Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ağustos ayı enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaştı. Yıllık enflasyon 61,78’den yüzde 51,97’ye gerilerken, kira zam tavanını belirleyen 12 aylık TÜFE oranı ise yüzde 64,91 oldu. Kira artış oranının düşmemesine ilişkin konuşan Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, TÜFE’de gözle görülür bir düşüş yaşanmadığı için kiracıların zor zamanlar geçirdiğini ifade etti. Akçam, “Yükselen kiralar için muhakkak önlemler alınmalı. Daha önce söylediğimiz öneriyi yineliyoruz, semte göre tavan ve taban uygulamasına geçilebilir” dedi.
“Sistemin olmaması konut piyasasının dengesini bozuyor”
Türkiye’de kira fiyatları için belirlenen bir sistemin olmamasının konut piyasasının dengesini bozduğuna dikkat çeken Akçam, “Bundan dolayı da herkese kafasına göre bir kira belirleme yarışına girmiş adeta. Halbuki dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi en azından büyükşehirler için semte göre tavan ve taban uygulamasına geçilse herkes de kafasına göre kira belirleyemez. Belirlenen fiyatların altına inen ya da üstüne çıkanlara çeşitli yaptırımlar da uygulanırsa hem fahiş fiyatlar ortaya çıkmaz hem de ev sahibi-kiracı çatışması önlenmiş olur” ifadelerine yer verdi.
“Enflasyondaki düşüş TÜFE’ye yansıyamıyor”
Akçam, kira artış oranlarının TÜFE endeksli olduğunu hatırlatarak, “Geçtiğimiz yıl ev kiralayan ve kiralarken yüzde 25 tavan uygulamasını baz alan kiracıların hesabı bozuldu. Enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 10 düşüş gösterirken aynı neticeyi TÜFE oranında alamıyoruz. Bu da direkt kira oranlarına yansıyor ve tüketicileri bu anlamda zorluyor” diye konuştu.
Esasen kira fiyatlarının düşmesi yönünde çok kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini söyleyen Akçam sözlerini şöyle sürdürdü: “TÜFE oranının bir önceki aya göre küçük miktarda düşüş göstermesi kira zam oranlarının da aynı yükseklikte devam edeceği anlamına gelir. Geçtiğimiz yıl eylül ayında 15 bin TL’ye ev kiralayan bir tüketiciye yapılacak zam oranı 9 bin 750 TL olacak. Bu da açıkçası yüksek bir orandır.”
“Konut projeleri artırılmalı”
Özellikle alt gelir grubunda yer alan ailelerin konut açısından büyük sorun yaşadığını vurgulayan Akçam, “Çeşitli konut projeleri devreye girse de bu konuda istenilen düzeye gelinemedi. En azından yoksul ailelerin ev sahibi olması için daha çok projenin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim ise ATEM olarak önerimiz sosyal konut projelerinin artırılmasından yana. TOKİ, Emlak Konut gibi kurumlara ürettikleri konutların yüzde 10 oranında sosyal konut imal etme zorunluluğu getirilirse ve gerçekten ihtiyacı olan ailelere konutlar hibe edilirse sorun bir nebze çözülmüş olur” diye belirtti.
Memur atamalarının, memur tayinlerinin, şehirlere gelen yeni üniversite öğrencilerinin konuta olan ihtiyacın artmasına da neden olduklarını söyleyen Akçam, sosyal konut projelerine ağırlık verilerek bu sorunun üstesinden gelineceğine inandıklarını aktardı.