Cumartesi, Mart 22, 2025

Endişeli ortamlarda yöneticilik

Mart 2020… Şirketin açık ofisinde her zamanki gibi hareketlilik vardı. Kahve makinelerinin sesi, bilgisayar klavyelerinin tıkırtıları, toplantı odalarından gelen konuşmalar… Ancak birkaç hafta içinde bu sesler yerini derin bir sessizliğe bıraktı.

Pandemi, bir kasırga gibi geldi ve her şeyi değiştirdi. Şirket, uzaktan çalışmaya geçme kararı aldı. Çalışanlar, ofisteki arkadaşlıklarından ve rutinlerinden kopmuş, belirsizlik içinde kaybolmuştu.

O, bu şirkette satış yöneticisi olarak çalışıyordu. Her zaman ekibini motive eden, zor durumları çözen biriydi ama şimdi kendisi bile endişeliydi. Şirketin ekonomik durumu gün geçtikçe kötüleşiyordu, satışlar tepetaklak olmuştu ve işten çıkarmalar konuşuluyordu. Her sabah bilgisayarını açarken kalbi sıkışıyor, haberleri takip ettikçe kaygısı artıyordu.

Bir sabah, ekibinden biri ona bir e-posta attı: “Son günlerde ekibin morali çok düşük. Geleceğimiz hakkında endişeliyiz. Bizimle konuşur musunuz?”

Derin bir nefes aldı. Bırakın başkalarını, kendisine bile ne söyleyeceğini bilmiyordu. Ancak bir lider olarak ekibine destek olmak zorundaydı.

Eminim bu yazımı okuma fırsatı bulan birçok yönetici yukarıda yazdığıma benzer tatsız bir deneyimin baş aktörü olmak durumunda kalmıştır.

Gerçekten de endişe verici bir ortam da yöneticilik yapmak çok zordur. Ancak, böyle ortamlarda etkili bir şekilde liderlik yapabilmek hem sizin hem de ekibinizin başarısı için kritik bir beceridir.

Gelin işe baştan başlayıp, önce iş hayatında endişe nedir ona bakalım.

İş hayatında endişe, çalışanların veya yöneticilerin belirsizlikler, baskılar ve riskler karşısında hissettiği kaygı ve stres halidir. Bu duygu, iş performansını, karar alma sürecini ve genel iş tatminini etkiler.

İş hayatında endişeye neden olan birçok faktör vardır.
– Belirsizlik ve Değişim: İş yerinde ani değişiklikler (örneğin, yeniden yapılanma, ekonomik kriz, işten çıkarılma riski) çalışanlarda endişeye yol açabilir.
– Baskı ve Yoğun Çalışma: Yüksek beklentiler, iddialı konmuş hedefler ve ağır iş yükü, çalışanların sürekli stres altında hissetmesine neden olabilir.
– İş Güvencesi Endişesi: İşini kaybetme korkusu, çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini olumsuz etkileyebilir.
– Başarısızlık Korkusu: Performans beklentileri ve değerlendirme süreçleri, çalışanların yetersiz hissederek kaygılanmasına sebep olabilir.
– İletişim Problemleri: Yönetimle veya ekip arkadaşlarıyla yaşanan iletişim sorunları, yanlış anlaşılmalar ve çatışmalar, iş yerinde huzursuzluk yaratabilir.
– İş-Özel Hayat Dengesi: İş yükünün fazla olması, kişisel zamandan çalınmasına ve tükenmişlik hissine yol açabilir.

Endişenin çalışanlar üzerinde olumsuz ve belki şaşırtıcı olacak ama olumlu etkileri vardır.
Endişe doğru yönetilmediği durumlarda düşük motivasyon ve üretkenlik, karar alma süreçlerinde zorlanma, tükenmişlik sendromu, iş tatmininin azalması ve çatışmaların artması gibi birçok olumsuzluğun sebebi olur. Ama aksine, doğru yönetildiğinde ise, problem çözme yeteneğini geliştirme, daha dikkatli ve stratejik kararlar alma, hedeflere ulaşmak için daha disiplinli çalışma gibi olumlu etkiler de yaratabilir.

Neler yapabiliriz?
Şimdi de gelelim en hassas noktaya: Durum sıkıntılı ve bir yönetici olarak da endişe içindeyiz. Ama hayat da bir taraftan devam ediyor. Böyle bir durumda ne yapabiliriz?

– Kendi Duygularınızı Tanıyın ve Yönetin
Endişenizi bastırmak yerine, onu kabul edin ve nedenini anlamaya çalışın. Bir mentor veya güvendiğiniz biriyle konuşarak perspektif kazanın.
– Net ve Şeffaf Olun
Belirsizlik zamanlarında çalışanlarınız liderlerinden netlik bekler. Bilgileri mümkün olduğunca şeffaf bir şekilde paylaşın. Belirsiz olmaktan kaçının. Bilmediğiniz şeyleri itiraf edin, ancak çözüm üretmeye çalıştığınızı gösterin.
– Empatiyi Ön Plana Çıkarın
Ekibinizin de endişeli olabileceğini unutmayın. Onları dinleyin ve destekleyin. Duygularını ciddiye alın ve anlayışlı olun.
– Küçük ve Kontrollü Adımlarla İlerleyin
Büyük belirsizlikler karşısında, kontrol edebileceğiniz küçük eylemlere odaklanın. Ekibinize net yönlendirmeler yaparak onların da güven duymasını sağlayın.
– Esnek ve Çözüm Odaklı Olun
Planların değişebileceğini kabul edin ve yeni koşullara uyum sağlayın. Zorluklara rağmen alternatif yollar geliştirin.
– İlham ve Güven Aşılayın
Başarı hikayeleri paylaşarak ekibin motivasyonunu yükseltin. Kendi güveninizi göstererek başkalarına da güven verin.


Son söz
Unutmayın, endişe hissetmek insanidir ama nasıl yönettiğiniz liderliğinizin kalitesini belirler. Güven veren, çözüm odaklı ve empatik bir yaklaşım her zaman ekibinizin yanında olmanızı sağlayacaktır.

Ali Serdar Süalp

Diğer Yazarlar