Haziran ayına girdiğimiz için önce, Ay takvimi izleyicileri ile yeni aya bir göz atalım. 4 Haziran Ay düğümü, 7 Haziran Ay’ın Dünyamıza en uzak olduğu gün, 18’i tekrar Ay düğümü ve 23 ‘ü ise Ay’ın Dünyamıza en yakın olduğu günler olduğu için bu günler tarımsal işler yapmıyoruz. Bunun yanında da 1 ile 11 Haziran çıkan Ay, 12 ile 30 Haziran ise inen Ay dönemleri olduğunu hatırlatalım. Ay takvimi ile ilgili söyleyeceklerimiz bu kadar. İsterseniz bu hafta her bahçıvanın dilinde olan şu gübre sorunsalına bir giriş yapalım.

Her bahçesever eninde sonunda bitkileri için bir miktar gübre alır. Bizim gibi, kompost yaparak bu açığı kapatanlar bile en azından çöpe attıkları ya da atmak zorunda kaldıkları bitkisel atıkların yerine bir şeyler koymak zorunda kalıyorlar. Bu da gübre ile oluyor.
Gübre deyince, önce yapay gübre ve doğal gübre olarak ikiye ayrıldıklarını hepimiz biliyoruz. Doğal gübreler yavaş salınımlı, yapay olanlar ise daha hızlı salınımıdırlar. Bunun dışında her doğal gübrenin de içerdiği besin değerleri ve bitkinizde oluşturduğu değişiklikler aynı değildir.
Yapay gübreler ortalığa çıkmadan, hayvan dışkısı herhalde tarımın başladığı yıllardan itibaren insanlar tarafından kullanıldı. İyi ama neden? Gübrelediğiniz toprakta ilk göze çarpan toprağın nem tutuşundaki artıştır. Gübrelediğiniz toprakta, geçirgenliğin artışı ise ikinci önemli özelliktir.

Son olarak gözlemleyeceğiniz nokta ise, toprağı gübrelediğiniz zaman, aynı zamanda toprağa mikroorganizma da vermiş oluyorsunuz. Bu mikroorganizmalar, organik maddelerin yıkımına, azotu tutmaya, hatta bitkileri bazı hastalıklardan korumaya yarar.
Gübre iyidir, hoştur ama istenmeyen etkileri de vardır. Olası can sıkıcı etkilerin neredeyse hepsi taze gübre kullanımından kaynaklanır. Öncelikle taze gübre, azottan zengin olduğu için bitki köklerini yakabilir.
Aynı zamanda taze gübre içinde, toprağınızda görmek istemeyeceğiniz “E. coli”, diğer adıyla koli basili bulundurur. Aynı şekilde tetanos mikrobu olan “C. tetani”nin de gübresi alınan hayvanların bağırsaklarının çıkışa yakın bölgelerinde bolca bulunduğunu unutmayalım.

Toprakla uğraşan tüm dostların tetanos aşısı olmasını öneriyoruz. Sakın tetanos mikrobunun ya da toksinlerinin zamanla kaybolacağını da sanmayın. Gübresini aldığınız hayvanlar daha önce yol kenarında istenmeyen ya da hızlı üreyen otlardan yemişler ise kesinlikle dışkılarında da yaşamsal enerjilerini kaybetmemiş bir yığın tohum bulunur. Bir de taze gübrenin dayanılmaz kokusunu da unutmamak lazım. Kısacası siz siz olun taze gübre kullanmayın.
Hangi gübreyi kullanalım, diye sormayın? Bizce bahçenize en yakın yerden elde edebileceğiniz gübre en iyisidir. Bunların yanında değişik tür gübrelerin özelliklerini bilirseniz bunları daha rahat kullanmanız da olasıdır. Bu nedenle haftaya değişik hayvan gübrelerine bir göz atacağız.
Bu hafta yazımıza son verirken Op. Dr. Ali Rıza Sözenoğlu kardeşimiz Amerika’ya gitmiş. Fotoğrafçılık sanatında üst seviyelerde olduğu için bize de güzel bir yığın fotoğraf yollamış.

Daha önce belki bu köşede görmüşsünüzdür ama o kadar güzel bir Echium candicans fotoğrafı yollamış ki gazeteye koymadan edemedik. Gazetedeki ikinci fotoğrafta ise Okşan Kurç İstanbul’un Asya yakasından “melekborazanlarını” fotoğraflamış.
Bunlara ek olarak internet gazetesinde Ali Rıza Sözenoğlu’nun Nevada çölünde fotoğrafladığı “Yucca brevifolia”, Türkçesi ile kısa yapraklı yukkayı görüyorsunuz. Gübreden bahis açınca, son yıllarda kendine yeten bahçe konseptinin olmazsa olmazı, gübre kaynağı tavukları da unutmayalım istedik. Juliette Daver’in objektifinden güzel bir tanesi telefonumuza düşüverdi. Biz de sizinle paylaşıyoruz.
Keyifli Bahçeler….