Çarşamba, Ocak 22, 2025

Biraz da sukulentlerden bahsedelim

Geçen hafta, anımsarsanız kaktüs dünyasına ufaktan bir giriş yapmıştık. Bu hafta ise, sukulent dediğimiz etli bitkilere bir göz atalım isterseniz. Her şeyden önce sukulent ailesinden değil de sukulent kümesinden söz etmek daha anlamlı olacaktır. Neden diye sorarsanız, geçen hafta sukulent sözcüğünden, (Türkçesiyle özsulu ) kökeninden, bizim etli bitkiler olarak adlandırabileceğimizden bahsetmiştik? Bu tanıma uyan bir yığın, bir yığın bitki var. Sizin için bir krasula yaprağını kırdık. Kesitte nane şekeri ya da yeşil pelte görünümünde çiğ yeşil bir kesit çıkıyor. Genel olarak bir yığın kaktüs ve sukulentin kesitinde az ya da çok sulu yeşil buzlu cam görüntüsü karşımıza çıkar.

Yukarıda da dediğimiz gibi sukulentlerin önemli bir bölümünü oluşturan Euphorbia ailesinin her bir bireyi sukulent değildir. Atatürk çiçeğinden, bahçelerimizin yayılıcı otlarından “Eğri Sütleğen’e”, “Feribanotun’a” kadar bir yığın çeşidi vardır. Bizi asıl ilgilendiren kaktüse çok benzeyen çeşitleridir. Bahsettiğimiz bütün Euphorbia ailesinin (sütleğenler) ortak yanı kesildiklerinde süt gibi konsantre lastik kıvamında bir öz sularının olmasıdır. Bu özsu inanılmaz derecede zehirlidir. Söz konusu özelliği ev hayvanları için bile geçerlidir. Evinde özellikle kedi besleyenlerin dikkatini bu konuya çekmek isteriz.

Kaktüs olmayan dikenli bitkilerde,. geçen hafta bahsettiğimiz, meme başı olarak adlandırdığımız lekeler olmaz. Bunların dikenleri doğrudan bitkinin etinden çıkar. Böylece, bu dikenleri kestiğinizde ya da kırdığınızda aynı zamanda bitkinin dış yüzünü de yaralamış olursunuz. Dolayısı ile buradan süt gibi zehirli sıvının akması sizi de şaşırtmasın. Oysa ki bir kaktüsün dikenini kırdığınız zaman kaktüse zarar vermiş olmazsınız.

Genel olarak baktığımızda sukulentler Afrika kıtasının bitkileridir. Oysa kaktüsler, Amerika kıtasının florasında yer edinmişlerdir. Amerikan çöllerindeki kaktüsler ilkbahar yağmurlarından sonra çiçek açarlar. Doğal olarak bu cümleyi tek doğru olarak da almamak lazım, çünkü tropik bölgelerde neme çok dayanıklı türlerden (yılbaşı kaktüsleri) tutun da, And dağlarının yükseklerinde yaşayan cinslere kadar Amerikan kıtasının zor iklim koşullarında yer edinmişlerdir.

Çok soğuk bölgelerde yaşayan, geçici kısa süreli donlara dayanıklı türleri vardır. Kanada’nın batısında -4 dereceye kadar dayanan bir çeşit “kaynana dili” (Optuntia polycantha)doğa içinde yerlerini almışlardır. Sukulentler ise, kaktüsler gibi baş döndürücü çiçekler açmazlar. Örneğin “Crassula obliqua” kışın ortasında, ufak beyaz çiçeklerini ortaya çıkarırlar.

Sukulentler, kaktüslerden daha da susuzluğa dayanıklıdırlar. Örneğin litops denilen taş kaktüsler Namibya çölünün en sıcak, belki de Dünyamızın en kurak bölgelerinde yaşarlar. Bu bölgeler senede 2,5- 3 cm. kadar yağış alırlar. Bunun yanında okyanustan gelen bol nem taşıyan rüzgarlar taş kaktüslerin yaşamaları için yeterli nemi taşırlar. Taş kaktüs yetiştirmek isteyenlerin kulaklarına küpe olsun diyelim. Nemli hava tüm ufak kaktüsler için yaşamsal önem taşırlar.

Kaktüsler gibi sukulentler de topraklarının çok sulanmasını pek de sevmezler. Her iki grup bitkiyi daha çok susuzluktan değil de fazla su vermekten öldürürsünüz. Bu nedenle, yetiştirdiğiniz sukulentin su ihtiyacını iyi bilmeniz gerekir. Az su, bol hava nemi, bol ışık, çok geçirgen toprak sukulentleri yetiştirmenin kilometre taşlarıdır.

Önümüzdeki haftalarda bu konuları daha genişçe ele almaya çalışacağız. Son olarak sütleğenlerin Latincesine adını veren Mauretanya kralı II. Juba’nın özel hekimi olan Yunanlı hekim Euphorbus’dan gelmektedir. Kendisi bir cins sütleğenin öz suyunu kabızlığı önlemek için kullanmıştır. Yalnız burada bir kere daha sütleğenlerin öz suyunun son derece tahriş edici olduğunu, Afrika çöllerinde susuz kalan çok kişinin bu öz sularını içerek öldüklerini belirtelim.

Bu hafta sukulent fotoğraflarına ağırlık verdik. Önce kağıda basılı gazetemizde bulabildiğimiz Euphorbia’ları sizinle paylaşıyoruz. Üçlü fotoğrafta dikkatinizi kaktüse benzeyen dikenli olana çekeriz. Gazetede yayınlanacak diğer fotoğraf Süheyla Kılavuz tarafından çekilmiş. Beklemiş et parçası gibi kokan çiçekleri ile nam salmış olan gerçekte kaktüs olmayan leş kaktüsü, Latince adıyla “Stapelia”. İnternet gazetemizde bunlara ek olarak Crassula yaprağı kesidi ve yeni açmış olan krasulanın beyaz çiçeklerini göreceksiniz.


Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar