Geçtiğimiz çarşamba günü gecikmeli olarak İZTO’nun ev sahipliğinde yapılan İZVAK’ın geleneksel basın buluşmasındaydım. İZVAK, profesyonel futbolda temsil edilen İzmir kulüpleri için önemli bir misyon edindi ve bu da kent dinamiklerince benimsendi. Ali Erten ve başta Fatih Tanfer olmak üzere arkadaşlarına nazik davetleri için teşekkür ediyorum.
Geleneksel yıllık basın buluşmasına İZVAK yönetimi ve kulüp temsilcileri ile futbol yazarları yanında konuk olarak TFF YK Üyesi Talat Papatya, TFF Ege Bölge Müdürü Sevgi Özdemir, teknik direktör Hüseyin Eroğlu da katıldı. Adını andığım şahsiyetlerin katılımları bu toplantıların değerini artırıyor ve daha anlamlı kılıyor.
Toplantıya katılan basın kanadından isimler arasında Bülent Buda, Mehmet Demirtaş, Murat Ünlü, Hasan Ercazip, Metin Aydınoğlu da vardı. İzmir’deki 1.-2.-3. Liglerdeki dokuz profesyonel takım ve amatör İzmirspor’un temsilcileri de toplantıdaydı. İzmirspor ve Altınordu, 100. yıllarını kutlamaya hazırlanıyor bu yıl. Göztepe ise iki yıl sonra 100. yılını kutlayacak. Karşıyaka ve Altay ise yüz yıllarını çoktan devirmiş kulüpler. İzmir, 1877’de ülkemizde ilk futbol oynanan tarih ve bu şeref Bornova’ya ait. O yüzden bu sezon 3. Lig’de yer alan Bornova’nın adı “Bornova 1877”.
Eski futbolcu, yeni başkan Hüseyin Ok da toplantıdaydı. Hedeflerinin ligde kalıcı olmak ve kurumsallaşmak olduğunu söyleyen Ok, bir de manşet verdi: muhitlerindeki Ege Üniversitesi Rektörlüğü, antrenman için istedikleri alanı para karşılığı bile haftada birkaç gün vermiyormuş! Sayın Rektör, turşusunu mu kuracaksınız o alanın, verin muhitinizin takımına; hatta bedelsiz verin!
Toplantıya sezona iyi başlayan ve ikinci ligin kapısını çalma ümidi veren Karşıyaka’nın yeni başkanı Azat Yeşil, büyük bir onur mücadelesi veren Altay’ın başkanı Ayhan Dündar katılırken, diğer kulüpler yönetim kurulu üyesi ya da profesyonel yöneticileri ile temsil edildi. Örneğin Göztepe’den geçen yılki toplantıya taze başkan Ankersen ve YK Üyesi Sepil katılırken bu defa Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İsmail Tur katıldı. Altınordu adına da Can Erbesler’i gördük.
Papatya, “dışarıdan İzmir kulüplerine bakışın çok güzel olduğunu ve bundan mutluluk duyduğunu” ifade ederken, Özdemir de “burada çok yönlü bir güç var” diyerek memnuniyetini dile getirdi. Hüseyin Hoca, “İzmir futbolu için herkesin bir araya gelmesi çok değerli. İnşallah Süper Lig’de de takımlarımız olur” vurgusu ile başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Bir İzmirli olarak kentte 15 yıl antrenörlük yaptıktan sonra Samsun’a gittim. İzmir’e döndüğümde herkesin beni desteklediğini gördüğümde oraya yalnız gitmediğimi anladım. Hatta şampiyon olduğumuzda İzmir Marşı’nı çaldırdım.”
Hüseyin Hoca’nın Türk futboluna vereceği daha çok şey var.
İstanbul’un 8’i Süper Lig’de olmak üzere 21, İzmir’in 9, Ankara’nın 8 profesyonel takımı yer alıyor liglerde. Buraya geleceğim…
İsmail Tur, Göztepe’nin profesyonel futbol yanında 17 olimpik spor branşındaki faaliyetine vurgu yaparken, önümüzdeki dönemin İzmir için tesisleşme dönemi olmasını diledi. Altay Başkanı Ayhan Dündar’ın serzenişi yerindeydi. İzmir’in spor kulüplerine yeterli alakayı göstermediği siteminde bulundu. İzmir’in kulüplerinin büyük camialar olduğunu, yüklerinin altından kalmak için büyük ekonomiler, bütçeler gerektiğini ancak şehirden destek göremediklerini ifade ederken haklıydı. Böyle giderse de İzmir’in liglerde dokuz olan takımının üçe dörde düşebileceğini de eklerken doğru söze ne denir diye düşünmeden edemedim.
Devamı yarın…
