Birkaç gün içinde gündemdekiler şöyleydi: Sırrı Süreyya Önder’in yaşamını yitirmesi, CHP’nin Konya mitingi, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreninden sonra Özgür Özel’e yapılan saldırı, Özgür Özel’in kızının tehdit edilmesi, KKTC’de cumhurbaşkanlığı külliyesinin açılışı, Şişli’de sokak ortasında bir kadının boşandığı eşi tarafından kaçırılmak istenmesi, direnme karşısında ensesinden tabanca ile vurularak öldürülmesi, TÜIK’in nisan enflasyonunu yüzde 3 olarak açıklaması, TÜSİAD başkanı ve YİK başkanına yeni dava açılması, Erdoğan’ın CHP’de bazılarının telef olduğunu söylemesi…
Bu saydıklarımın hepsinin haber değeri var. Siyaset açısından bakarsak liderlerin kendi arasındaki “atışmaları” halk katında destek almak, var olan desteği kaybetmemek, karşı tarafa olan desteği zayıflatmak amacıyla yapıldığı bilinen bir gerçek. Özgür Özel’e yapılan saldırı CHP liderini “mağdur” duruma sokarak Türk insanının korumasına yol açabilir. Özgür Özel’in kızına yapılan tehdit ise siyasilerinin ailelerine yapılmaması gereken en önemli olay. “Dindar ve kindar neslin” sosyal medya paylaşımları arasında “az bile yapmışlar” gibi yorumlar büyük tepki çekti, zira düşene bir de sen vur demek Anadolu kültürü ile bağdaşmıyor.
Saldırı olayı ne kadar planlı, onu zaman gösterecek. Ancak saatlerce CHP genel başkanını izleyip uygun ortamda karşısına geçip kendisine yumruk yerine başında doğru tokat atması büyük bir incelik. Yumruk atsaydı Özgür Özel bir hafta gözü mor olarak dolaşacaktı. Burada nasıl bir senaryo var, onu zamanla göreceğiz.
Siyasette karşı tarafın avantaj sağlamasını önlemek önemli. Bu konuda AKP’nin başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Özgür Özel, cenaze merasiminden (ve saldırıdan) sonra basın mensuplarına “size bir sır vereceğim” dedi ve Sırrı Süreyya Önder’in kendisine ölümünden sonra açıklaması kaydıyla, Bir Cumhuriyet Şarkısı filminin senaryosunu yazdığını söylediğini açıkladı. Gerekçesini sorduğu zaman CHP’nin ilk genel başkanının yaşamını yazdım, bunun açıklaması da CHP’nin son genel başkanına ait olsun” demiş.
Bu açıklamanın CHP’ne kitleler nezdinde sempati getirebileceği düşüncesi ile AKP sözcüsü Ömer Çelik iki günlük olaylar üzerine açıklama yaparken, araya Sırrı Süreyya Önder ile olan “neredeyse özel ilişkilerini” de sıkıştırdı. Meclisteki oturumlardan sonra gece yarılarına kadar vakit geçirirdik. Kültür ve sinema üzerine konuşurduk” dedi. Aklıma söyle bir cinlik geldi: birkaç gün sonra Sırrı Bey bana Bir Cumhuriyet Şarkısı filmin senaryosunu yazdığını özel olarak söylemişti diyebilir. Yandaş medya TV programlarında bu konuyu işlerse, Türk halkı bu bilgiyi Ömer Çelik sayesinde duymuş olur, Özgür Özel geri planda kalabilir.
Ortada Nazi Almanya’sının Göbel’inin (Goebbels) propaganda teknikleri kullanılıyor gibi bir atmosfer var. Açıkça söylemek gerekirse, ortaya atılan gündem olaylarının peşinden gidildiği zaman sonuç Erdoğan’a çıkar.
Oysa halk açısından gidilen yol, refah payının artırılması, yaşam konforunun genişletilmesi ve gelecek kaygısının giderilmesi olmalı. Bunun için üretimin özendirilmesi, sanayicinin ve çiftçinin üretiminin desteklenmesi gerekiyor.
Bir diğer önemli konu da Suriye’nin bölünmemesi ve oradaki Türklerin “el Kaideci, terörist El Şara yönetiminin ve PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) Suriye’deki karşılığı YPG (Halk Koruma Birlikleri) tarafından ezilmemesidir.
Unutulan bir konu daha var: İmamoğlu, belediye başkanları, meclis üyeleri, bir çok belediye çalışanı, anayasal gösteri hakkını kullanan gençler içeride unutulmuş durumda. Zafer partisi başkanı Ümit Özdağ ve “Gezici” adı altında kendi alanlarında önde gelen kişiler de içeride.
Kamuoyu içeriye atılanın dışarıya çıkmamasına alıştırılmış durumda.
Bu nedenle, gündemde öne çıkanlar Survivor, Gelinim Yemekte, Yemekteyiz, Moda programlarından farklı bir sonuç yaratmaz. Yorumlar herkes için farklı olsa da, iktidar açısından istenen sonuç günün sorunsuz geçirilmesidir.
Sizin için gündem ne olmalı sevgili okurlarım…