Çarşamba, Aralık 17, 2025

Kılıç: Esnaf ‘günah keçisi’ ilan edildi

İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, ocak ayında yapılacak genel kurul öncesinde yeni dönem projelerini açıklamak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda son dönemde artan gıda zehirlenmesi vakalarından KDV düzenlemesine, kent lokantaları tartışmasından sıfır komisyonlu online sipariş sistemine kadar birçok başlıkta esnafın yaşadığı sorunları ve oda olarak yürüttükleri çalışmaları kamuoyuyla paylaştı.

İstanbul Fatih’te Almanya’dan tatile gelen dört kişilik Böcek ailesi fertlerinin kasım ayında ardı ardına yaşamlarını yitirmesinin ardından lokantacılara karşı haksız bir ön yargı oluştuğunu dile getiren Kılıç, “Son dönemde gıda zehirlenmesi vakaları arttı. Arttıkça da doğrudan bizim işlerimiz zarar gördü. En son İstanbul’da yaşanan bir olayda Böcek ailesi yok oldu. Peki bunun günah keçisi kim ilan edildi? Lokantacı esnaf. Midyeci, kokoreççi… Bu günah değil mi? Suçluyu bulmadan, araştırmadan esnafı suçlu ilan edip içeri atamazsın. Benim iş hayatımı, ticari hayatımı ve aile düzenimi bitiriyorsun. Bu konularla ilgili ulusal kanallar dahil birçok mecrada açıklama yaptık. 10-15 gazetede haber yaptırdım. Buna rağmen bana Oda başkanı çıkıp konuşmuyor deniyor. İstanbul’daki meslektaşlarımızla ilgili de araştırma yaptım. Hatta dava açanlar olmuş. Ben de buradan onların hakkını aramak, gerekirse dava açmak için çalışıyorum. Ama çıkıp da “Bir aile yok oldu, oda başkanı konuşmuyor” demek büyük haksızlık” açıklamasında bulundu.


“Hijyen belgesi keyfi değil, eğitimle alınıyor”

Hijyen belgesinin almanın önemine değinen Kılıç, bunun için belli prosedürlerin tamamlanması gerektiğinin altını çizdi. Kılıç, “Odamızda ustalık belgesi veriyoruz, kalfalık belgesi veriyoruz, usta eğitici belgesi veriyoruz, hijyen belgesi veriyoruz. Üyelerimize sürekli “Gelin hijyen belgenizi alın, cezaya maruz kalmayın” diyoruz. Ama burası bakkal değil. Bu belgeler hemen verilmiyor. Milli Eğitim’den Hoca geliyor, 20 kişilik sınıf oluşturuluyor, eğitim veriliyor ve belge öyle düzenleniyor” dedi.


Tugay ile Kılıç arasında ‘Kent Lokantası’ polemiği

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile kent lokantaları konusu üzerine istişare ettiklerini söyleyen Kılıç, başkanın kendisine bu konuda tepkili olduğunu dile getirdi. Kılıç, “Başkan kızgınlığını bana, ‘Kent lokantası açmayı bıraktım, artık kent lokantası açmayacağım. Sebze-meyve alışveriş merkezleri kuracağım. Restoranlar gelsin, taze ürünü bizden alsın’ sözleriyle dile getirdi. Bende bu şekilde olamayacağını eğer gerçekten bir çözüm üretilmek isteniyorsa büyük bir toptan satış alanının kurulması gerektiğini söyledim. Etinden pirincine, bakliyatından yağına ve ununa kadar her şeyin olduğu, Metro ayarında bir toptan merkezinin kurulmasının daha iyi olacağını belirttim. Esnaf buradan alışveriş yapsın. Biz onlara, onlar bize destek olsun. Başkan, bu fikri önemsediğini söyledi. Büyükşehir Belediyesi, toptan alışveriş yapılabilecek böyle bir alanı kuracak. Biz de bunun yanında, destekçisi ve ortağı olacağız” diye konuştu.


“Sıfır komisyonlu online sipariş sistemi kurduk”

Online yemek platformlarıyla ilgili önemli bir gelişme olduğunu dile getiren Kılıç, İstanbul Lokantacılar Odası ve Türkiye Lokantacılar Federasyonu ile birlikte, sıfır komisyonlu bir online sipariş sisteminin kurduklarını açıklayan Kılıç, “Bu sistem çok yakında hayata geçecek ve esnafımızdan hiçbir komisyon alınmayacak. Geçen gün bir esnaf ziyareti sırasında gördüm. Adam bin TL’lik yemek gönderiyor, ciddi bir komisyon kesiliyor. Bu sisteme karşı esnafı koruyan bir yapı oluşturuldu. Bin TL’lik bir yemek gönderiliyor, esnafın hesabına yatan para 380 TL. Allah aşkına, bu olur mu? 380 TL onun maliyeti bile değil. Getir-götür, yemek sepeti, adı ne olursa olsun bu sistemler bizim sözde ‘ortaklarımız’. Ama ortada ortaklık falan yok. Bununla ilgili ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı” dedi.


“Esnaf karekod uygulamasından habersiz”

Oda olarak bugüne kadar yaklaşık 2 bin esnafa onur belgesi ve çeşitli hediyeler takdim ettiklerini belirten Kılıç, son dönemde yürürlüğe giren karekod uygulamasına dikkat çekti. Uygulamanın birçok esnaf tarafından yeterince bilinmediğini ifade eden Kılıç, karekod eksikliği nedeniyle yüksek tutarlarda cezalar kesilebildiğini vurguladı. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için sahada ve oda bünyesinde gerekli müdahaleleri yaptıklarını, esnafa rehberlik ederek sorunların çözümü için destek verdiklerini kaydetti.


Ankara’daki KDV trafiğinden %8 sonucu

KDV’lerde çok ciddi bir adaletsizlik var. Biz eti yüzde 1 KDV ile alıyoruz ama satışta yüzde 10 KDV ödüyoruz. Ekmeği yüzde 1 ile alıyoruz, yüzde 10 ile satıyoruz. Bu yük esnafın altından kalkabileceği bir yük değil. Bu KDV’ler ödenemiyor, ödeyemeyen esnaf icralık oluyor, hesaplarına bloke konuluyor. Artık herkes POS kullanıyor, nakit dönemi bitti, bu yüzden vergi yükü daha da ağır hissediliyor. Bu sorunu anlatmak için Türkiye genelinde 35 Lokantacılar Odası Başkanı olarak Ankara’ya gittik. Dosyamızı hazırladık, KDV’lerde bir düzenleme ya da SSK’da yapılandırma talep ettik. Görüşmelerde ‘Ya vergileri yüzde 8-9-10 seviyesinde sabitleyin ya da bizi yüzde 1’e indirin’ diye açıkça söyledim. Yapılan değerlendirmelerde yüzde 10 fazla bulundu, yüzde 8 oranı daha makul görüldü. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılacağı bize iletildi” dedi.


“Adil abinin 46 yıllık mirasını bitirdik”

İzmir Lokantacılar Odası’nın kurucusu eski Başkan Adil Müftüoğlu’dan iki tane tapu kaldığını ancak bunların satıldığını vurgulayan Kılıç, Biri Elhamra’daki yer, diğeri de Gölet’teki yer. Lokantacılar Odası’nın ilk yeri Elhamra İşhanı’ndaydı, onu sattık. Yani Adil abiden kalan mülkleri elden çıkardık. Açıkça söyleyeyim, Adil abinin 46 yıllık mirasını bitirdik. Kendisi 20 yılda tüketmişti, ben ise 4 yıldır çalışıyorum, borçlarını ödüyorum. Bugün bu yerleri alabilir misin? Adam kıytırık bir yer veriyor, karşılığında dünya kadar para istiyor. Ben Lokantacılar Odası Başkanı olarak Bahçelievler’de bir restoran açmazdım; çünkü oradaki bütün lokantacılar bizim üyemiz, kendi esnafına rakip olamazsın. Bahçelievler’deki yer güzeldi ama ne oldu? 46 yıllığına belediyeden kiralanmıştı, kirası ödenmediği için belediye içindekileri çıkarıp hurdacıya sattı” diye konuştu.


“DenizBank ile davalık olduk”

Lokantacılar Odası’nın DenizBank ile olan davasına dair açıklık getiren Kılıç, “Göreve geldiğimin ertesi günü DenizBank müdürü onlarla çalışmak isteyip istemediğimizi ve kendilerine borçlu olduğumuzu söyledi. Eski başkan kredi kartı almış, kendi şahsı için genel sekreterini vermiş. Genel sekreterin olmadığı yerde, başkanın tek imzası yönetimin dâhil olduğu her konuda geçersizdir. Genel sekreterin imzası olmayan hiçbir evrak, hiçbir yerde resmî olarak geçmez. Bunun için arkadaş gidiyor, bankaya 200 bin TL’lik senet veriyor. Kendi imzası, kendi belgesi. Biz bu konuyu mahkemeye taşıdık, dava açtık. Birinci davayı kazandık. Mahkeme bankayı ‘Neden verdin?’ diyerek buldu. Kendi şahsına borç verebilirsin ama odanın adını kullanarak bunu yapamazsın. İkinci davayı da kazandık. Üçüncü davayı banka istinafa götürdü. Tabii bankanın parası var, bir sürü avukatı var. Ama bu davaların ikisini kazandık. Bunu kim harcadıysa, o ödeyecek” ifadelerinde bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM