Dünya’da bir süredir bazı ülkelerde gerçekleşen sıra seçimler takviminin 2025 yılına doğru yöneldiği şu zamanlarda hayli süredir pek çok açıdan değişmez katsayı haline getirilen ABD seçimleri virajının alınması ile gündem hız kazanacak görülüyor. Yerel, bölgesel ve küresel gelişmeler sürpriz değişimleri 7/24 süreklilik gösteren yeni bir akışa taşımış olup, takibini bireysel bazda özel bir sürat ve maharet gerektiren hem farkındalık hem de teknolojik asgari donanımı icap ettirmede.
İvme kazanan ve hızlanan vibrasyon her türlü bilişim, iletişim, ilişki alanında durumu kavrayabilirlik müştereğinde; bireysel davranışları dengede tutabilen unsurların kitlesel oranını artan genel nüfus seviyesine rağmen geriye atıyor, keza bilgi kirliliğinden doğru bilgiye erişebilme mücadelesi kapsamında kitleler, örneğin bir anlamda digital yaşama adapte olamamakla beraber elenme riskine hayli açıklar.
Uluslar arası ilişkilerden bahsedildiğinde öncesindeki feodal düzenin üzerine Westphalia(1648) ile ortaya çıkan egemen topraksal devletin, uluslar arası örgütlenmenin uzun zamanlar boyunca hakim biçimi haline geldiği görülür. Siyaset okumaları da topraksal devlet sistemi üzerinden yapılır.
Bu anlayışın ürünü olan Avrupalı güçler kendi dışındaki coğrafyalarda önce toprakları parselleyip sonra emperyal yönetimler tesis ederlerken hem üretim yaşamını değiştirerek, hem de özel mülkiyet kavramını götürerek ‘Batılılaştırdılar’. Avrupa’da ortaya çıkan en güçlü devletler, devletlerin tarihinde görülmemiş olan küresel imparatorlukları yaratma ve yönetme kabiliyetleri olduğunu kanıtlamışlardır.
Ulus devlet düzeninin küreselleşmesi ile uluslar arası dengelerin ‘hakim’ ya da ‘hadim’ devlet kategorisine sıkıca oturtularak zamanla küresel-yerel açılımlarla gevşetilmesinin mevcut nizamın sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik yeterliliği olmadığı ‘tek’, ‘iki’ veya ‘çok’ kutupluluk tartışmalarında yerini fazlasıyla almıştır.
Bu nedenle üretimde yapısal değişimin mevcut tartışmalara en fazla katkıyı sağlayacak bilgi unsurunu ihtiva etmesi, uygun iklimi yaratmaya muktedir olma gücünü muhafaza edebilecek iradeye sahip devlet ve coğrafya adaylarına göz kırpması açısından, ABD konumunu muhafaza etmek istemekte. Bir başka deyişle kırallar, imparatorluklar, hanedanlıklar çağlarının akrabalık bağları, sonrasındaki ulus devletler çağının uluslar arası ilişkilerinin yerini şimdilerde Dijital ve Teknoloji Devlerinin bileşenleri ile yeni açılmakta olan sayfalarında; küresel yeni atılımda aktif görünümde olan ülkeler hiyerarşisi almakta.