Budama ile ilgili olarak uzunca yazacağız. Bugünkü yazı, kısa bir giriş olacak. Geçen yazımızda, sonbaharın ikinci yarısında kesinlikle bitkileri kesmeyin, budamayın demiştik. Ne de olsa, sonbaharın başında ister istemez çelik almak gerekebiliyor. Dolayısı ile ufak tefek budamalar ister istemez yapılabiliyor. Bunlara rağmen, içinde bulunduğumuz zaman diliminde testereleri ve bahçe makaslarını yerlerinden çıkartmayacağız.
Bunun tek sıradışı durumu, dalların kazalarla, rüzgarlarla kırılmaları, yaralanmalarıdır. Bu durumda, düzgün kırılmamış dal yer yer kuruyacağı için, ölü dokular da bakteri ve mantarlara giriş kapısı olacağından mecburen kırık bölgeyi temiz dokunun olduğu bölgeden kesmek yerinde olacaktır. Kesi bölgesine camcı macunu, su bazlı boya yada aşı macunu sürülebilir.
Genel bilgi olarak, bitkileri budamak için, bitkilerin tamamen uykuya yatmaları, yaprak döken ağaçların tamamen yapraklarını dökmelerini beklemek gerekir. Böylece sonbaharda kalan son yaprakları ile bitki elinden geldiğince fotosentez yolu ile enerji biriktirmiş ve uykuya dalmıştır.
Diğer taraftan, kışın sonbaharın aksine bitki özsuyu daha çok bitkinin alt taraflarında birikmiştir. Bu nedenle bir örnek verirsek erik, şeftali, badem gibi gül ailesi bireyleri uyku dönemi dışında budandığında ağlama tabir edebileceğimiz kadar özsuyu kaybına neden olabilir. Ağlama görüntüsünü aklımızdan çıkarmazsak, büyük olasılıkla elimiz makasa biraz daha zor uzanacaktır.
Aynı şeyleri bazen tekrar tekrar yazıyoruz. Ama olsun; tekrar etmekte fayda var. Kesmek için kullandığımız el aletleri, en önce olabildiğince keskin olmalıdır. Her budama öncesi, önce yukarıda yazdığımız gibi kuru, hastalıklı dalları kesmekle başlamalıyız. Özellikle hastalıklı dalları kestiğiniz zaman, diğer bitkiye geçmeden makası, testereyi alkol ile temizlemeyi hatta ucunu yakmayı unutmayın. Bu işleri neden yapıyoruz, biliyor musunuz? Öncelikle bitkiye şekil vermek için budamalar gereklidir. İkinci önemli nokta ise bitkinin boyuna, hatta üç boyutuna karar vermektir.
Burada herdem yeşil bitkilerin budanması, önemli noktalardan bir tanesidir. Unutmayalım, herdem yeşil bitkiler için budama zamanı erken ilkbahar dönemidir. Özellikle tek başlarına kalmış ağaçları olanaklar el verdiğince şemsiye ya da kubbe şekline gelecek şekilde budamak en alışagelmiş yöntemdir.
Yollarda ağaçlara baktığımızda, genel olarak ağaçların gövdelerinden acımasızca kesildiğinine tanık oluyoruz. Oysa, kazaları ya da fırtına ve doğal olayları saymazsak, bir bitkinin ileride alacağı şekle karar vermek bitkiyi daha az yoracaktır. Biliyorsunuz Anadolu’da dere boylarında, karlı günlerde, yolculuk ettiğimizde, dalların devamlı budanmasından kurbağa yavrusu, iribaş şeklini almış söğüt ağaçları ile karşılaşırız(Şekil 1). Her zaman 2; 3 ya da 4 metreden kesilen bu bitkilerin bir süre sonra üst uçları daha kabarık, topuz hale gelir.
Buna benzer başka bir şekil verme ise şudur: Aynı şekilde, hep 2 ya da 3 metreden budanan bitki bir zaman sonra 7, 8 dal oluşturmasına izin verildikten daha sonra bu dallar 4. ya da 5. boğumdan hep kesilerek biraz şamdana benzer hale gelmesine izin verilir(Şekil 3).
Diğer taraftan böğütlenlerde yemiş veren dalları dipten kesebiliriz(Şekil 5). Unutmayalım, böğürtlenlerin bir sene önce çıkmış olan dallarında yemişler oluşur. Böğütlenler gibi dipten kesmesek de, fil baharlarının çiçek verme yetilerini kaybetmemeleri için 5 senede bir, yerden 20 cm.’den budanması uygundur(Şekil 4). Ahudutlarında ise yemiş veren bitkilerin tamamını daha sonra gelecek sürgünleri kuvvetlendirmek için olabildiğince toprak seviyesinde kesebilirsiniz.
Bambuları da toprak hizasından hatta toprağı kazarak yeni sürgünlerin diplerinden kesmenizde sakınca yoktur(Şekil 6). Son olarak akkavakların yandallarını devamlı budanması ile ağacın uzamasının sağlanmasını da unutmamak gerekir(Şekil 2). Çizimlerin sırası biraz kafa karıştırıcı olduğunun farkındayız ama, amatör ressamlık, eldeki olanaklar, zaman yokluğu gibi etkenleri de göz önünde bulundurmanızı rica ediyoruz.
Bu hafta, tam da yazımızı bitirirken bir baktık Ayşenur İshakoğlu Bolivya’nın subtropikal botanik bahçelerinden selam yollamış. Oralara da gidince, bize endemik bir fuşya “Fuchsia boliviana” fotoğrafı yollamış. Ayşenur’un fotoğraflarını gazetede de göreceksiniz
Keyifli Bahçeler…