Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), 2023 yılının son İstişare Konseyi toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda ‘refah ve bölüşüm’, ‘çevre ve kalkınma’ gibi konu başlıkları ele alındı. Ülkenin kalkınma yaklaşımında yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu söyleyen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Büyümenin nimetleri bütün topluma yayılmadığı sürece, salt yüksek büyüme hızları bizi hayalimizdeki Türkiye’ye taşımayacak” dedi.
“Sorun sadece servet eşitsizliği değil”
Sorunun sadece gelir, tüketim ve servet eşitsizliklerindeki yükseklik olmadığını dile getiren Turan, “Birçok eşitsizlik iç içe geçiyor. Hayalimizdeki Türkiye’ye ulaşmak için bütün eşitsizlikleri; yani eğitim, toplumsal cinsiyet, dijital imkanlara erişim, özgürlüklerden faydalanma, ekolojik ve çevresel maliyetleri üstlenme, siyasi karar süreçlerine katılım, yargı ve hak arama gibi çok çeşitli alanlardaki eşitsizliklerin hepsini çözmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Mevcut eğilimlerin eşitsizlik sorununun ileride daha derinleşebileceğinin işaretlerini verdiğini belirten Turan, “Bu riski azaltmak, bunun için de özellikle dijital ve yeşil dönüşüm konularında şimdiden hazırlık yapmak gerekiyor. Eşitsizliklerle mücadele etme sürecinde sorunları doğru teşhis etmeliyiz. Bunun için veriye ihtiyacımız var. Oysa çeşitli toplum kesimlerini içeren birçok alt alanda yeterli veri olmadığı çokça konuşuldu. Veriye erişim olmayınca aslında yakıcı olan birçok mesele görünmez oluyor” ifadelerini kullandı.
“Yatırımda karbonsuz planlamaya öncelik verilmeli”
Türkiye’de iklim krizi ile mücadelenin gelir kaybına neden olacağı ve kalkınma hedefleriyle çelişeceği kanısı yaygın olduğunu vurgulayan Turan, “Oysa geleceğe baktığımızda yüksek enerji ve karbon yoğunluklu üretim yapısı rekabet gücümüz açısından sorun yaratacak. Yatırım kararları ve sektörel politikalarda karbona kilitlenmeyecek şekilde planlamaya öncelik vermek gerekiyor. Araştırmalar Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmesi, enerji verimliliğini değer zincirinde artırması ve yeşil dönüşüme yönelmesiyle enerji güvenliğinin iyileşmesinin yanı sıra, ekonomimiz açısından da büyük fırsatlar olduğunu gösteriyor” dedi.
“Yirmi birinci yüzyıla yeşil dönüşüm damga vuracak”
Yirmi birinci yüzyıla yeşil dönüşümün damga vuracağını dile getiren Turan, “Bu yüzden iklim değişikliğiyle mücadele yeni bir kalkınma modeli için olduğu kadar, Türkiye’nin dış politikadaki konumunun güçlenmesi açısından da önemli. Dünyadaki güçler dengesi değişimini, Batının değişen gücünü, ABD-Çin rekabetini, yeni küresel aktörlerin yükselişini, artan bölgeselleşme eğilimini ve kural bazlı uluslararası sistemin yeniden şekillenmesini dikkatle takip etmeliyiz. Bu süreçler Türkiye için hem fırsatlar, hem de riskler barındırıyor” cümlelerine yer verdi.
Öte yandan dünyadaki çoklu kriz ortamında Avrupa ile ilişkilerin daha da önem kazandığına dikkat çeken Turan, “AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik, Ticari İlişkilerin Durumu raporu uzun bir aradan sonra AB’nin yaklaşım değiştirme kararının önemli bir yansıması oldu. Belli ki, giderek karmaşıklaşan, zorlaşan jeopolitik ortam; AB’nin güvenliğini güçlendirme arayışları çerçevesinde, Türkiye-AB ilişkilerinde olumlu bir etki yaratmış durumda. Küresel gelişmeler Türkiye ve AB’yi birbirine doğru itiyor. İki taraf için de diğerinin vazgeçilmezliği daha iyi ortaya çıkıyor” diye konuştu.