Türkiye’deki ihracat firmaları, küresel pazarda pek çok zorluğa göğüs germek zorunda kalıyorlar. Bu zorlukların en başında ise; ‘Küresel Ekonomik Dalgalar’ geliyor. Dünya ekonomisindeki dalgalanmalar, yabancı pazarda kendini göstermek isteyen işletmeler için sarsıcı bir etki oluşturabiliyor.
Olumsuz etkisini azaltmak isteyen işletmeler ise ihracata yönelerek, coğrafi sınırları aşıp daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmak istiyor. İhracat piyasasındaki diğer ülkelerin pazarı ile başa çıkmak için finansal planlamanın doğru hazırlanmasının önemine dikkat çeken finans uzmanları; işletmelerin ihracat konusunda daha planlı hareket etmelerini ve bu alanı önceliklendirmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Finans uzmanları, bilimsel ihracatla firmaların kaynak tasarrufu sağlayarak hızlı yol alabiliceğini söylüyor.
“Deneme yanılma yolu ile ihracat yapılıyor”
Döviz Riski Yönetimi, Ödeme Koşulları, Vergi Gümrük İşlemleri gibi ihracat yönetmeliği unsurlarında detaylı pazar araştırmalarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Finansal Yönetim Danışmanı Bikem İnce İnan, “Türkiye’de herkes ihracat yapmak istiyor ancak körlemesine bir mantıkla, rakiplerinin izlediği yolu ve pazarı takip ederek, deneme yanılma yolu ile ihracat yapmak ya da ihracatlarını geliştirmeye çalışıyorlar. Biz buna geleneksel ihracat diyoruz. Oysaki günümüzdeki bilgi erişilebilir ve global hale geldi. Bu nedenle ihracata konu ürünün özelinde gerçekleştirilen pazar araştırması raporları ile söz konusu ürünü en çok ithal eden ülkelere, bu ülkelerdeki ithalat taleplerinin sayısal verilerine, ortalama birim başı piyasadaki dolar fiyatlamasına, hedef ülkelerde alım yapan ithalatçıların firma listesine, bu firmaların iletişim bilgilerine, yetkili kişilerine erişmek mümkün. Bu raporlamalar neticesinde erişilen firmalarla iletişime geçerek daha bilimsel yollardan hali hazırda bu ürün gamını talep eden ve alan müşteri adaylarına ulaşarak ihracat yolu izlemenin öneminin altını çiziyoruz” diye konuştu.
“Kaynakları doğru kullanmak bizi öne geçiriyor”
Bilimsel ihracatla firmaların kaynak tasarrufu sağlayarak hızlı yol alabiliceğini belirten İnce, “Geleneksel metotlar ile ihracat yapmaya çalışırken, işletmeler kaynaklarını bazen beyhude bir çaba ile boşa harcamak zorunda kalıyorlar. Biliyoruz ki ekonomi bilimi, kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçları karşılamak anlamına geliyor. Kaynaklarımız sınırlı ama işletmemizin ihtiyaçları sonsuz iken, bu süreçte kaynakları doğru kullanmak bizi öne geçiriyor. Potansiyel alıcıların kim olduğunu bulamadan yaptığımız tüm harcamaları bilimsel yöntemde çok daha efektif şekilde kullanarak, sonuca ulaşma sürecini hızlandırmak kaynak tasarrufu sağlıyor. Bu kaynakların başında ise şüphesiz, zaman geliyor” ifadesine yer verdi.