Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), su ürünleri sektörünün son 5 yılda ihracatını ikiye katlayarak 1 milyar 10 milyon dolardan 2 milyar 20 milyon dolara taşıdığını aktardı. Su ürünleri sektörünün Türkiye’nin ihracat artış hızını ikiye katladığına dikkat çeken EİB, son 5 yılda Türkiye’nin ihracatının ise yüzde 58’lik artışla 166 milyar dolardan 262 milyar dolara yükseldiğini belirtti. EİB, Türkiye’de 2002 yılında bin 245 olan su ürünleri yetiştiricilik tesisi sayısının 2024 yılı sonunda yüzde 94’lük artışla 2 bin 427’ye yükseldiğini ifade etti. Bu artışın üretime de yansıdığını aktaran EİB, 2002 yılında 50 bin ton olan yetiştiricilik kapasitesinin ise 2024 yılı sonunda 850 bin tona ulaştığını belirtti. Veriler doğrultusunda üretimdeki artışın ihracattaki sıçramayı da beraberinde getirdiğinin altını çizen Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, dünyanın en ünlü restoranlarında Türk su ürünleriyle hazırlanan menülerin en çok tercih edenler arasında yer aldığını ve büyük bir beğeniyle tüketildiğini dile getirdi.
Levrek, çipura ve Türk somonu ihracatı sırtladı
Türk su ürünleri sektörünün Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verdiğini vurgulayan Kızıltan, “Türk su ürünleri sektörü son yıllarda Türk somonu türünde önemli yol kat etti. 2019 yılında 29 milyon dolar olan ihracatımız 2024 yılı sonunda 498 milyon dolara ulaştı. Sektörün 5 yılda 1 milyar doları aşan ihracat artışını Türk somonu domine etti. Levrek ihracatımız 331 milyon dolardan 570 milyon dolara, çipura ihracatımız 286 milyon dolardan 508 milyon dolara çıktı. İhracatımızdaki artışı bu üç türümüz sırtladı. 100’den fazla ülkeye taze, dondurulmuş, fileto, tam, füme olarak su ürünlerimizi talep edilen şekilde gönderiyoruz. İhracat faaliyetlerimiz, Batı ve Doğu Avrupa’dan Okyanusya’ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Bu geniş ihracat ağı, uluslararası pazarlarda güçlü bir varlık göstermenin ve küresel ölçekte sürdürülebilir ticari ilişkiler kurmanın somut bir göstergesi” dedi.

“Balıkçılık filosu gelişmiş bir seviyeye ulaştı”
Türk su ürünleri sektöründe sürdürülebilir yetiştiriciliğin hızla arttığını, ileri teknolojiye dayalı akuakültür tesislerinin yaygınlaştığını aktaran Başkan Kızıltan, “2002’de 50 bin olan tesis kapasitemiz, 2024 itibarıyla 850 bine ulaşmış durumda ve bu rakamın daha da artacağına inanıyoruz. Ar-Ge yatırımları sayesinde daha verimli ve çevre dostu yöntemler yaygınlaşıyor. Özellikle deniz kirliliğini azaltmaya yönelik çalışmalar, uzun vadede sektörümüzü daha sürdürülebilir hale getirecek. Son yıllarda yapılan yatırımlar ve modernizasyon çalışmalarının etkisiyle, Türkiye’nin balıkçılık filosu oldukça gelişmiş bir seviyeye ulaştı. Filomuzda, geleneksel kıyı balıkçılığı yapan teknelerden, açık deniz avcılığına uygun büyük ölçekli gemilere kadar geniş bir yelpazede araçlar bulunuyor. Özellikle büyük ölçekli gemiler, gelişmiş teknolojilerle donatılmış olup balıkçılığı daha verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor” ifadelerini kullandı.
Üretime yatırım yaparken, kaliteyi artırmaya yönelik yatırımları da eşgüdümlü bir şekilde hayata geçirdikleri bilgisini veren Kızıltan, “Türk su ürünleri, global pazarda yalnızca kaliteli değil; aynı zamanda güvenilir, izlenebilir ve doğaya saygılı bir üretimin temsilcisi olarak öne çıkıyor. Orta Doğu pazarında yapılan tüketici araştırmaları, Türk su ürünlerinin büyük oranda tazelik ve lezzet memnuniyeti sağladığını ortaya koyuyor. Hızlı lojistik ağı, esnek üretim kapasitesi ve yüksek kalite standartlarıyla Türk su ürünleri sektörü, dünya çapında güvenilir bir tedarikçi ve stratejik ticaret partneri olarak konumunu güçlendirmeye devam ediyor” dedi.
İhracatta ilk üç ülke Rusya, İtalya ve Hollanda
Türk su ürünleri sektörünün en fazla ihracat yaptığı ülkelerde Rusya Federasyonu’nun 435 milyon dolarlık taleple ilk sırada yer aldığı açıklandı. Öte yandan İtalya, 239 milyon dolarlık Türk su ürünleri ithalatıyla zirve ortağı olurken, zirvenin üçüncü basamağında 170 milyon dolarla Hollanda’nın yer bulduğu aktarıldı.