençlerde değil, Türkiye’nin muhteşem ürünlerini tanıtmak bizim de hedefimiz. Dostluğumuzu geliştirmek lazım, sonrasında işbirliği yapılır” diye konuştu.
“ABD Aşçılar Federasyonu, Türk ürünleriyle ilgileniyor”
Genç aşçılara federasyon olarak büyük önem verdiklerini vurgulayan Pitz, “ABD Aşçılar Federasyonu, Türk ürünlerini tanıtmak istiyor. Bu federasyonun bir üyesi olarak 18 milyon üyemiz var. Uluslararası yarışmalar olabiliyor. Bunun farkındasınız. ABD Aşçılar Federasyonu tamamen Türk ürünleriyle ilgileniyor. Dört yılda bir yapılan Uluslararası yarışmalara bütün dünyadan insanlar giriyor. Bütün dünyadaki şefler için en prestijli yarışma. Türkiye’den gelen asgari bir takımı misafir etmişti. Çünkü onların genç bir takımı vardı. Gençler bizim geleceğimiz. Bu genç profesyonellere iyi bakmamız gerekiyor. Yönetim kurulu olarak 120 bin dolarlık bir fon oluşturduk. Öğrencilere burs veriyoruz. Öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak için eğitim kurumlarına destek veriyoruz. Bu proje kapsamında da aynı çalışmalar yapmak istiyoruz ve Türk gıda ürünlerini buralarda tanıtacağız” ifadelerini kullandı.
“Ürünlerimizi çok daha farklı ülkelere tanıtmak istiyoruz”
Projenin başlangıcı ve gelişimi hakkında açıklamalar yapan EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, proje sayesinde ihracatın Uzakdoğu ülkeleri ve Amerika’ya yayıldığını, ihracatın da bu sayede iki kat artığını dile getirdi. 5 yılda yaptıkları çalışmaların bugün bu oluşuma getirdiğini aktaran Işık, “Ürünlerimizi çok daha farklı ülkelere tanıtmak istiyoruz. Bizim ürünümüzle her kültür farklı bir ürün çıkarabilir. Bize düşen görev ürünlerimizi tüm dünyaya tanıtmak. Çünkü hepsi ayrı bir protein kaynağı ayrı bir lezzet. Biz bu projenin arkasında durarak ulusal boyuta getirdik. Ulusal bir projeye dönüştüreceğiz ve umarım daha güzel çalışmalar yapacağız. Bundan sonraki başarılarımızda da çalışmalarımızda da aynı şekilde birlikte hareket etmek istiyoruz” sözlerine yer verdi.