Çarşamba, Nisan 16, 2025

Oto kiralama sektöründe talep artışı 


Tolu, oto kiralama hizmetlerinin yaygınlaşmasındaki en önemli etkenin, şirketlerin ve bireylerin maliyetleri en aza indirme amacını taşıdığını söyledi

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği’nin (TOKKDER) 2024 verilerine göre Türkiye’de halen yaklaşık 252 bin araç, kiralama sektöründe faaliyet gösteriyor. Özellikle şirketler filo araç kiralamalara yoğun talep gösterirken, bireysel kiralamalarda ise büyük artışlar yaşanıyor. Yine 2024 yıl sonu rakamlarına göre, 280 milyar TL cirosuyla önemli bir sektör haline gelen oto kiralama şirketlerinin devlete ödediği vergi ise 50 milyar TL’ye ulaştı. Araç satın alma maliyetlerinin ciddi oranda artmasıyla önemli bir opsiyon haline gelen filo kiralama hizmetleri, şirketler için ödeme esnekliği nedeniyle büyük bir avantaj sağlarken, ellerindeki sermayeyi yatırıma çevirmelerine olanak sağlıyor.

Yurtdışı ve Türkiye’de faaliyet sürdüren Sydney Filo Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Tolu, oto kiralama hizmetlerinin yaygınlaşmasındaki en önemli etkenin, şirketlerin ve bireylerin maliyetleri en aza indirme amacını taşıdığını söyledi. Tolu, “Günümüzde şirketlerin operasyonel verimliliği artırma ve maliyetleri optimize etme yönündeki çabaları, taşıma ve ulaşım ihtiyaçlarını da yeniden şekillendiriyor. Bu noktada filo araç kiralama çözümleri, şirketler için hem finansal hem de operasyonel açıdan önemli avantajlar sunuyor. Filo kiralama sayesinde, satın alma maliyetleri, vergi, bakım, sigorta ve değer kaybı gibi giderler aylık sabit kira ödemeleriyle kontrol altına alınır. Bu, şirketlerin bütçeleme ve finansal planlama süreçlerinde öngörülebilirliği artırır. Araç satın almak yerine kiralama tercih edildiğinde, şirketler yüksek sermaye bağlamaktan kurtulur. Bu da kaynakların ana faaliyet alanlarına yönlendirilmesini sağlar. Kiralama, nakit akışını rahatlatan bir çözümdür” ifadesinde bulundu. 


“Stratejik işlere odaklanılmasını sağlar”

Kiralık filo hizmetleri genellikle bakım, onarım, lastik değişimi, yedek araç temini, HGS/OGS takibi ve hasar yönetimi gibi hizmetleri de kapsadığını belirten Tolu,  “Bu da şirket içi operasyon yükünü azaltır ve personelin daha stratejik işlere odaklanmasını sağlar. Kiralık araçlar genellikle yeni ve düşük kilometreli araçlardan oluşur. Bu sayede şirketler her zaman teknolojik olarak güncel, güvenli ve çevre dostu araçlarla hizmet verir. Araç filosunun düzenli aralıklarla yenilenmesi, şirket imajını da güçlendirir. Filo araç kiralama giderleri, birçok ülkede vergi matrahından düşülebilir. Ayrıca araç amortismanı gibi muhasebe yükleri kiralama yönteminde bulunmaz. Bu, vergi planlamasında esneklik sağlar” diye ekledi. 


“Bireysel oto kiralamalara talep katlanarak artıyor”

Bireysel oto kiralamalarındaki yaşanan artış hakkında konuşan Tolu şu ifadelerde bulundu: “Günümüzde bireysel mobiliteye olan ihtiyaç arttıkça, birçok kişi araç sahibi olmak yerine araç kiralama alternatifini tercih ediyor. Hem kısa vadeli ihtiyaçlara pratik çözümler sunması hem de uzun vadeli ekonomik avantajlarıyla bireysel oto kiralama, giderek daha popüler hale geliyor. Sıfır ya da ikinci el araç satın almak bütçe açısından da elbette zor. Bu nedenle araç kiralama ile büyük bir peşinat ödemek zorunda kalmadan ulaşım ihtiyaçları kolayca karşılanabiliyor. Ayrıca kasko, trafik sigortası, vergi, bakım gibi masraflar genellikle kiralama şirketi tarafından karşılandığı için bireysel kiralamalar daha popüler hale geliyor.”


“Sıfır araç fiyatlarının artması filoların yenilenmesini etkiliyor”

Sektörde özellikle sıfır araç fiyatlarının artması, firmaların yeni araç filosu oluşturmasını zorlaştırdığını belirten Tolu, “Döviz kuruna bağlı ithal araçlarda yaşanan maliyet artışını, kira fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyoruz. Araçların kiralama sonrası ikinci elde ne kadara satılacağı belirsiz olduğu için sektörümüz açısından önemli bir risk taşıyor. İkinci el pazarındaki dalgalanmalar, filo yenileme kararlarımızı da etkileyebiliyor. Sigorta maliyetlerinin artması kiralama firmalarını zorluyor. Hasarlı araçlar, müşteriyle yaşanan anlaşmazlıklar ve onarım süreleri, operasyonel sorunlara yol açıyor. Sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıklar, maddi kayıpları ve müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyebiliyor. Vergi yükleri, amortisman oranları ve KDV düzenlemeleri sektörün büyümesini yavaşlatan nedenler arasında. Bunun dışında yasal boşluklar, kayıt dışı ve merdiven altı kiralama şirketlerinin çoğalmasına neden olabiliyor” diye konuştu. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM