Uluslararası işe alım danışmanlık şirketi Michael Page Türkiye, teknoloji ve finans kurumları temsilcilerinin görüşlerine dayanan sonuçları paylaştı. İş modellerinden, çalışan profiline kadar pek çok kriterin son dönemde yeni boyut kazandığına vurgu yapılarak, yeni nesil çalışanların işten çıkarılma korkusu veya cazip maaş talebi yerine kendini iyi hissettiği işte çalışmaya yöneldiğine dikkat çekildi.
Michael Page Teknoloji & Finansal Hizmetler, Bankacılık& Sigorta İş Birim Direktörü Deniz Çakırgil Sezen, yakın zamanda global olarak yapılan PageGroup Yetenek Trendleri Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türkiye’de sektör bağımsız teknoloji çalışanlarının yüzde 97’sinin iş tekliflerine açık olduğu, bu oranın yüzde 50’sinin ise aktif iş arayışında bulunduğunu belirtti. Avrupa ülkelerinde ise bu oranın yüzde 86 düzeyinde olduğuna vurgu yapan Sezen, sektörde çoğunlukla maaş derecesi açığı nedeniyle, yeteneklerin hak ettikleri maaşı alabilme durumunun değişkenlik gösterdiğini ifade etti.
“Ofise gelenin verimli çalıştığı kuralı yıkıldı”
Sezen, finans hizmetleri alanında teknolojinin getirdiği yeni düzen ile ilgili gelişmeleri ise şöyle özetledi: “Ofise gelenin verimli çalıştığı kuralı yıkıldı. Tam zamanlı değil ama en az ayda bir kez ofise gidilmesi kuralını şirketler tercih ediyor. Çalışan gerekli bir hedef ve sebep olduğunda ofise gelmek için motive oluyor. Finansal hizmetler sektörü altında bilişim teknolojisi alanında çalışanlar esnek çalışma sisteminde daha verimli oluyorlar. Yöneticilerinin verdiği hedef doğrultusunda işi zamanında tamamlama sistemiyle uzaktan çalışmayı tercih ediyorlar.”
Çalışanlar uzaktan ya da hibrit çalışma eğiliminde
Çalışanların değişen talep kriterlerinin başında uzaktan ya da hibrit sistemde çalışmanın ilk sıralarda yer aldığına değinen Sezen, “Ancak yöneticiler, şirket sadakati ve ekip ruhunun korunması için çalışanların belirli periyotlarla çalışmalarını ofis ortamında sürdürmelerinin gerekliliğine inanıyorlar. Özellikle uzaktan çalışma sisteminin yaygın olduğu şirketlerdeki yöneticilerin ekip ruhunu koruma ve yönetebilme becerisi büyük önem taşıyor. Teknoloji çalışanları için şirketlerdeki esnek çalışma sistemi, ücret kadar ve bazen daha fazla tercih sebebi oluyor” dedi.
Yetenekleri yenilikler elde tutuyor
Yöneticilerin insan kaynakları odaklı yaklaşımının yetenekleri elde tutmak için daha olumlu bir iklim yarattığını söyleyen Sezen, “Yeni dönüşümler, kariyer ve kişisel gelişime katkı sağlayan eğitimlerle yetenekler motive oluyor. Çalışan şirkete aidiyet duygusunu, şirketin kendisine katkısını hissetmek, takımdaki rolünü net olarak bilmek istiyor. Şirketlerdeki teknolojik yenilikler iş yapma şeklini dönüştürürken, hayatı da kolaylaştırıyor. Ancak bu dijital dönüşüm, kullanımı kolay ve basit bir sistem sunamadığında, son kullanıcı tarafından tercih edilmiyor ve zamanla yok olmaya mahkum oluyor. Son kullanıcı az prosedürle hızlı işlem yapabilmeyi tercih ediliyor” diye konuştu.
