İletişim teknolojisinin yaygın kitlelerin yaşamına girmeye başladığı yaklaşık 35-40 senedir, kullanılan araçların da her geçen gün gelişen alt ve üst yapısal değişimleri ile bilişim esaslı münasebetlere açılım devrimsel nitelikte. Çok yönlü konulara ait gündemlerden bireysel bilgilenmeye, haber alma hürriyetinden güvenlik zafiyetine uzanan çizgileri dikkate değer. Yapay zeka ile veri ve bilginin yanında fikri ve her türlü iletişimin kaydi erişilebilirliği, denetiminin; zaman kavramını da içine alan şekilde yol alacağına bağlı olarak, gelişmelerde toplayıcı küresel bir parantezin açıldığı görülüyor.
Her ne kadar tarihi sürecin doğanın pratiği ile insani düşünce dinamiklerinden etkilenerek bilindiği kadarı ile mukim mevcut sürecin yanına bilinecekleri de daha süratli ve şeffaf surette ekleyerek vaziyet edebilmenin şimdi internet devrinde mümkün olabileceğine dair umutlar vardır. Bilhassa kutsi tarih anlayışının, tarih yazıcılığının hatta modern çağda kültürel algı yönetiminin eşlik ettiği küresel hipnotizmanın dengelenmesine dair fırsatlar olabilir.
Ülke isimlerini ve guruplarını belirtmeksizin, zihniyet üzerinden gerçekçi tespitlerde en azından son iki asır ‘aydınlanmadan’ bu yana ilk kez akılcılığa baypas eden bir büyük ‘popülizmler’, ‘demogojiler’, yalandan kim ölmüş gerçek sonrası çağı açılmıştı. 20. asrın gelişmişlik kümesinde geçer akçe siyasetin zirvesi addedilen demokrasilerin bilinen araçları olan ‘algı yönetimi’; küreselleşme, göç, iklim krizi, yapay zeka ve yeni iletişim araçları ile teknolojilerle baş etmekte zorlanıyor.
Yeni dünya düzensizliğinin ve özgüveni düşen liberal-demokrat paradigmaların denenmiş tüm versiyonlarının krizler dinamiğinde teklemesi, demokratik-gelişmişlik şablonuna dahil farklı biçimdeki siyasi modellerin krizde olduğunun ne derece farkındadırlar.
Gerçekte hiç bir ülkenin bir başına üstesinden gelemeyeceği; toplumun, ekonominin, siyasetin ve kültürün içinden geçen krizle karşı karşıyayız. Mesela aniden zamanın ruhuna uygun yepyeni bir siber güvenlik konusu beliriyor.
Mobilitenin artışı, iklim değişiklikleri, yapay zekanın itişi ile gelecek almış başını giderken gelecek korkusu artıyor. Zamanın şartları çerçevesinde ‘biz yaptık oldu’ zihniyetinin, ‘dostlar alışverişte görsün’ kabilinden ele güne karşı kullanılan, ‘her derde deva’ çoğulcu demokrasi kavramının öyle kendilerine ilkçağdan tevarüs ettiği varsayılan forum demokrasileri ile de alakası yoktur. Ne yaparsınız? Yapıştır(paste) tuşu ile de ancak bu kadarı oluyor.