Cuma, Eylül 20, 2024

“Yunan adalarına vizesiz girilmeli”

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi aralık ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Türk vatandaşlarına yönelik 10 Yunan adasına 7 günlük kapıda vize uygulamasını değerlendiren DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Aynı denizi paylaşan iki komşu ülkenin bu tür ticari ve sosyal bağlantılarının olduğunu düşünürsek zaten olması gerekendi. Kapı vizesi doğru oldu ama yine vize alınıyor. Bence vize alınmaması gerekir” dedi.


“Kapıda vize, feribot taşımacılığını daha verimli hale getirecek”

Türk vatandaşlarına yönelik 10 Yunan adasına 7 günlük kapıda vize uygulamasını değerlendiren Öztürk, “Uygulamanın detayları henüz belli olmamakla birlikte, uygulamanın yeni turizm sezonunda Yunan adalarına talebi artıracağı ve feribot taşımacılığını daha verimli hale getireceği aşikar. Yunan adalarına gitmek için günlerce randevu beklediğimiz zamanlar oluyordu, ne kadar günlük vize alındığı belli olmuyordu. Aynı denizi paylaşan iki komşu ülkenin bu tür ticari ve sosyal bağlantılarının olduğunu düşünürsek zaten olması gerekendi. Kapı vizesi doğru oldu ama yine vize alınıyor. Bence vize alınmaması gerekir. 7 günlük vize alınıyor ama yine vize ücreti ödeyip, dosyaları hazırlamak zorunda kalıyorsunuz. Adadan çıkma şartı yok. Türkiye’den Yunan adalarına 1 milyonun altına düşmeyen ziyaretçi akını var. Turizm gelirlerimiz bu sene 50 milyon ziyaretçiye kadar ulaştı ama 1 milyon kişinin Yunan adalarına gitmesi turizm giderimiz. Ama öyle bir trafik var ki bu yıl Çeşme-Sakız hattında yolcu sayısı 150 bine, Kuşadası-Samos hattında ise 85 bine ulaştı. Bunun karşılıklı olabilmesi lazım. Oradan da bir trafiğin olması lazım. Onun için bizim üzerimize düşen cazibe merkezleri yaratabileceğimiz, o insanların Türkiye limanlarına gelmelerini sağlayabilecek birtakım çalışmalar yapabilmeliyiz” diye konuştu.


“Savaş deniz taşımacılığını sekteye uğrattı”

Gazze’de başlayan savaşın, önce Doğu Akdeniz kruvaziyer turizmini, şimdi de dünya deniz taşımacılığını sekteye uğrattığını aktaran Öztürk, “Kızıldeniz’de seyreden gemilere saldırılar nedeniyle özellikle konteyner gemileri rotalarını Süveyş Kanalı yerine ümit burnuna çeviriyor. Global ticaretin yüzde 16sı Süveyş’ten yapılıyor. Asya ile Avrupa arasındaki en kısa deniz rotası olan Süveyş, global ticaretin yüzde 12’sinin, toplam konteyner trafiğinin yüzde 30’nun geçtiği bir suyolu olması nedeniyle çok kritik bir önemde. Gemilerin rota değişikliği, varış süresinin 10-14 gün uzamasına ve ortalama bir milyon dolarlık ekstra yakıt maliyetine neden oluyor” dedi.

Nitekim (Drewry) Dünya Konteyner Endeksinin, 21 Aralık’ta yüzde 9 yükselerek 1,661 dolara çıktığını söyleyen Öztürk, “Ekim ayında bin dolara kadar gerileyen Şangay/Rotterdam hattında 40’lık konteynerin spot navlunu ise bir haftada yüzde 16 artarak 1,667 dolara yükseldi. İlk Süveyş’teki saldırıdan zarar gören hattın tekrar Süveyş’e döndüğünü öğrendik. her hâlükârda yüksek navlunlara hazır olmamız gerektiğini düşünüyoruz. 2024 birçok geminin denize indiği yıl olduğu düşünülürse gemi armatörlerinin çıkış noktası olması gerekir. ABD öncülüğünde kurulan deniz gücü nedeniyle bazı konteyner operatörleri rotalarını yeniden Kızıldeniz’e çevirse de, maliyete neden olacak. Umuyor ve diliyoruz ki dünya ekonomisi yeni bir tıkanmanın eşiğine gelmeden yeniden normale döner” diye konuştu.


“2024’ün en önemli gündemi yeşil taşımacılık olacak”

Ülkemizde ve ihracat pazarlarındaki zayıf talebin, limanlarda etkisini hissettirdiğini aktaran Öztürk, “Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre limanlarımızda ilk 11 ayda 11,4 milyon TEU konteyner elleçlendi. Geçen yıla göre karşılaştırdığımızda konteyner trafiği yerinde saydı. Geçen yılla kar dökme yükte 500 milyon ton ithalat ihracat yükü. İzmir limanlarında elleçlenen toplam konteynerin 1 milyon 850 bin TEU’ya ulaşacağını tahmin ediyoruz. Uzmanlar, 2024 yılı küresel ekonomi beklentisini “Kriz yok ama büyüme de yok” şeklinde ifade ediyorlar. İç talebin ciddi ölçüde kısıldığı, ihracat pazarlarındaki alım gücünün azaldığı bir konjonktürde imalatta ve ticarette rekabetçi yollar bulmak durumundayız. Küresel iklim değişikliğine karşı bir çözüm olarak ortaya çıkan Yeşil Dönüşüm, ülkeler arasındaki rekabette güçlü bir araç olarak kullanılacaktır. Nitekim bazı işletmelerin sınırda karbon uygulamasını gerekçe göstererek Türkiye’den taşınma kararı alması üzerinde dikkatle durmalıyız. Dolayısıyla 2024’ün kolay geçmeyecek, en önemli gündemimiz Yeşil Taşımacılık ilk sıralarda yerini alacak” ifadelerinde bulundu.


“Kruvaziyerin önünde daha çok yol var”

Kruvaziyer turizminde 2023’ü rekor seviyede kapattıklarını belirten Öztürk, “Türkiye’nin en büyük kruvaziyer limanı olan Egeport Kuşadası Limanı’na 527 yolcu gemisi ile toplam 714 bin 49 yolcu; her gelen 2 kişiden biri kuşadasına gitti. İzmir Limanı’na 31 gemi ve 35 bin yolcu geldi. Çeşme çok iyi gidiyor. Çeşme her geçen gün gemi adedi yolcu açısından rekorlar kırmaya devam ediyor. Ancak kruvaziyerin önünde daha çok yol var” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM