Son yıllarda elektronik ve teknoloji alanındaki yükselişiyle dikkat çeken Çin, artık otomotiv tedarik sanayisinde de küresel dengeleri kökten değiştiriyor. Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, Çin’in geniş üretim ağı, düşük maliyetli ve yüksek verimli tesisleriyle yalnızca Türkiye’ye değil tüm dünyaya yedek parça ihraç eden dev bir oyuncuya dönüştüğünü belirtti. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) verilerine göre, Çin’den yapılan yedek parça ithalatı son beş yılda yüzde 156 artarken metal döküm parçalardaki artış yüzde 175’e ulaştı. Türkiye’deki tedarik sanayisi firmalarının yüzde 64’ü istihdamda yüzde 10’dan fazla daralma yaşarken, firmaların yüzde 35’inin kapasite kullanım oranı yüzde 70’in altına geriledi. Aşçı “Rüzgâra karşı durmak değil, rüzgârı arkaya almak zorundayız. Bu sadece ekonomik değil, yapısal bir tehdit anlamına geliyor. Türkiye’nin üretim kabiliyeti, teknolojiye adaptasyon hızı ve jeopolitik konumu sayesinde küresel değer zincirinde stratejik bir merkez haline gelmesi mümkün” dedi.

Çözüm; stratejik ortaklık ve yatırım
Aşçı, çözümün yalnızca gümrük vergileri ve koruma tedbirlerinde aranmasının yetersiz olduğunu vurgulayarak, kamu desteklerinin sadeleşerek doğrudan üreticiye ulaşması, SGK ve vergi teşvikleriyle nitelikli istihdamın artırılması, dijitalleşme yatırımlarına özel fonlar oluşturulması ve Çin ile stratejik üretim ortaklıkları kurulması gerektiğini söyledi.
Türkiye lojistik üssü olabilir
BYD gibi Çinli devlerin Türkiye’ye yatırım yapmasının, ülkenin uluslararası düzeyde potansiyelinin fark edildiğini gösterdiğini belirten Aşçı, “Yerli üreticilerimizin Çin’e gitmek yerine, Çinli üreticilerle Türkiye’de ortaklık kurması bilgi transferi ve maliyet dengesi açısından stratejik bir adım olabilir. Sanayi odaları, üretici birlikleri, sektör temsilcileri ve kamu otoriteleri bir araya gelerek günü değil, geleceği planlamalı” dedi.