Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Gürer, süt üretimi ve gıda güvenliği konularında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yönelttiği sorularla dikkat çekti. Bakan Yumaklı, ihraç edilen ürünlerde geri dönüş oranlarının düşük olduğunu belirtirken, CHP Niğde Milletvekili Gürer, Türkiye’nin Avrupa Birliği Gıda ve Yemde Hızlı Alarm Sistemi’ne bildirimleri konusunda ilk sıralarda olduğunu vurguladı. Süt üretim zincirindeki sorunlardan gıda güvenliği denetimlerine kadar birçok konuda tartışmalar yaşanırken Gürer, iktidarın bu alandaki sorumluluğunu ve şeffaflık eksikliklerini gündeme getirdi.
Süt üretim zincirinde sorun mu var?
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2023 yılında süt üretim zincirinde soğuk zincirin kırıldığı tespit edilen işletme sayısını ve bu işletmelere uygulanan yaptırımların etkinliğinin ölçülüp ölçülmediği sorusuna Bakan Yumaklı, 5996 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesine atıfta bulunarak, birincil üretim yapanlar ve gıda işletmecilerinin hijyen esaslarına uymak zorunda olduğunu vurguladı. Ayrıca, süt ve süt ürünleri üreten işletmelerin soğuk zinciri koruma ve ürün tebliğlerindeki ısı gerekliliklerini sağlama zorunluluğuna dikkat çekti. Uygunsuzluk tespit edilen işletmelere yasal işlem yapıldığını ve denetim sıklığının artırıldığını belirtti.
“4,8 bin ton ürün geri geldi”
Türkiye’de insan sağlığına zararlı kimyasal kalıntılar nedeniyle yurtiçi ve yurtdışı pazarlama engeliyle karşılaşan ürünlerin miktarı ve bu durumun ekonomik zararını da gündeme getiren Ömer Fethi Gürer’e yanıt veren Bakan Yumaklı, Türkiye’nin 186’dan fazla ülkeye 2 binden fazla çeşit gıda ürünü ihraç ettiğini, ihraç edilen ürünlere kıyasla geri dönen ürün miktarının çok düşük olduğunu ifade etti. Örneğin, 2024 yılında Türkiye’den ihraç edilen 4,2 milyon ton taze meyve-sebzenin sadece 4,8 bin tonunun geri döndüğünü belirti. Bakan, yurtdışından geri dönen ürünlerin öncelikle gümrükte ayniyat tespitine tabi tutulduğunu ve sonrasında yüzde 100 bitki sağlığı ve gıda güvenliği kontrollerinden geçtiğini aktardı. Bu süreçlerin, mevzuata uygun olmayan ürünlerin ülkeye girişini engellediğini ifade etti.
CHP’li Ömer Fethi Gürer’in kamu laboratuvarlarında kimyasal kalıntılarla ilgili yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirilen analiz yöntemleri ve bu yöntemlerin hız ve doğruluk oranlarını artırıp artırmadığı sorusu üzerine Bakan Yumaklı, Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüklerindeki işlemlerin ‘Gıda Kontrol Laboratuvarları Yönetmeliği’ne uygun şekilde yapıldığını belirtti. Laboratuvarlarda hem ulusal hem de uluslararası metotların kullanıldığını söyledi.
“Yanıtlar şeffaf olarak verilmiyor”
Bakan Yumaklı, yapılan denetimlerin riske dayalı olduğunu ve mevzuata uygun olmayan işletmelere karşı yasal işlemlerin yanı sıra denetim sıklığının artırılarak caydırıcılık sağlandığını ifade etti. Gürer, “Gıda güvenliği ve gıda güvencesi ile ilgili düzenlemelerde iktidar doğrudan sorumlu. Bakan, açıklamaları ve yazılı yanıtlarda sorunlar ya yokmuş gibi göstermekte ya da yanıtlar şeffaf olarak verilmiyor. Avrupa Birliği kriterlerine göre ihraç ürünlerde yaşanan sorunlarda tekrarlar varsa, bu bağlamda da bir eksikliğin olduğu ortada. Laboratuvar verileri sağlıklı ise yurt dışında geri dönüş gerekçesi sonuçlar nasıl oluşuyor? Ülkemizde yasaklandığı belirtilen bazı tarım zehirlerine denetimde rastlanıyor. Ruhsatlı da olsa süreç içinde AB ülkelerinde yasaklanan tüm zehirler derhal ülkemizde yasaklanmalı ve toplatılmalı” diye konuştu.
“Gıdanın tüm unsurları sıkı kontrol ve takip gerektiriyor”
İklim değişikliği ile mevsimsel değişimlerin, tarım zehirleri kullanım takvimlerini etkilediğini söyleyen Gürer, “Buna göre çiftçi bilgilendirilmeli ve özellikle televizyonlarda kamu spotları ile üreticiler uyarılmalı. Tarımda gelişen bilgi ve tüm teknolojik veriler doğrudan kullanımı sağlanmalı ve insan sağlığı açısından tam koruma sağlayacak her önlem alınmalı. Ekonomik kriz ile her hafta değişen gıda ürün fiyatlarıyla cebi zarar gören vatandaş, tükettiği ürün ile bir de sağlığından olmamalı. ‘Bir şey olmaz’ kafası yerine, yaşanan sağlık sorunlarında yanlış varsa derhal ortadan kaldırılmalı yaklaşımı önde olmalı. Yalnız tarım zehri değil, gıdanın tüm unsurları sıkı kontrol ve takip gerektiriyor. İnsan sağlığı, bu konuda iktidarın denetim ve kontrolüne teslim. Son günlerde yaşanan tavuk zehirlenmeleri gibi sorunlar, ‘olmaz’ diye yapılan her yanlış uygulamanın insana verdiği zarar ile alarm verdiğini göstermekte. Tavuk eti nedeniyle her yıl zehirlenmelerin yaşanması da bu bağlamda önleyici olunmada sorunların varlığının göstergesi. Gıda denetim ve cezada mutlaka belediyelerin yetkilerinin artırılması şart oldu. Belediyelere kısıtlanan yetkiler artırılarak geri verilmeli. Büyük belediyelerde gıda denetim laboratuvarlarının açılması sağlanmalı” dedi.