SEZA NUR ALPDÜNDAR
İzmir Ticaret Borsası (İTB) kasım ayı olağan meclis toplantısı, İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin, Milli Eğitim İzmir İl Müdürü Dr. Ömer Yahşi ve İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ayla Bozkurt’un katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Şahin, tarımda planlama sisteminin hayata geçeceğini vurgulayarak, “Çiftçilerin hasat döneminde pazarlama sorunu yaşamayacağı, tarıma dayalı sanayicimizin istediği miktar ve kalitede ham maddeye erişim konusunda gerekli tedbirler alıyoruz. Bunların sonucunda fiyat dalgalanmalarının önüne geçeceğiz. Tarım ve gıda piyasaları artık istikrara kavuşacak. Bakanlık olarak tüm altyapıyı oluşturduk. Hiçbir ürün sözleşmeye dayanmaksızın üretilmeyecek” dedi
Şahin: Sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Türkiye yüzyılını tarımın yüzyılı yapmak için uğraştığını aktaran Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin, “Önümüzdeki süreçte Türkiye’de tarımdaki dönüşümü hep birlikte yaşayacağız. Bunun için bugüne kadar yapmadığımızı bundan sonra uygulamaya alacağız. Kim nerde neyi üretiyorsa ihtiyaç olanın tamamında bir destekleme sistemine girilecek. Artık kişilerin ürettiği ürünlerde arazi sahibine gidecek bir destekleme sistemi değil, nihai üreticiye ulaşacak bir sisteme giriyoruz. Ticaret erbapları arasında bütün üretimimizi plan içerisine alıyoruz” dedi.
Tarımda yapılamayan en önemli hususlardan bir tanesinin üretimi planlı yapamamak olduğunu aktaran Şahin, “Önümüzdeki süreçte arz ve talep durumu dikkate alınarak ihtiyaç duyulan miktarda ürün en uygun kaynaklar etkin ve verimli kullanılmak şartıyla gerçekleştirilecek. Tarım havzası ve işletme bazında hangi ürünlerin üretileceği bizim tarafımızdan belirlenecek. Hasat döneminde hiçbir çiftçi pazarlama sorunu yaşamayacak. Tüm işçiler alın terini hakkıyla alacak. Bu düzenleme Türkiye yüzyılını üretimin ve üreticinin yüzyılı olmasına katkı sağlayacak. Tarımı suya göre yapacağız. İklim değişikliği dikkate alarak doğal kaynakları sürdürülebilir kullanımına önem vererek suyu merkeze alan bir yaklaşım içinde bitkisel ve hayvansal üretim tamamen planlı hale gelecek. Ekilmeyen arazi kalmayacak, tarım topraklarının boş kalmasına veya amacı dışında kullanılmasına izin verilmeyecek” diye konuştu.
Şahin, “Üst üste 2 yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri tespit edilecek, üretime kazandırılması için geliri arazi sahiplerine verilmek üzere kiraya verilecek. Üretim yapılan tüm alanlar kayıt altına alınacak. Tapu ve mülkiyete dayanan kayıt yerine, üretimin yapıldığı alanlar kayıt altına alınacak. Bu alanların desteklemelerden yararlandırılmasına imkan verilecek. Arazi sahibiyle üreten aynı kişi olmuyor, üretmeyene destek verilmeyecek. Yasal altyapı oluşturduk. Sözleşmeli üretimiyaygınlaştıracağız” ifadelerinde bulundu.
Kestelli: Geçiş süreci sancılı olacak
FAO Gıda Fiyat Endeksinde son bir yılda yüzde 11 gerileme olurken ülkemizde aynı dönemde tarım ürünleri üretici fiyat endeksinde yüzde 65, gıda ve içecek tüketici fiyat endeksinde ise yüzde 72 artış yaşandığını hatırlatan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise “Dolayısıyla dünyanın önemli tarım ülkelerinden birisi olan ülkemizde enflasyon, döviz kuru ve faiz gibi fiyatları doğrudan etkileyen makro ekonomik büyüklüklerdeki olumlu gelişmelerin öncelikli konularımız olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Açıklanan Orta Vadeli Programın da önümüzdeki üç yılda bu dengeleri kurmak üzere iyi düşünülmüş ve planlanmış program olduğunu ifade edebiliriz. Ne var ki bu geçiş sürecinin sancılı olacağı da aşikâr” diye konuştu.
Kestelli:İzmir çiftçisi üretimde ülke ortalamasının üzerinde
İzmir tarımına ilişkin tespitlerini paylaşan Kestelli, “150 binden fazla ailenin tarımla uğraştığı ilimizde 165 farklı bitkisel ürün yetiştiriliyor. İşlenebilir tarım arazi varlığımız yaklaşık 350 bin hektar olup; ülkemizin toplam işlenebilir arazi varlığından aldığı pay yaklaşık yüzde 1,5 seviyelerinde. Arazi varlığımız oransal olarak düşük görünse de topla tarımsal üretim değerinden aldığımız pay yüzde 4 seviyelerinde. Bu da İzmir çiftçisinin ülkemiz ortalamasının çok üstünde bir verim ile üretim yapabildiğinin ve kıymetli ürünler ürettiğinin bir göstergesidir. İzmir, tarımsal ürünlerin ticareti açısından da çok önemli bir şehir. 2022 yılında toplam tarım ürünleri ihracatımız 3,3 milyar dolar. Şehrimizin toplam ihracatında tarımsal ürünlerin payı yaklaşık yüzde 24, ülkemizin toplam tarımsal ürünler ihracatında İzmir olarak payımız ise yüzde 13. Üretim ve ihracat açısından diğer şehirlerimize göre başarılı olduğumuzu söylemek mümkün. Ama bu durum hedeflerimize ulaştığımız ya da daha iyi noktalara gelemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hepimiz biliyoruz ki, başta üretimde verimlilik olmak üzere, gıda işleme ve depolamadan israf ve kayıpların azaltılmasına, daha etkin iç ve dış ticaretten katma değerin arttırılmasına kadar yapacak çok işimiz bulunuyor. Üstelik, şehrimizde tüm bu alanlarda yaşanacak her iyileşmenin, bugüne kadar olduğu gibi ülkemiz için de iyi bir örnek oluşturacağının farkındayız” ifadelerinde bulundu.
Tuncer: Türkiye’de her beş kişiden biri tarım sektöründe
Türkiye’de her beş kişiden birinin tarım sektöründe çalıştığını söyleyen İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de “Tarım sektörünün işgücü piyasasını şekillendirebilme özelliği var. Ancak, özellikle son yıllarda tarımsal istihdamda önemli nitelik ve nicelik sorunları olduğunu görüyoruz” dedi. Son dönemde birçok üretim dalında çoban, budamacı, traktör şöförü gibi ara eleman veya teknik uzmanlığa sahip nitelikli kişilerin bulunamadığını aktaran Tuncer, “Sürdürülebilir tarım için istihdam sorunlarına gelecek vizyonuyla kalıcı çözümler getirmemiz şart oldu. Verimlilik artışı için, tarım işçilerine yönelik eğitim programları başlatılmalı ve modern tarım teknolojilerinin kullanımı teşvik edilmeli, ulusal düzeyde özellikle hasat dönemlerinde yoğun işgücü ihtiyacını karşılamak için mevsimlik işçi programları geliştirilmeli, her ne kadar makroekonomik bir konu olsa da tarım işçilerine adil ücretler ve iyi çalışma koşulları sağlamalıyız. Kırsal alanlarda yaşamayı teşvik eden ve potansiyel istihdamları bu bölgelere çekmeyi amaçlayan politikalar geliştirebiliriz. Özetle, ihtiyacımız olan tek şey iyi bir işgücü planlaması” ifadelerinde bulundu.
Değişen dünya düzeninde tarım sektörünü daha sürdürülebilir, verimli ve çekici hale getirmek için istihdamda benimsenebilecek yeni yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu dile getiren Tuncer, “İnovasyonve girişimciliği teşvik etmeliyiz. Dijital tarım uygulamaları, sensörteknolojisi, drone kullanımı, otomasyon ve yapay zekâ gibi teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için çiftçilerimize bu yönde beceriler kazandırmalıyız. Küçük ölçekli aile işletmelerine destek verilerek, onların daha sürdürülebilir ve rekabetçi olmalarını sağlamalıyız. Tarımda kadın* istihdamını artırmaya yönelik programlar ve kurslar düzenlenerek sektörde cinsiyet eşitliğini teşvik etmeliyiz. Tarım işletmelerinin daha rekabetçi olmalarına yardımcı olmak için çiftçi kooperatifleri ve benzeri işbirliğimodelleri geliştirmeli, dayanışma arttırılmalı” diye konuştu.
Bozkurt: Neet grubunda ağırlıklı olarak kadınlar var
İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ayla Bozkurt ise toplantıda Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesiyle ilgili bilgilendirmede bulundu. Projenin Aralık 2021-24 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini belirten Bozkurt, “Amaç yerel ve ulusal gündemdeki yerlerini üst sıralara taşıyarak NEET (ne eğitimde ne istihdamda olanlar) grubundaki kadınlarının sorun ve ihtiyaçlarını daha görünür hale getirmek, bu ihtiyaçların karşılanması için mekanizmalar oluşturmak. Projenin pilot illeri arasında İzmir de bulunuyor” dedi. TÜİK verilerine göre 2023 yılında 15-24 yaş aralığındaki genç nüfus işsizlik oranının yüzde 16,7 olduğunu aktaran Bozkurt, “NEET oranı yüzde 26 seviyesinde. Türkiye’deki kadınlar arasında NEET seviyesi yüzde 34,1. NEET grubunda ağırlıklı olarak kadınlar var. Bu projede aktif işgücü programlarımız kapsamında destek sağlayabileceğiz. Aktif iş gücü programlarında en önemli kalemimiz mesleki eğitim kurslarımız. Mesleki kurslarımızla ilgili il genelinde İŞKUR olarak yıllık eğitim planımız çerçevesinde bu kursları düzenliyoruz” ifadelerinde bulundu.