Pazartesi, Mayıs 12, 2025

“Türkiye, dönüşüm sürecini avantaja dönüştürebilir”

Geçtiğimiz ay Giresun’da yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının devamı niteliğindeki 2025 yılının üçüncü EKK toplantısı, aynı gündemle yeniden gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen toplantıyla ilgili açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, yaşanan dönüşüm sürecinde sağlam makroekonomik temeller üzerine inşa edilen, esnek ve çeşitlendirilmiş politikalarla Türkiye’nin bu süreci avantaja dönüştürme potansiyelinin yüksek olduğu belirtildi.

Açıklamada, küresel ticarette artan belirsizlik ve korumacılık eğilimlerinin, dış ticaret stratejilerinin yeniden şekillendirilmesini zorunlu kıldığı belirtildi. Tedarik zincirlerindeki dönüşüm, üretim merkezlerinin yeniden konumlanması, teknolojik gelişmelerin hız kazanması ve dijitalleşmenin etkisiyle birlikte küresel ticaretin yeni bir döneme girdiği vurgulandı. Bu yeni dönemde ülkeler için başarının; değişen koşullara hızlı uyum sağlama, dayanıklı bir ekonomi inşa etme ve rekabet güçlerini artırma becerilerine bağlı olacağı kaydedildi.


Türkiye’nin avantajlı konumuna vurgu

Ülkelerin gelecekteki yönünü, karşılaşılan zorluklara verilen tepkiler kadar, zorlukları fırsata dönüştürmeye yönelik atılan adımların belirleyeceği aktarılırken, dönüşüm sürecinde Türkiye’nin oldukça avantajlı bir konumda olduğu vurgulandı. Türkiye’nin sahip olduğu genç ve dinamik nüfus, güçlü sanayi ve üretim altyapısı, stratejik coğrafi konumu, Avrupa pazarıyla entegrasyonu ve Asya ile derinleşen ilişkilerin küresel ölçekte önemli fırsatlar sunduğunun altı çizildi. Ekonominin temellerini güçlendirme ve küresel rekabette güçlü bir oyuncu olmak adına; verimliliği artırmaya, yatırım ortamını iyileştirmeye ve ihracatı çeşitlendirmeye yönelik yapısal reformların hayata geçirilmeye devam edildiği belirtildi.

Sağlam makroekonomik temeller üzerine inşa edilen, esnek ve çeşitlendirilmiş politikalarla Türkiye’nin bu süreci avantaja dönüştürme potansiyelinin yüksek olduğu kaydedildi. Bu kapsamda EKK toplantısında görüşülen temel hususlar açıklamada şöyle sıralandı: Sanayide üretimi, rekabeti ve ihracatı artırmaya yönelik kısa, orta ve uzun vadede hayata geçirilmesi planlanan tedbirler Kurul üyeleriyle detaylı şekilde değerlendirildi. Küresel ticaret politikalarındaki artan belirsizlikler ve korumacılık eğilimleri karşısında, dış ticaret politikasına stratejik bir çerçeve kazandırmak amacıyla izlenecek adımlar değerlendirildi. İşgücü piyasasındaki gelişmeler ve yeni nesil çalışma modelleri değerlendirilerek, işgücü piyasasının ihtiyaçlarına yönelik hayata geçirilmesi planlanan politikalar Kurul üyeleriyle istişare edildi.


“Adımlar, güçlü koordinasyon içinde atılmaya devam edilecek”

Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi optio cumque nihil impedit quo minus id quod maxime placeat facere possimus, omnis voluptas assumenda est, omnis dolor repellendus. Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet ut et voluptates repudiandae sint et molestiae non recusandae.

Itaque earum rerum hic tenetur a sapiente delectus, ut aut reiciendis voluptatibus maiores alias consequatur aut perferendis doloribus asperiores repellat.

Neque porro quisquam est, qui dolorem

Açıklamada ayrıca, ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir büyümeyi esas alan ekonomi programı kapsamında; mali disiplinden taviz vermeden, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği, üretken kapasiteyi artıracak yatırım ve ihracat odaklı politikaları güçlendirerek ve istihdamı desteklemeye yönelik tüm adımların güçlü bir koordinasyon içinde atılmaya devam edileceği vurgulandı. Programın reel sektör üzerindeki kısa vadeli olası etkilerinin özel sektör ve tüm paydaşlarla istişare içinde tüm boyutlarıyla değerlendirildiği ve bu etkileri sınırlandırmaya yönelik gerekli tedbirlerin alındığının altı çizildi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM