Perşembe, Eylül 19, 2024

Kasım Geldi. Mısırları Zamanında Topladınız mı?

Ekim ayı da kurak bir şekilde sona eriyor. İçinde bulunduğumuz sonbahar ve önümüzdeki kış aylarının, yağış açısından bereketli olacağı söylense de sonbahar kuru bir şekilde başladı. Kasım ayında yağış umutlarımızın sönmemesi dileğiyle, Ay takvimine bir bakalım. 6 Kasım 2023 Ay’ın bize en uzak, 21 Kasım 2023 Ay’ın en yakın olduğu günler; 11 ve 24 Kasım 2023 günleri ise Ay düğümü olduğundan, bu günlerde tarımsal faaliyetlerde bulunmamak gerekiyor. 1 Kasım, çıkan Ay döneminin son günü; arkasından 2 Kasım’dan 16 Kasım’a kadar inen Ay dönemi; 17 Kasımdan, 29 Kasım gününe kadar tekrar çıkan Ay dönemidir. 30 Kasım ise, tekrar inen Ay döneminin ilk günü.

Kasım ayı, yemiş ağaçlarının kireç ile boyanması için en elverişli zamandır. Arkasından, budamalarına vakit kaybetmeden başlayabiliriz. Bostana ya da bahçeye, iyice yanmış gübre ya da kompostu baharda ekeceğiniz bölgelere yayabilirsiniz. Yapraklarını döken ağaçların dal parçalarından oluşturacağınız bitki atıklarını, toprak üzerine de yayabilir, kompost depolarına  da doldurabilirsiniz. Kışı ılık geçen bölgelerde, bamya ve bezelye ekimini doğrudan toprağa bile yapabilirsiniz. Diğer yandan sarımsak, beyaz soğan, lahana ya da kıvırcık da rahatlıkla ekilebilir.

Birçok bitkiyi, hala çelik ile çoğaltabilirsiniz. Yazın büyüyen, 10 ya da 15 cm. boyundaki dallardan alınan çeliklerle çoğaltmanın inceliklerini daha önce anlatmıştık. Ufak, yeşil ve odunlaşmamış dallardan alınan çelikler, mantarlardan daha kolay etkilenerek çürüyorlar. Çelik aldığınızda, daldan kestiğiniz bölgenin o senenin, diğer deyişle  odunlaşmaya başlayan bölgeden olmasının önemi budur. Çeliklerin kum, perlit, kompost, toprak karışımına dikmeden, köklendirme hormonu, asetik asit, söğüt şerbeti ya da tarçın tozuna bulamayı da unutmayın. Çeliklerin tutmasının en önemli noktası toprak karışımlarının kurumamasıdır. 

Bitkilerin hayat döngülerine dışarıdan müdahale etmeye çalıştığınız zaman, doğru zamanlamayı yakalamak çok önemli oluyor. Çelik alma, tohum çimlendirme, yemiş toplama gibi eylemlerin hep bir püf noktası oluyor. Kafamızı kurcalayan sorulardan bir tanesi de mısır toplamanın zamanlamasıdır. Bu yazının zamanlaması pek iyi olmadı, daha doğrusu geç oldu diyeceğiz ama, unutmayın önümüzdeki yıllarda doğru zamanda mısırları toplamayı deneyeceğiz. Aslına bakarsanız, mısır ortalama 70 ile 80 gün arasında olgunlaşarak toplanmaya hazır hale geliyor.

Biliyorsunuz mısırın bir kaç çeşidi var. Bunların hepsi insanlar tarafından değişik şekilde kullanılıyor. Hayvanları beslemek, un olarak tüketmek, mısır patlağı haline getirerek tüketmek için değişik çeşitleri vardır. Bizim haşlayarak yediğimiz tür “Zea mays var. saccharata” ya da “Z. mays var. rugosa”dır. Haşlanarak yenebilen bu mısırlar ekildikten sonra, püskülleri ortalama 50 ya da 65 gün sonra müstakbel koçanların ucunun olduğu yerde belirmeye başlar. Arkasından 18-20 gün sonra da bitkinin en tepesindeki erkek organ polenleri tarafından döllenmeye başlarlar. 

Mısırda, tek bir yemişin tamamen tohumlarla dolu hale gelmesi için 400-600 defa döllenme işlemi gerekebilir. Sayının kabarıklığından dolayı, bazı koçanların neden eksik tohumlu olduğunu da kolayca anlayabilirsiniz. İlk tohum ekiminden 70-80 gün sonra mısır yemişinin tam olgunlaşıp olgunlaşmadığını denetlemeye başlamanız gerekir. Bunun için koçan ve üstündeki tohumları saran çanak ya da kadeh yaprakların yeşil ve gevrek olması, püskülün kahverengiye dönüşmesi ve kuruması gerekir. Çanak yapraklarını usulce açarak tırnağınızı sarı renkteki tohumlardan birinr batırdığımızda süt gibi bir suy çıkmalıdır. Eğer çıkan su, yağmur suyu gibi şeffaf ise, yaprakları tekrar usulce kapatıp 2 gün sonra tekrar denemek gerekecektir. Çıkan özsuyu krem gibi katılaşıyorsa bu sefer de toplama zamanını geçirdiniz demektir.

Eğer su süt gibi ise, hiç bir bahçe makasına, bıçağa gerek olmadan döndürerek, arkasından elle yerinden aşağı doğru çekerek,  ve kopararak toplamaya başlayabilirsiniz. En güzeli, mısırı topladıktan sonra, en fazla 6 saat içinde haşlayarak, kızartarak yemektir. Bu sürecin arkasından, tohumlardaki şeker yavaş yavaş  nişastaya dönüşmeye ve tadını kaybetmeye başlar. Hemen söyleyelim. mısırları ıslak bir bezle sararak buzdolabında 4 gün kadar besin niteliğini kaybetmeden saklayabilirsiniz. Bu arada hemen hatırlatalım. patlamış mısırdan bu yazıda yerimiz kalmadığı için bahsetmedik. Belki kısaca gelecek yazımızda yazacağız.

Bu haftaki yazımızda, çanak yaprakları ile içindeki mısır yemişini Fadime Can hocamız; cin mısırlarını Mehmet Tuncel hocamız yolladılar. Fotoğraflarını internet sitemizde bulacaksınız. Bunlarla beraber,  Madagaskar adasından Ayşenur İshakoğlu kardeşimizin yolladığı, İngilizcede “jackfruit” da denen, tadı ananas kavun ile karışımı Artocarpus heterophyllus fotoğrafı; hemen arkasından ise geçen hafta yemişini yayımladığımız gümüşi mangrov çiçeği ile çorbada tuzu olanlar tamamlanıyor. Ayşenur kardeşimizin fotoğraflarını gazetede de bulacaksınız.

Mısır, bitkibilim açısından yemiş olup, darı ailesinin bir ferdidir. Bir ara, bazı Avrupa ülkelerinde Türk buğdayı diye adlandırılmıştır. Bitkinin en tepesindeki tüyümsü, püskülümsü yapı, polenleri taşıyan erkek organdır. Koçanların ucundaki püsküllerle karıştırmamak gerekir. Körpe, tam olgunlaşmamış, ufak mısırların çiğ çiğ hatta koçanı ile bile yenebileceğini bazı cinslerinin çok lezzetli olduğunu hatırlatalım.

Keyifli Bahçeler…

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar