Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı ile Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) iş birliğiyle İklim Kanunu ve Yeşil Finansman Araçları Paneli düzenlendi. İzQ İzmir Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde düzenlenen panelde EBSO üyeleri İklim Kanunu, Emisyon Ticaret Sistemi, Yeşil Taksonomi ve Türkiye Karbon Denkleştirme Sistemi hakkında taslak yönetmelikleriyle ilgili bilgilendirildi.
Panelin açılış konuşmalarını İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer ve EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar gerçekleştirdi. Konuşmasında yeşil dönüşüme yatırım yapanların avantajlı olacağını ifade eden Ecer, İklim Kanunu ve yeni düzenlemeler hakkında bilgi verdi. Ecer, her ilde İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları’nın kurulacağını duyurdu. Yorgancılar ise sanayicinin yeşil dönüşümü gerçekleştirebilmesi için finansmana ihtiyaç duyduğunu ve yapılacak ilk desteklerin küçük ve orta büyüklükteki şirketlere (KOBİ) sağlanması gerektiğini dile getirdi.
“Sanayi dönüşecek”
Dünya Meteoroloji Örgütü raporuna göre dünyanın sıcaklığının 1,25 derece arttığını ifade eden İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, ortalama sıcaklığın artmasının iklim değişikliğine neden olduğunu vurguladı. Emisyon azaltan teknolojilere geçiş sağlanacağını dile getiren Ecer, “Ülkemizin sanayisini yavaş yavaş dönüştürerek, kalkınma hamlelerimizi daha da ileri götürerek hem de yeşil büyümeyi gerçekleştirerek bunu sağlayacağız. İklim Kanunu’nda emisyon ticaret sistemi ve sınırda karbon düzenlemesi iki önemli alt başlık. Dönüşüm şart fakat bunun için finansman lazım. Uluslararası finansman mekanizmalarına erişim lazım. Gelişmekte olan ülkelerden olan Türkiye’nin en büyük önceliği bu” diye konuştu.
“Yatırım yapan kârlı olacak”
Kanunda önemli iki düzenlemenin olduğunu söyleyen Ecer, “Emisyonla mücadelede iki nokta var; biri azaltım diğeri sınırda karbon düzenlemesi. Emisyon azaltımına yatırım yapan yoğun teknolojisini dönüştüren bu sistemde kârlı hale gelecek. Daha eski teknolojiyle yoğun ve kirli üretim yapan sektörler daha dezavantajlı olacak. Azaltımda aslolan sanayi ve ülke olarak yapılanlar” dedi. Ecer, Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesiyle bölgeye ihracat yapan ülkeleri de aynı standartta üretim yapmak zorunda bırakıp bunun vergisini ödeme zorunluluğu getirdiğini dile getirdi.
Pilot yıl 2026 olacak
“Ülkenizde karbona bir fiyat koyup mekanizma gerçekleştirirseniz bu düzenlemeden daha az etkilenirsiniz” ifadesini kullanan Ecer, konuyla ilgili yapılan yeni düzenlemenin 2026’da pilot döneminin başlayacağını ve iki sene süreceğini söyledi. Ecer, düzenlemedeki uygulamalara sınırda karbon düzenlemesine tabi olan sektörlerden demir çelik, çimento, elektrik, gübre, hidrojen ve alüminyum sektöründe başladıklarını belirtti.
Ecer, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Ticarette yeni kurallar var. Ticarette yeni kuralın adı yeşil büyüme. Yeşile yatırım yaparsanız daha avantajlısınız. Daha iyi bir fiyatla o malı satabilirsiniz. Kendi ekonomik bağımsızlığınızı korurken diğer taraftan bu mücadeleye ortak olmuş oluyorsunuz.” Ecer, AB’nin yeşil taksonomi sistemini örnek alarak hayata geçirilecek yeni sistemde finansman mekanizmalarını ülkeye çekerek sanayiciye destek çıkılması için çalışıldığını söyledi.
“Yol haritalarımızı belirlemek zorundayız”
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, konuşmasında en önemlikonuların başında suyun gelmesi gerektiğini söyleyerek İzmir’in kasımsonuna kadar suyu kaldığını ifade etti. Yorgancılar, Bakanlık tarafından yayınlanan emisyon ticaret hacmi, yeşil taksonomi ve Türkiye karbon denkleştirme hakkında taslak yönetmelikleriyle yeşil dönüşümün sanayici açısından daha kritik bir noktaya geldiğini dile getirdi. Konunun öncelik listelerinde ilk sıraya yerleştiğini söyleyen Yorgancılar, “Ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçişinde sanayi sektörü olarak geri dönüşüm, endüstriyel simbiyoz, enerji ve kaynak verimliliği önceliğiyle üretim yapmamız gerek. Karbon emisyonlarını hesaplama ve azaltmaya yönelik yol haritalarımızı kendi firmalarımızda belirlemek zorundayız. Çünkü Avrupa Yeşil Mutabakatı, yeni bir dönemin kapısını aralamış bulunuyor” dedi.
“Destekler, öncelikle KOBİ’lere olmalı”
Net sıfır emisyon hedefinin sadece bir çevre politikası değil aynı zamanda ekonomik ve sosyal dönüşümün bir parçası olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “Teknik kapasitenin artırılması ve bu dönüşümün finansman ihtiyacını gözeten her türlü desteğin kritik rol oynayacağının farkındayız. Ülkemizin büyük çoğunluğunun KOBİ olduğu bir ortamda en büyük desteğin KOBİ’lere olması gerekiyor. Bakanlığın yapacağı destekte önceliklerin KOBİ’lere olması ve SGK teşviklerinin sağlanması ile artırılması sanayiciler için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarından sonra İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan Hukuk Müşaviri Avukat Emel Ünal, Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanlığı’ndan İklim Değişikliği Uzmanı Okan Uğurlu ve İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanlığı’ndan Uzman Hakan Acar; İklim Kanunu’nu anlatarak yapılacak yeni düzenlemeler hakkında bilgi verdi.
İllerde koordinasyon kurulları kurulacak
Nüfusun yüzde 70’inin şehirlerde yaşadığını belirten İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacağını dile getirdi. Emisyonlardan şehirlerin de sorumlu olduğunu bildiren Ecer, “Biz iklim değişikliğiyle şehirlerin de mücadele etmesini istiyoruz. Kanunda ulusal ve uluslararası politikaların yürütüldüğü bir kurul olan İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu var. Bunun aynı modelini içselleştirip illere de uyguluyoruz. Valiler başkanlığında koordinasyon kurulları olacak. Burada iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalar anlatılıp eylem planları hayata geçirilecek” dedi.
