Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, OECD Bölgesel Kalkınma Politika Komitesi’nin (RDPC) Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlediği ‘Dayanıklı Yerleşimler İçin Bölgesel Kalkınmayı Güçlendirme’ Temalı Bakanlar Toplantısı’na katıldı. Kacır, buradaki konuşmasında; Türkiye’nin, son yıllarda üretim ve teknolojik kalkınma alanında önemli bir merkez haline gelme hedefinde dikkate değer ilerlemeler kaydettiğine dikkat çekti. Bazı bölgelerde nüfus daha hızlı yaşlandığından burada da bölgesel kalkınma politikalarında yerel yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Kacır, 2024–2028 dönemini kapsayan, bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandıracak Bölge Kalkınma İdaresi Eylem Planlarının 673 projeyi içerdiğini söyledi. Kacır, önümüzdeki beş yıl içinde bu projelerin hayata geçirilmesi için yaklaşık 45 milyar dolar tutarında toplam yatırım öngörüldüğünü belirtti.
Türkiye’nin Avrupa küresel değer zincirleri içinde giderek daha önemli bir aktör haline geldiğini söyleyen Kacır, “Sadece büyümeyi teşvik etmekle kalmıyoruz, aynı zamanda bölgesel uyumu güçlendirmeye ve bölgesel eşitsizlikleri etkili bir şekilde ele almaya da kararlılıkla devam ediyoruz. Bu bağlamda; Kalkınma Ajanslarımız ve Bölge Kalkınma İdarelerimiz kilit bir rol üstlenmekte” diye konuştu. Kacır, bu kurumların ulusal sanayi ve inovasyon stratejilerini her bölgenin kendine özgü potansiyeli ve öncelikleriyle uyumlu hale getiren hayati bir köprü işlevi gördüğünü belirtti.
“Merkezler, inovasyon finansmanına erişim sağlıyor”
Toplantının, ‘Rekabet Gücünü Artırmak İçin Bölgesel Kalkınma Politikalarından Yararlanmak’ oturumunda konuşan Kacır, “Türkiye’nin Dijital Avrupa Programı’na aktif katılımı ve kurduğu beş Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi (EDIH), Avrupa dijital ekosistemiyle daha da bütünleşmemizi sağlamakta. Bu merkezler, KOBİ’ler ve kamu kurumları için teknoloji test imkânları, beceri geliştirme faaliyetleri ve inovasyon finansmanına erişim sağlamakta. Türkiye, herkes için müreffeh bir geleceği güvence altına alan kapsayıcı, dayanıklı ve iş birliğine dayalı bir dijital dönüşüme yürekten inanmakta” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, ‘Bölgelerde, Şehirlerde ve Kırsal Alanlarda Küresel Dönüşümlere Karşı Dirençlilik İnşası’ oturumundaki konuşmasında, bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandıracak Bölge Kalkınma İdaresi Eylem Planlarını tamamladıklarını belirtti. Bu planların, bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandırmayı ve bugüne kadar elde edilen kazanımları ilerletmeyi amaçladığını kaydeden Kacır, “2024–2028 dönemini kapsayan mevcut eylem planlarımız, 16 dönüştürücü program altında toplam 673 projeyi içermekte. Önümüzdeki beş yıl içinde bu projelerin hayata geçirilmesi için yaklaşık 45 milyar dolar tutarında bir toplam yatırım öngörülmekte” diye konuştu.
Yenilenecek teşvik mekanizmasının temel yapı taşlarından birinin Yerel Kalkınma Hamlesi Programı olduğunu ifade eden Kacır, “Bu program aracılığıyla, yerel kaynakları kullanan ve her il için anlamlı değer üreten projelere yatırımları yönlendirmeyi hedefliyoruz” dedi.
“KOBİ’lerin adaptasyonda desteğe ihtiyacı var”
Bakan Kacır, toplantıların ardından Polonya temaslarını değerlendirdi. Kacır, katıldıkları toplantılarda ana yaklaşımın; yerel kalkınmanın, bölgesel kalkınmanın ulusal kalkınmada oynadığı rol ve ülkelerin bu alanda yürüttükleri tecrübeyi diğer ülkelerle paylaşması olduğunu vurguladı. Kacır, Türkiye olarak özellikle son 22 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ortaya koyulan bölgesel kalkınma politikalarıyla bölgeler arası gelişmişlik düzeyi farklarını azaltmaya dönük adımları, katılımcı üye ülkelerle paylaştıklarını belirtti.
Bölgesel kalkınma politikalarını üç ana başlıkta ele aldıklarını anlatan Kacır, şöyle konuştu: “Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve demografik dönüşüm. Üç başlıkta da bölgeler arasında ciddi farklar var. Dijital dönüşüm; farklı bireyleri, farklı toplulukları ve farklı bölgeleri farklı düzeyde etkiliyor. Büyük ölçekli firmalar dijital dönüşümde daha hızlı yol alırken KOBİ’lerin dijital dönüşüme adaptasyonda daha fazla desteğe ihtiyaçları oluyor.” Yaş grubu daha ileri bireylerin dijital dönüşüme adaptasyonunun gençlerle mukayese edildiğinde daha geriden geldiğini aktaran Kacır, “O açıdan bölgesel kalkınma politikaları hazırlarken bu farklılıkları gözeterek hareket ediyoruz” dedi.

“Yaşlanan nüfus gerçeğiyle baş başa kaldık”
Bakan Kacır, yeşil dönüşümün, farklı bölgelerde farklı düzeylerde etkiler ortaya çıkaran bir gelişme olduğunu belirterek, “Bazı bölgelerde emisyon düzeyi yüksek sektörlerin ekonomideki ağırlıkları daha fazla. Bu bölgelerde yeşil dönüşümün daha kapsayıcı, daha kuşatıcı ve kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla hayata geçirilmesi çok önemli. Demografik dönüşüm aslında bütün dünyada yaşlanan nüfus gerçeğiyle bizi baş başa bıraktı” diye konuştu. Ancak bazı bölgelerde nüfus daha hızlı yaşlandığından burada da bölgesel kalkınma politikalarında yerel yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu kaydeden Kacır, toplantılarda karşılıklı olarak yürütülen çalışmaları konuştuklarını söyledi.
Kalkınma Ajanslarının 26 bölgede, bölgesel kalkınma politikalarının lokomotif kurumları olduğuna dikkat çeken Kacır, “Doğu Anadolu Projesi, Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi ve Konya Ovası Projesi, Türkiye’nin önemli dört Bölgesel Kalkınma Projesi. Bütün bu bölgesel kalkınma adımları, Türkiye’de tüm şehirlerimizi ve bölgelerimizi kalkınma yolculuğuna dahil edecek ve bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmamızı mümkün kılacak” ifadelerini kullandı.
“Atacağımız adımları değerlendirdik”
Bakan Kacır, ikili görüşmelerde; Kalkınma Ajansları’nın diğer ülkelerdeki kalkınma ajanslarıyla karşılıklı olarak yürütecekleri projeleri değerlendirdiklerinden bahsetti. Ortak çalışmaları güçlendirmeye dönük adımları ele aldıklarının altını çizen Kacır, “Özellikle komşu ülkelerimizde, Avrupa Birliği ülkelerinde, bölgesel kalkınma alanında yürütülen projelerde, Türk sanayinin ve Türk inşaat sektörünün daha güçlü şekilde yer alabilmesi için önümüzdeki dönemde atacağımız adımları değerlendirdik” diye konuştu. Kacır, bölgesel kalkınma politikalarının 86 milyonun topyekûn kalkınmasına güç katacağını ve tüm şehirlerin Türkiye Yüzyılı yolculuğunda güçlü şekilde var olmasını sağlayacağını belirtti.