Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıldönümü çerçevesinde düzenlenen ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış’ Konferansı’nda dünyaca ünlü ekonomistlerin konuşmalarıyla sürdü. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology, MIT) Ekonomi Profesörü Prof. Dr. Daron Acemoğlu, konferansa konuşmacı olarak katıldı. Bloomberg HT’ye verdiği röportajda Acemoğlu, Türkiye’nin de artık dünyadaki akımların farkına varmaya başladığını belirtirken, yaşanan nüfus ve küreselleşmenin yönünün önemli olduğunun altını çizdi. Acemoğlu, teknoloji şirketlerinin güçlerinin çok fazla olduğunu belirten Acemoğlu, bu şirketlerin devletler tarafından sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Denetimler, insan refahına katkı sağlayacak
Şirketlerin yatırımlarının denetlemesi ve bunun da insan refahına katkı sağlanması gerektiğine vurgu yapan Acemoğlu, şu sözlerle anlattı: “Teknoloji şirketlerinin güçleri ülkeler içinde değil, ülkeler arasında. Bunlarla nasıl başa çıkacağız bilmiyoruz. Bu sürecin Amerika’da ve Avrupa’da başlaması lazım ama Türkiye de bunun bir parçası olmak zorunda. Bu şirketlerin denetlenmeleri lazım. Bu şirketlerin yatırımlarının, insanların, işçilerin refahına katkıda bulunabilecek bir yönde olması lazım. Burada çok büyük bir problem de var; ifade özgürlüğü. Bilim ve demokrasi her zaman önemli ama gelecek 20 sene içerisinde bunlar çok daha önemli bir hale gelecek. Bu konularda geri kalmak Türkiye için masraflı bir hale gelecek. Daha da önemlisi eğer Google gibi Facebook gibi şirketleri denetlemek istiyorsan, onlara karşı halkın haklarını savunmak istiyorsanız, o zaman demokrasinin ifade özgürlüğünün önemi daha da fazla. Eğer bir devletin eline bir güç verirseniz ve Facebook veya Twitter yanlış bir şey yapıyorsa bunları denetlemeyi öyle bir yapmanız gerekiyor ki bunu Facebook veya Twitter eleştirel bir şey getirdikleri zaman susturulmasınlar. Demokrasiyi koruyacak bir şekilde yapılması lazım.”
“İnsanlar daha çok yapay zeka ve iklim değişikliğini konuşuyor”
Acemoğlu,“Bundan 10 sene önceye baktığımız zaman Türkiye’de her şey Türkiye ekonomisi hakkındaydı. ‘İşsizlik ve enflasyon ne olacak?’ gibi konular hâlâ çok önemli konular ama yavaş yavaş Türkiye de artık dünyadaki akımların farkına varmaya başladı. Özellikle insanların daha çok yapay zeka, iklim değişikliği hakkında konuştuğunu görüyorum. Bunların içinde bazı konular yeterince vurgulanamıyor. Türkiye’de yaşanan nüfus konusu çok önemli buna yeterince önem vermiyoruz. Ayrıca diğer önemli bir konu ise küreselleşme sürecinin nasıl değişeceğini olmalı. Türkiye için çok önemi var belki bu konuya da biraz daha ağırlık verilmesi gerekiyor” dedi.
“Çin, teknolojiyi muhalefeti susturmak için kullanıyor”
Çin’in teknoloji şirketleri neredeyse Amerika’daki kadar kuvvetle ve onları çok sıkı bir şekilde denetlediğini ama Çin’in teknolojinin yönü üzerindeki etkisi pozitif olmadığını vurgulayan Acemoğlu,”Çin özellikle yapay zekâda olsun, başka şeylerde olsun sürekli insanları denetleyen teknolojileri geliştiriyor ve bu teknolojileri sansür için kullanıyor. Bu teknolojileri muhalefeti susturmak için kullanıyor. Çin bu teknolojileri aynı zamanda ihraç ediyor. Huawei şirketi 60 tane başka demokratik olmayan ülkeye son 2-3 yıl içerisinde bu teknolojileri ihraç etti. Belki denetleme olabileceğini gösteriyor ama bir tek Çin’e güvenirsek olmaz. Diyelim ki Çin ve Amerika bazı konularda anlaştı bu da yine Türkiye’ye yetmez. Türkiye olsun Meksika olsun Brezilya olsun Endonezya olsun bunlar çok büyük ülkeler ve kendi şartlarına uygun teknolojilere ihtiyaçları var. Kendi iş gücü, iş gücü piyasasının yeteneklerine göre teknolojiye ihtiyaçları var” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, BRICS’e girmeye çalışıyor”
Acemoğlu,“Benim 10 senedir vurguladığı şey şu ki; Türkiye, Meksika, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerin bir araya gelip teknolojinin yönü, belki küreselleşmenin yönü üzerine sesler çıkarabilecekleri ortama ihtiyaçları var. Ne yazık ki Türkiye şu an BRICS’e girmeye çalışıyor. BRICS, Çin’in kontrolü altında, Rusya’nın kontrolü altında bunlar çok tehlikeli rejimler ve demokrasinin en büyük tehdidi olan ülkeler. Başka bir yapılanmanın özellikle teknolojiye odaklanan yapılanmanın sesine ihtiyacımız var” diye konuştu.
“Türkiye’de devlet ve toplum arasında bir denge olması”
Bilim ve ifade özgürlüğünün bağımsız olması önemini belirten Acemoğlu,”Demokrasinin ve büyümenin en sağlıklı şeklinde gelişmesi için devlet ve toplum arasında bir denge olması gerekiyor. Türkiye’de bu yok. Eğitimin geride olması zaten çok büyük bir problem. Bunun üzerine vurgulamaya çalıştığım şey eğitimin sağlıklı olması için ifade özgürlüğünün olması lazım, bilime değer verilmesi lazım, eğitimin doğru konulara odaklanması lazım. Örneğin bilgisayar olsun istatistik olsun iktisat olsun şu anki gelişim içinde önemli olan konularda olması lazım, bunların hiçbiri yok. Demokrasideki zayıflıktan dolayı ekonomideki zayıflıktan dolayı en iyi insanlar Türkiye’yi bırakıp gidiyor” dedi.